Haftalık Die Zeit gazetesi saldırıya ilişkin yorumunda şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Almanya’nın yıllardır süren talihi Ayasofya önünde sona erdi. Almanya’da kendimizi diğerlerinden daha sosyal, daha güvende hissetmemizin bir önemi yok, bir terör hedefiyiz ve bununla yaşamak zorundayız. Başta diktatörlükler olmak üzere yabancı devletlerin oluşturduğu tehditlerin dışında, tehlike artık kişisel bir boyuta inmiş durumda. Artık sokakta yanınızdan geçen birisi de bir tehlike oluşturabiliyor. Aynı İstanbul'da Alman turistlere saldıran canlı bomba gibi. Terörün siması artık yoldan geçen bir yayaya da ait olabiliyor. Ve bu sima İstanbul gibi çok sayıda sığınmacı ve göçmen barındıran bir şehirde pek dikkat çekmeyebiliyor. Ama bu durum Berlin ve Münih için de geçerli. Tehdit daha belli belirsiz bir karaktere bürünüyor, sıradanlaşıyor ve zararsızların, korunmaya muhtaçların arasına saklanıyor. Ve sadece Ortadoğu ile sınırlı değil.”
Frankfurter Rundschau adlı gazetenin yorum sütununda ise şu satırları okuyoruz:
“Terörü yenmemiz gereken saha, insanların kafasındaki düşünceler. Her birimizin hücrelerinin bambaşka kıtalardaki insanların hücreleriyle aslında ne kadar bağlı olduğunu idrak etmek bir ilk adım olabilir. Bugüne kadarki ilişkiler, dengeler imha edildiği zaman, sadece devletler değil, aynı zamanda şahıslar da yıkılıyor. Terörizm bu enkazı kaldırıp yerine yenisini koymak için bir deneme. Şimdi önemli olan, başka türlü denemelerin hissedilir şekilde daha başarılı olması. Terörizm bir çürümenin ürünü ve bununla mücadele etmeliyiz.”
Berliner Zeitung ise şu yorumu yapmış:
“Saldırının perde arkası hakkında pek bir şey bilmesek de, 2001 yılında ilan edilen ‘terör ile savaş'ta terörün yenilmediğinin gayet farkındayız. ABD de dahil olmak üzere hiçbir ülke son yıllarda daha güvenli bir hale gelmedi. Alman siyasetinin, Afganistan'da savaş yaptığını kabul etmesi uzun sürdü. Bu savaşı kaybettiğini itiraf etmesi ise daha da uzun sürecek. Ancak bu itiraf, savaşın neden kaybedildiğinin analiz edilebilmesi için ilk şart. Aynı durum teröre karşı açılan savaş için de geçerli. Bu, uyuşturuculara karşı açılan savaş gibi kazanılması pek mümkün olmayan bir savaş.” İstanbul'daki terör saldırısı ve sonuçlarına ilişkin son yorum da Münster'de çıkan Westfälische Nachrichten adlı gazeteden:
“Fiziksel terörün ardından ekonomik darbe gelir. Tüm Kuzey Afrika, özellikle de Mısır bunu çok iyi biliyor. Turistler ürkek birar ceylan gibidir, bomba ve mermi sesleriyle ülkeden hızla kaçarlar. Bir süre önce uçuşa geçen Türkiye'nin aniden tekrar inişe geçmesi korkulan senaryo. Almanya ve Türkiye'ye turist gönderen diğer önemli ülkelerden seyahat iptalleri gelmeye başladı bile.”