Terör örgütü PKK'ya uyuşturucu darbesi ANKARA (A.A)

-Terör örgütü PKK'ya uyuşturucu darbesi ANKARA (A.A) - 15.12.2011 - Terör örgütü PKK'nın önemli gelir kaynaklarından olduğu belirtilen uyuşturucu ticaretine, polisin son yıllarda düzenlediği başarılı operasyonlarla büyük darbe vurulduğu bildirildi. Emniyet Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, yakın zamana kadar terör örgütünün uyuşturucudan finansman sağladığı genel olarak bilinirken, bu konuda önemli deliller ortaya çıkarılamamıştı. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Daire Başkanlığı, bu eksikliğin giderilmesi için 2003 yılından bu yana terör örgütlerinin uyuşturucudan finansmanını yakın takibe aldı. Farklı suç örgütlerinin ve bireysel uyuşturucu kaçakçılarının PKK/KCK ile bağlantıları konusunda önemli delillere ulaşılırken, özellikle yakalanan terör örgütü mensupları ve uyuşturucu kaçakçılarının ifadeleri, terör örgütleri ile bağlantılı tutanakları ile örgüte ait sığınak ve hücre evlerinde ele geçirilen uyuşturucu maddeler ve belgelerdeki para kayıtları, terör örgütünün uyuşturucudan finansman sağladığını açıkça ortaya koyuyor. KOM Daire Başkanlığı tarafından yapılan analizlerde, PKK/KCK terör örgütünün sadece uyuşturucu kaçakçılığı ile değil uyuşturucu ticaretinin tüm aşamalarında rol oynadığı tespit edildi. PKK/KCK'nın uyuşturucu kaçakçılarından komisyon aldığı, uyuşturucu kaçakçılığını koordine ettiği, Avrupa'da uyuşturucu dağıtımında etkin olduğu ve uyuşturucudan elde ettiği geliri akladığı belirlendi. Türk güvenlik güçlerinin, 1984 yılından 2011 yılının Aralık ayına kadar narkoterörizm kapsamında yürütülen 365 operasyonda, 842 kişi yakalanırken, bu operasyonların 60'ında PKK/KCK hücre evleri ve sığınaklarında yüksek miktarda uyuşturucu ele geçirildi. Terör örgütlerine karşı yapılan operasyonlarda, 4 bin 253 kilogram eroin, 22 bin 878 kilogram esrar, 4 bin 305 kilogram bazmorfin, 8 kilogram afyon sakızı, 710 kilogram kokain, 337 bin 412 adet sentetik uyuşturucu, 26 bin 190 litre asetik anhidrit yakalanırken, 2 adet de uyuşturucu imalathane ortaya çıkarıldı. Emniyet Genel Müdürlüğünün açıklamasına göre, ayrıca terör örgütü PKK'nın Doğu ve Güneydoğu sınırından yurda yasa dışı yollardan getirilen eşyalardan da yüzde 7-10 oranında pay aldığına dair bilgiye ulaşılırken, bu bilginin teyide muhtaç olduğu belirtiliyor. -PKK'nın uyuşturucu faaliyeti tez konusu oldu- Terör örgütü PKK'nın gelir temin etmek amacıyla yürüttüğü uyuşturucu kaçakçılığı faaliyeti, bilimsel araştırmalarla da gözler önüne seriliyor. Terör örgütüne yönelik düzenlenen birçok operasyonda görev alan emniyet görevlilerinden Taner Aydın'ın Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde hazırladığı yüksek lisans tezinde, PKK'nın uyuşturucu faaliyetleriyle ilgili çarpıcı bilgiler yer alıyor. Araştırma kapsamında, hem ülkemizde hem de yurtdışında gerçekleştirilen operasyonlar ve bunun paralelinde ulusal ve uluslar arası seviyede hazırlanan raporlar, bildiriler, tutanaklar ve basın açıklamalarından derlenen bilgilere göre, PKK'nın faaliyet alanları ilk yıllarda İran-Irak ve Suriye sınırları ile Ermenistan sınırının dağlık kesimlerinde yoğunlaşırken, terör örgütü, ayakta kalabilmek için bir taraftan da Afganistan, Pakistan veya Lübnan'dan gelen uyuşturucunun uzun yıllar boyunca düzenli ve sistemli bir şekilde Avrupa'ya sevkini yaptı. 1980 ve 1990'lı yıllarda, Lübnan Bekaa vadisinde ve Kuzey Irak topraklarında yuvalanan terör örgütü PKK, bu yörelerde kenevir ve afyon ekimi ve laboratuvar kurarak esrar ve eroin üretimi de yaptı. Terör örgütünün Lübnan'dan sadece eğitim olarak değil ekonomik amaçlı da istifade ettiği belirtilirken, bu ülkede o dönemde PKK'nın yıllık ürettiği eroin miktarının 60 ton civarında olduğu, şimdiye kadar elde edilen birçok belge ve raporlarla gün yüzüne çıkarıldı. INTERPOL ve diğer uluslar arası kuruluşların raporlarında da PKK'nın Bekaa Vadisi'ndeki uyuşturucu faaliyetiyle ilgili bilgiye yer vermesinin ardından Lübnan ve Suriye hükümetleri bu yasa dışı ürünleri güç kullanarak birlikte yok etme kararı aldı. 1991 yılında uyuşturucu ürünlerinin yüzde 80'i yok edildi, 1993'e gelindiğinde de kenevir ve afyon ekili arazi miktarı 300 hektarın altına düştü. 1994 yılında ise Avrupa komisyonu tarafından yapılan denetimlerde bölgede hiçbir ürün bulunamadığı kaydediliyor. Yapılan tahkikatlarda, terör örgütünün Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde de kenevir ekimini kontrol altında bulundurduğu, hatta bizzat organize ettiği belirlenirken, örgütün çiftçilere, yandaşlarına ve kendisine sempati besleyen bölge halkına kenevir ektirdiği, üretilen esrardan komisyon aldığı ve bunların ötesinde bölge ülkelerinin gerektiği gibi kontrol edemediği veya etmek istemediği dağlık kesimlerde büyük miktarlarda kenevir ekerek esrar ürettiği tespit edilen hususlar arasında bulunuyor. Ortaya çıkarılan sığınaklarda, hücre evlerinde ve arazide ele geçirilen onlarca ton esrar da bunu doğruluyor.