TGC Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri sahiplerini buldu

TGC Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri sahiplerini buldu

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nin önceki başkanlarından Burhan Felek adına düzenlenen “Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri”ne değer bulunan 16 gazeteci 4 Kasım 2021 Perşembe günü düzenlenen törende ödüllerini aldı.

Türk basınının önde gelen kalemlerinden ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti önceki başkanlarından Şeyhül Muharririn Burhan Felek adına verilen TGC Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri Töreni 4 Kasım 2021 Perşembe günü saat 14.00’de Burhan Felek Konferans Salonu’nda Covid-19 salgını nedeniyle sınırlı sayıda katılımla gerçekleşti.

Sunuculuğunu TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş’in yaptığı tören Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu lideri Mustafa Kemal Atatürk, arkadaşları, haber peşinde koşarken ölen ve öldürülen gazetecilerin anısına saygı duruşuyla başladı.

Turgay Olcayto: Burhan Felek çok renkli bir gazeteci ve İstanbul beyefendisiydi

Törenin açılış konuşmasını yapan TGC Başkanı Turgay Olcayto, “Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'ni kurumsallaştırmak açısından büyük emek harcayan, en uzun süreli başkanlık yapma unvanını elinde tutan Burhan Felek çok renkli bir İstanbul beyefendisiydi” dedi. Başkan Olcayto şöyle konuştu:

“Ustalıkla kullandığı hep mizaha yatkın bir kalemi vardı dolayısıyla da toplumun hemen her kesiminin severek okuduğu bir yazardı. Türkiye'de gerçekten zor yapılabilir bir iş olan gazeteciliği pek kavga dövüş etmeden sükunetle yürüten bir başkan oldu. Spordan, müzikten, danstan anlardı, çok iyi bir mizah yazarıydı. Onu saygı ve sevgiyle anıyoruz.”

Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü sahibi ve Burhan Felek’in yeğeni Okşan Atasoy da bir konuşma yaptı.

Okşan Atasoy: Burhan Felek gazeteciliği ip cambazlığı olarak gördü

“Bana soruyorlar ‘72 yıl Burhan Felek köşesinde her yıl profesyonel olarak nasıl yazı yazdı?’ diye ben de onun yanında, himayesinde büyümüş bir insan olarak çok araştırdım Burhan Felek ile ilgili 25 bine yakın yazı felek.org adresine eklendi.

1910 yılında Donanma Dergisi’nde profesyonel gazetecilik hayatına başladı ve vefatının bir hafta öncesine kadar yazı yazdı. Üslubuna uygun yazarsan her şeyi yazabilirsiniz derdi.  Üslup ve mizah onun için çok önemliydi. Fıkralarla üç kuşaktan fazla okuyucuya hitap edebilmişti. Gazetecilik ip cambazlığına benzer derdi. Ağı olmayan ip cambazlığı olarak tanımlardı. Kalemini de denge unsuru olarak kullanırdı. “

Bu yıl 16 gazeteci ödül aldı

Turgay Olcayto (Başkan), Orhan Erinç, Adnan Özyalçıner, Niyazi Dalyancı, Esat Yılmaer, Arif Esen, Sibel Güneş (Yazman), Hüseyin Irmak, Hilmi Hacaloğlu’ndan oluşan Seçici Kurul bu yıl 16 gazeteciye ödül verdi. 70 yaşından gün alan ve meslekte 50 yılını tamamlayan Abdullah Akosman, Ahmet Derman Bayladı, Alaettin Bahçekapılı, Atilla Hamzaçebi,  Aydın Engin, Başak Doğru, Ceyhan Baytur, Çetin Yiğenoğlu, Erden Güley, İpek Çalışlar, Melek Dener, Mete Ongan, Necla Zarakol, Salim Çam, Tevfik Akbaş, Ülkü Angılı’yı ödüle değer gördü.

Abdullah Akosman: 56 yıldır gazetecilik yapıyorum

Ödülünü TGC Genel Saymanı Ahmet Özdemir’den alan Abdullah Akosman duygularını şöyle paylaştı:

“Değerli meslektaşlarım hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ülkemizin en ciddi en köklü meslek kuruluşlarından biridir. Kuruluş tarihi aynı zamanda benim de doğum tarihimdir. 56 yıldır gazetecilik mesleği içerisinde bulunuyorum. Bu ödülü bana layık gören TGC’ye teşekkür ediyorum, hepinize saygı ile selamlıyorum.”

Ahmet Derman Bayladı: Ödül bir onur ve gurur kaynağı olmuştur

Törene katılamayan Bayladı’nın ödülünü Türkiye Yayıncılar Birliği Başkanı Kenan Kocatürk,  Alaettin Bahçekapılı’ya verdi. Derman Bayladı’nın gönderdiği mesajda şu görüşler yer aldı:

“İlk gençlik yıllarımdan başlayarak yazılarını büyük bir ilgi ve beğeni ile okuduğum Şeyhülmuharrirîn Burhan Felek adına verilen ödülü diğer saygıdeğer dost ve meslektaşlarla paylaşmak, burada ifade etmekte zorlandığım bir onur ve gurur kaynağı olmuştur benim için. Bu duygularımı satırlarımda yansıtmaya çalışırken, üstadımızın yazı ve yapıtlarında ruh verdiği unutulmaz kişilikler; başta Vatandaş Ahmet Efendi olmak üzere Konsolos Bey, Rahmi ve diğerlerinin bir yerlerden gülümseyerek bana el salladıklarını görür gibiyim. Şimdi düşünüyorum da, gençlik dönemlerimde yazılarını okurken, uzun yıllar Başkanlığını sürdürdüğü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nden O'nun adına verilen ödüle bir gün benim de sahip olacağım aklıma hiç geliyor muydu acaba? Ne mutlu bana ve bu ödüle hak kazanan çok değerli dost ve meslektaşlarıma. Onları da ayrıca gönül dolusu sevgilerle kutluyorum. Hepsine en içten, sağlık, mutluluk ve nice başarı dileklerimle.”

Alaettin Bahçekapılı: Kalemimi öğretmenim Burhan Felek gibi elimden bırakmayı düşünmüyorum

Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkanı Adnan Özyalçıner’den ödülünü  alan Alaettin Bahçekapılı şunları söyledi:

“TRT’den emekli olduğum yıl 1994. 27 yıl profesyonel emek vermiştim. Ataşehir'e yerleşip Ataşehir Ev Kültür Dergisi’ni 144 sayı 70 sayfa 8000 tirajla çıkarttım. Sayın Burhan Felek İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Gazetecilik Enstitüsü’nde benim öğretmenimdi. 93 yaşında vefat ettiğinde elinden kalemi bırakmamıştı. Son yazısı Milliyet'te ölümünün ertesi günü 5 Kasım 1982'de yayınlandı. Ben de kalemimi öğretmenim gibi elimden bırakmayı düşünmüyorum. Yıllardır üyesi olma onurunu yaşadığım Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nden aldığım bu üçüncü ödül. Bütün emeği geçenlere teşekkür ediyorum.”

Atilla Hamzaçebi: Basın özgürlüğünü yeniden yaşamamızı temenni ediyorum

Ödülünü  TGC Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Hüseyin Irmak’tan alan Atilla Hamzaçebi duygularını şöyle dile getirdi:

“Tüm meslektaşlarımı sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Yıllar önce üyeliğe kabul edildiğimde efsane Başkan Burhan Felek Cemiyet rozetini yakama takmıştı Çok heyecanlanmıştım. Aynen bugünkü gibi gurur duymuştum. Bugünse Burhan Felek Basın Hizmet Ödülü’ne layık görülmenin onurunu ve sevincini yaşıyorum, Turgay Olcayto başkanlığında seçici kurulun tüm üyelerine teşekkürlerimi sunuyorum. Ödül kazanan bütün meslektaşlarımı kutluyorum. Mesleğimizin eski saygınlığını elde etmesi için yapılan baskıların son bulmasını, basın özgürlüğünü yeniden yaşamamızı temenni ediyorum.“

Aydın Engin: Bu ödülü meslekte alacağım son ödül olarak görüyorum

Ödülünü TGC Başkanı Turgay Olcayto’dan alan Aydın Engin ödül almanın kendisini çok mutlu ettiğini belirterek şöyle konuştu:

Ben okuldan değil, alaylı dedikleri cinsten gazeteci oldum 53 yıldır bu işi yapıyorum. Beş tane böyle ödülüm olduğuna göre fena da yapmamışım galiba. Gerçi ustalarımız bize alçak gönüllü ol demişlerdi. Ama bugün artık övünebiliriz. Abdi İpekçi, Orhan Erinç, Hasan Pulur yol gösteren oldular, azarlayan oldular. Benim  yazdıklarımı alıp çöp sepetine atanlar oldular. Ama hepsi iyi yetiştirmeye çalıştılar. O yüzden de meslek örgütünün verdiği bu ödülün benim için değeri çok büyük.

Bugüne kadar altı defa hapse girdim. 1978'de hapisten tahliye olduğumda Nail Güreli ağabeyim telefon etti. ‘Çocuk sana dikkat ediyorum ben Türkçe’ye göbek attırmaya çalışıyorsun. Bazen beceriyorsun da, hapisten çıktığına göre mesleğin artık bütün gereklerini yerine getirmiş oldun’ dedi. Bu da benim için bir ödüldü.  Bu ödülü de artık bu meslekte alacağım son ödül olarak görüyorum. Evde uygun bir yere koyacağım ve eve gelen genç gazeteci arkadaşlarıma hava basıp onları kıskandıracağım.”  

Başak Doğru: Tüm meslektaşlarımı içten kutluyorum

Törene katılamayan Başak Doğru’nın ödülünü Gazeteciler Sosyal Dayanışma Vakfı Sekreteri Engin Köklüçınar, TGC Denetim Kurulu Üyesi Engin Başcı’ya verdi.

Başak Doğru’nun gönderdiği mesajda şu görüşler yer aldı:

“Eşimin sağlık sorunu nedeniyle İstanbul'a gelemediğim için çok arzu etmeme rağmen törende hazır bulunamıyorum. Beni bu değerli ödüle layık gören herkese tek tek teşekkürlerimi sunuyor, ödül alan tüm gazeteci meslektaşlarımı içten ve gönülden kutluyorum.  Saygılarımı sunar, esenlikler dilerim.”

Ceyhan Baytur: Çilekeş bir mesleğin 62 yıllık emekçisiyim

Törene katılamayan Ceyhan Baytur’un ödülünü TGC Sicil Komisyonu Üyesi Naci Karaman, Bülent Denli’ye verdi. Ceyhan Baytur’un gönderdiği mesajda şu görüşler yer aldı:

 “Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin, bu yıl düzenlediği, basın mesleğinde yeni kuşaklara örnek olan duayen, öğretmen büyük yazar merhum ustamız Burhan Felek ödülünü almaktan sonsuz mutluluk ve onur duydum. Çilekeş bir mesleğin 62 yıllık emekçisi olarak itiraf etmeliyim ki, hür ve tarafsız Basın ile onun hür ve tarafsız gerçek emekçilerini bünyesinde toplayan, mesleğimizin saygınlığını her alanda büyük bir liyakat ile temsil eden, yayıncıların hak ve hukukunu koruyup kollayan cemiyetimiz ve yöneticileri her türlü takdirin üzerindedir. Bu ödül benim meslek hayatımın şeref belgesi olarak çocuklarıma bırakacağım en değerli miraslardan biri olacaktır.”

Çetin Yiğenoğlu: Türk basını hiçbir zaman özgür olmadı

Ödülünü TGC Genel Sekreter Yardımcısı Niyazi Dalyancı’dan alan Çetin Yiğenoğlu konuşmasında şu görüşlere yer verdi:

"Burhan Felek saygın gazeteci kimliğinin sembol adıdır. Işıklar içinde uyusun. Türk basını hiçbir zaman özgür olmadı değerli dostlar. En ağır sansür dönemlerini yaşadık. Sadece basın özgürlüğü değil, artık iletişim özgürlüğü tehdit altında oldu.  Ben bu ödülü şu anda cezaevinde yatan, hakkında kovuşturmalar açılan, açılmış olan ve mahkeme süreci devam eden, işsiz de kalsa onurunu satmadan gazeteci kimliğini koruyan meslektaşlarımız adına alıyorum.”

Erden Güley: TGC'ye Burhan Felek Başkan iken üye oldum

TGC kıdemli üyesi Okşan Atasoy’dan ödülünü alan Erden Güley şöyle konuştu:

“Öncelikle sevgili eski başkanlarımızdan Burhan Felek’i anarak konuşmama başlayacağım. Bu ödül benim için çok önemli. Cemiyet’e  Burhan Felek üstadımızın başkanı olduğu dönemde üye oldum. Bugün de kısmet onun adına konulan ödülü alıyorum. Bu konuda Cemiyet yönetimine ve seçici kurula teşekkür ederim. Ayrıca bu kasım ayı itibarıyla benim bu meslekteki sürem 60 yılı buldu. Bu 60 yılın 51 yılını eşim Mine  ile paylaşarak geçirdim. Ödülümü onunla da paylaşıyorum. Teşekkür ederim.”

İpek Çalışlar: Basın Özgür olmalı

Törene katılamayan Çalışlar’ın ödülünü TGC Kadın Gazeteciler Komisyonu Başkanı Ayşegül Aydoğan Atakan TGC Başkanı Turgay Olcayto’ya verdi. İpek Çalışlar gönderdiği mesajda “Basın özgür olmalıdır, muhakkak olacaktır” dedi.

Melek Dener: Basın üzerindeki baskı her zaman içimizi acıtmıştır

Ödülünü TGC Kadın Gazeteciler Komisyonu Üyesi Mesude Erşan’dan alan Melek Dener  şunları söyledi:

 “21 yaşında TRT'de göreve büyük umutlarla başlamıştım ve hep haberi seçtim çalışmak için. TRT’de 12 Eylül sonrası büyük bir baskıya uğrayan 101 kişiden biriydim TRT’den başka kurumlara tayin edildik. Ben redaktör spikerken Bayındırlık Müdürlüğüne dosya evrak memuru olarak tayin ettiler. Tabii büyük bir acıydı ve 10 yıl sürdü. 10 yıl dava bile açamadık. Dolayısıyla basın üzerindeki baskı her zaman içimizi acıtmıştır. Baskılar hala sürüyor. Ama umut veren bir şeyler var. Bugünlerde genç ve araştırmacı gazeteciler grubunu çok takdir ediyorum.

Burhan Felek her zaman sevdiğim, usta olarak gördüğüm bir yazar oldu. Hepinize çok teşekkür ederim.”

Mete Ongan: Basına eziyet çektirenleri protesto ediyorum

Mete Ongan’ın ödülünü TGC Kıdemli Üyesi Fahri Aral verdi. Mete Ongan konuşmasında şu görüşlere yer aldı:

 “Meslek yaşamımın en güzel, belki de en anlamlı bu ödülünü almaktan büyük mutluluk duyuyorum. Sizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum. Sayın Nezih Demirkent ve yanında çömezi olmaktan büyük onur duyduğum Nail Güreli ve diğer meslek büyüklerimizi saygı ile anıyorum. Yaşayanlara da çok uzun sağlıklı ömürler diliyorum. Bu arada basına, özellikle muhalif basına eziyet çektirenleri protesto ediyorum. Basın İlan Kurumu’nun haksız cezalarını da kınıyorum.”

Necla Zarakol: Burhan Felek'i saygıyla anıyorum

Necla Zarakol’un ödülünü TGC Başkan Vekili Vahap Munyar sundu. Necla Zarakol ödülü alırken yaptığı konuşmada duygularını şöyle ifade etti:

“Ben 1970 yılında Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nu bitirdikten sonra TRT’de çalışmaya başladım. 51 yılım bu ayın 20'sinde dolacak inşallah. 15 sene aktif gazetecilik yaptım. Sonra dergiler yayınladım ve gazetecilik hep içimde, kanımda dolaşan bir meslek oldu. TGC’ye çok teşekkür ediyorum. Burhan Felek’i de saygı ile anıyorum”

Salim Çam: Bu kadar uzun yaşayacağımı düşünmemiştim

Salim Çam’ın ödülünü TGC Balotaj Kurulu Üyesi Haşmet Levent Yavuz verdi. Salim Çam şöyle konuştu:

 “1968 senesinde Ankara'da başladım göreve. Aradan 50 yıl geçmiş ödüle layık görülmüşüm. Bu kadar uzun zaman yaşayacağımı düşünemiyordum. Ama böyle bir ödüle şimdi layık görüldüğüm için herkese çok teşekkür ediyorum.”

Tevfik Akbaş: Gazetecilik çileli meslektir

Tevfik Akbaş ödülünü TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş’ten aldı. Tevfik Akbaş konuşmasında şunları söyledi:

“Aydın'dan geliyorum. Gazeteciliğe mürettiplikten başladım. Ondan sonra çıkardığımız gazeteleri, sokakta sattım. Bunu niye anlattım? Ben gazetenin mutfağından geliyorum, çeşitli gazetelerde muhabirlik yaptım. Hala 7 Eylül Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliğini yapıyorum, yanımda beş muhabir arkadaşım var. Onlara hocalık yapmanın keyfini çıkarıyorum. Ödüle layık görenlere teşekkür ediyorum. Gazetecilik çileli meslektir. İdealist olanların mesleğidir.”

Törene katılamayan Ülkü Angılı’nın ödülünü TGC Sicil Komisyonu Üyesi Erol Aktı Turgay Olcayto’ya verdi. Başkan Olcayto, Ülkü Angılı’nın ödüle değer görülmesiyle ilgili yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Ödülü Ülkü Angılı adına aldım. Ülkü ile aynı tarihlerde TRT’ye girdik. Çok değerli bir arkadaşımızdı. Televizyon Müdürlüğü yaptı. Özel televizyonların kurulmasına da katkı sağladı. Ödülü almaktan çok mutlu olduğunu söyledi, sevincini de sizlerle paylaşıyorum, teşekkür ediyorum.”