Tevhid Selam Terör Örgütü soruşturmasıyla ilgili dikkat çeken detayların ortaya çıktığı öne sürüldü. Söz konusu dosyada adı geçen birçok kişi hakkında Milli İstihbarat Teşkilatı'nın da (MİT) 8 yıl boyunca takip ve dinleme yaptığı iddia edildi.
Zaman'da yer alan haber şöyle:
Alınan bilgiye göre, MİT, Nisan 2006’dan Haziran 2014’e kadar Emniyet’in yürüttüğü soruşturmada adı geçen 25 kişinin 200’den fazla telefon kaydını ‘casusluk’ kapsamında takip etti. Selam soruşturması eski savcılarından Adem Özcan da örgütün faaliyetlerine ilişkin çok sayıda MİT raporu geldiğini açıklamıştı.
İran istihbaratının Türkiye içinde kritik birimlere sızmasına ilişkin Emniyet tarafından 3 yıl boyunca büyük bir titizlikle yürütülen ancak 17 Aralık yolsuzluk operasyonundan sonra takipsizlik verilen Tevhid Selam Örgütü soruşturmasına ilişkin önemli bir ayrıntı ortaya çıktı. MİT’in, söz konusu terör örgütüyle irtibatlı 25 kişiyi ‘casus’ sıfatıyla takip ettiği öğrenildi. Alınan bilgiye göre, MİT’in Ankara, İstanbul, Adana, Malatya ve Diyarbakır’daki bölge başkanlıkları, dinleme için toplam 19 mahkemeden yazılı talepte bulundu. Mahkemelerin olur vermesi sonrasında Emniyet’in yürüttüğü soruşturmada ismi geçen 251 şüpheliden 25’i MİT tarafından dinlettirildi. Bu kişilerin 200’den fazla telefon görüşmesi, casusluk kapsamında 25 Haziran 2014’e kadar takip edildi. MİT, dinleme sonrası telefon kayıtlarının bazılarını imha etti. MİT’in takibe aldığı şüpheliler arasında İranlılar da bulunuyor. İşte o 25 isim: “A.Y., A.Y., Cafer Bendi Derya, Esmaıel Sabeghı, Habibullah Haydari, Hamid Nosrati, H.Ö., H.A., H.A.Y., H.M., K.A., K.C., K.K., K.Ö., M.D., Mehdi Saghsani Aghdam, M.E., Naser Ghaffari, N.Ş., O.K.S., Rahim Bazdar, R.O., Rasoul Abdoullahı, S.Y., Sıamak Mazloumravasan.”
MİT’in takibe almak için yaptığı başvurulara mahkemelerce verilen bazı kararlar da şöyle: MİT, M.E.’yi Ankara Bölge Başkanlığı tarafından dinlettirdi. M.E.’nin dinleme izni, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2010/13 sayılı kararıyla alındı. Yine şüphelilerden İran Devrim Muhafızları Ordusu generali olarak bilinen Naser Ghaffari, MİT Ankara Bölge Başkanlığı tarafından Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesinden alınan 2012/214, 2012/1237 ve 2013/867 sayılı 6 Eylül 2012, 20 Aralık 2012 ve 21 Mart 2013 tarihli kararı ile dinlenmiş. Aynı şekilde MİT Malatya Bölge Başkanlığı da bu soruşturma ile alakalı 4 Ekim 2010 tarihinde H.A. ismindeki şüpheli için Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nden aldığı 2010/1280 sayılı karar ile telefon takibi yapmış. MİT’in, Esmaıel Sabeghı isimli İranlıyı ise hiçbir mahkeme izni olmadan takip ettiği görüldü.
Tevhid Selam soruşturmasının eski savcılarından Adem Özcan, hakkında yürütülen karalama kampanyası sırasında MİT’in yaptığı dinlemelere dikkat çekmişti. Özcan, şu ifadeleri kullanmıştı: “MİT ve emniyet istihbaratın raporları var dosyada, bu örgütle örgütün faaliyetlerini anlatan raporlar var dosyada. MİT’in muhtemelen diğer dış istihbarat örgütlerinden aldığı bilgiler üzerine bize onları iletmiştir. Ben birkaç tane rapor var diye hatırlıyorum. Dosyada hem emniyet istihbarat hem MİT raporları var. Zaten dinlemeler bu raporlara göre devam ediyor. Soruşturmanın seyrinde bu istihbarat raporları belirleyicidir. Bilinmeyen sözde bir örgüt değil, birileri işine gelmediği için bunu dile getiriyor.”
Hükümet medyası, Tevhid Selam soruşturmasının üzerini örtmek için ‘7 bin kişiyi dinlediler’ yalanını ortaya atmıştı. Star ve Yeni Şafak’ın 24 Şubat 2014 tarihli manşetlerinde yer alan binlerce kişinin dinlendiği iftirası, aynı gün Adem Özcan tarafından yalanlanmıştı. Özcan, “Söz konusu haberde maksatlı şekilde soruşturma yapılan örgütle ve birbirleriyle hiçbir irtibatı kurulamayacak kişilerin terör örgütü kapsamında telefonlarının dinlenmiş gibi gösterilerek kamuoyunun yanıltılmaya çalışıldığı görülmektedir.” demişti. Soruşturmanın bir diğer savcısı Adnan Çimen de takip edilen şüpheli sayısının 230 olduğunu belirtmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ise emniyetin yürüttüğü soruşturmada 7 bin değil, 251 şüphelinin dinlendiğini açıklamıştı. Tevhid Selam’ı soruşturan emniyet mensupları ise ‘resmi belgede sahtecilik’ iddiasıyla tutuklanmıştı. Ardından Star ve Yeni Şafak’ın ‘7 bin kişiyi dinlediler’ yalanını ortaya atarken ellerinde bulunan listelerdeki 103 İranlının çoğunu kamufle ettiği ortaya çıkmıştı. Kamuoyundan saklanan bu isimler içindeki kritik ve üst düzey yöneticilerden 21 İranlı ajan yurtdışına kaçmıştı. Hükümet medyasının sulandırma çabasının, MİT’in yürüttüğü soruşturmaya da ket vurduğu anlaşıldı.