"Terör örgütü sempatizanı olabilir" gerekçesiyle avukatın değiştirilmesini isteyen hâkim, HSYK'ya şikayet edildi

"Terör örgütü sempatizanı olabilir" gerekçesiyle avukatın değiştirilmesini isteyen hâkim, HSYK'ya şikayet edildi

Mardin Barosu, Dargeçit Sulh Ceza Hakimliği'nde yapılan sorgu sırasında "terör örgütü sempatizanı olabilir" diye uygun bulmadığı 2 şüphelinin avukatlığını yapan Rıdvan Gümüş'ü davadan almaya çalışan Hakim Orhan Tuğrul hakkında HSYK'ya suç duyurusunda bulundu.

DHA'dan Nezir Güneş'in haberine göre Mardin'in Dargeçit İlçesi'nde geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olayda gözaltına alınan 2 kişi, emniyetteki ifadelerinin ardından adliyeye sevk edildi. 8 Ocak tarihinde savcılıkta ifade veren 2 şüpheli, tutuklanma talebiyle Dargeçit Sulh Ceza Hakimliği'ne sevkedildi. Hakim Orhan Tuğrul, şüphelilerin ifadelerini almadan önce, barodan atanan Avukat Rıdvan Gümüş'ü, "mahkemede yeterince güven oluşturmadığı" ve "Terör örgütüne sempati duyan bir avukatın şüphelinin bu haklarının önüne geçebileceği" iddiaları üzerine davadan almaya çalıştı. Avukat Gümüş'ün görevinini sorguya müdafi olduğunu ve buna devam edeceğini beyat etmesi üzerine Hakim Tuğrul, avukat Gümüş hakkında ilginç sözler sarfederek zapta geçilmesini istedi.

 

HSYK'ya suç duyurusu

 

Avukat Rıdvan Gümüş'ün durumu üyesi olduğu Mardin Barosu'na bildirmesi üzerine baro yöneticileri Midyat Cumhuriyet Başsavcısı ile yaptığı görüşmelerden sonra Hakim Orhan Tuğrul hakkında, HSYK'ya suç duyurusunda bulundu. Mardin Baro Başkanı Çelebi Araz ve bir grup avukat Mardin Adliyesi önünde konu ile ilgili basın açıklaması yaptı. 

 

"Avukat nereli?"

 

Burada konuşan Baro Başkanı Çelebi Araz, 8 Ocak'ta Emniyet Müdürlüğü'nce, barodan online CMK Zorunlu Müdafi atama sistemi üzerinden, 2 şüpheli için zorunlu avukat talebinde bulunduğunu belirterek, "08.01.2016 tarihinde Mardin İl Emniyet Müdürlüğü tarafından, baromuz online CMK zorunlu müdafi atama sistemi (Baronet CMK Atama Sistemi) üzerinden Dargeçit İlçesi'nde suça karışmış şüpheliler için zorunlu müdafi talebinde bulunulmuş ve akabinde sistem otomatik olarak baromuz üyesi bir avukatı zorunlu müdafi olarak atamıştır. Atanan zorunlu müdafi avukat, şüphelilerin Mardin İl Emniyet Müdürlüğü ve Dargeçit Cumhuriyet Başsavcılığı hazırlık dosyası üzerinden SEGBİS sistemi üzerinden alınan ifadelerine iştirak etmiştir. Şüpheliler netice üzerinden tutuklanma istemi ile Dargeçit Sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edilmiştir. Mahkeme hakimi, baromuz üyesi zorunlu müdafi avukata, 'Nereli' olduğunu sormuş. Avukatın, 'Mardin' demesi üzerine bu kez, 'Mardin'in neresinden' sorusunu sormuş. Avukatın merkez demesi üzerine ardından mahkeme hakimi tarafından istek üzerine mi geldiği sorulmuş. Avukatın CMK gereği atanan zorunlu müdafi olduğunu beyan etmiştir" dedi.

 

"Yeterince güven oluşturmadı"

 

Avukat ve hakim arasında yaşanan diyaloglardan sonra Hakim Orhan Tuğrul'un, "mahkemede yeterince güven oluşturmadığı" ve "Terör örgütüne sempati duyan bir avukatın şüphelinin bu haklarının önüne geçebileceği" iddiaları üzerine Avukat Rıdvan Gümüş'ü davadan aldığını zapta geçirdiğini anlatan Baro Başkanı Araz, şu açıklamada bulundu:

"Akabinde Dargeçit Sulh Ceza Hakimi tarafından sorgu zaptına şunu geçirmiş; 'Huzurda bulunan avukatın şüphelinin savunma hakkını engelleyebileceği, mahkemede yeterince güven oluşturmadığı, terör örgütüne sempati duyan, hatta destek veren avukatların da olduğunun bölgenin bir gerçeği olduğu ve bu nedenle örgüte sempati duyan bir avukatın şüphelinin gerçeği anlatmasını ve savunma yapmasının önüne geçebileceği değerlendirilmektedir. Terör örgütüne sempati duyan bir avukatın şüphelinin bu haklarının önüne geçebileceği mahkememizce değerlendirilmektedir. Huzurda bulunan avukat mahkememizde şüphelinin hakkını savunacak güveni oluşturmamıştır. Şüphelinin hakkının mahkememizce teminat altına alınması gerekmektedir. Bu nedenle bu müdafi ile sorguya çıkılması mahkememizce uygun görülmemiştir.' Mahkemece ara karar gereği baromuza yeni avukat talebi yapılmamış olmakla birlikte, yapılan görüşmeler neticesinde mahkemenin bu hukuksuz talebinin karşılanmasının mümkün olmadığı beyan edilmiş ve aynı meslektaşımızın sorguya devam etmesi sağlanmıştır." 

Hakim Tuğrul hakkında gerekli merciler nezdinde çalışma başlattıklarını ifade eden "Bu konuda biz de görüşmeler yaptık, yetkililerlede görüştük. Avukat ataması yapmayacağımızı ve aynı avukatın sorguya devam etmesi gerektiğini ifade ettik ve netice itibarı ile avukatımız baro temsilcimizin nezdinde sorguya devam etti. Sorgu işlemleri tamamlandı. Türkiye Barolar Birliği Başkanımız, bölge baroları başkanları ve yönetim kurulumuzla, meslektaşımızla ve baromuz avukat hakları destek merkezimizle istişarelerde bulunduk. Neticede sorguya giren meslektaşımız ve baromuz ilgili hakim hakkında Adalet Bakanlığı'na, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna ve Midyat Adalet Komisyonu Başkanlığı'na suç duyurusunda bulundu. Bu konuda Türkiye Barolar Birliğine ve diğer Barolara destek için yazılar yazdık" şeklinde konuştu.

 

"Hakim suç işledi"

 

Hakim Orhan Tuğrul hakkında derhal soruşturma açılması ve görevden el çektirilmesi gerektiğini savunan Araz, hiçbir hakim ve savcının bu eylemi tasvip etmediğini kaydederek, şöyle konuştu:

"Bu olayın farklı yönlere evirilmesine veya değişik amaçlarla kullanılmasını veya bu olay ve baromuz üzerinden hakimlerimiz ve savcılarımız ve diğer yargı kurumlarımız hakkında bir karalama kampanyasına dönüşmesini asla tasvip etmeyeceğimiz gibi buna da izin vermemiz söz konusu değildir. Burada talebimiz suç işlemiş olan hakim hakkında derhal soruşturma açılması ve cezalandırılmasıdır. Sulh Ceza Hakimi ile ilgili olarak açılacak soruşturmada; bu eylemi yargının nüfuzunu ve itibarını açıkça zedelediği için Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından, Hakimler ve Savcılar Kanunu gereğince derhal görevden el çektirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla biz bu hakimin işlediği bu eylemlerden sonra, hakimde bulunması gereken nitelik ve vasıfları yitirdiğini ve yargılama faaliyeti yapamayacağını düşünüyoruz."