T24 - Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, bugün Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan gazetecilerle ilgili açıklama yaptı.Türkiye Gazeteciler Cemiyeti 'den yapılan yazılı açıklamada, Türkiye'de demokrasinin birinci şartı olan basın özgürlüğünün ve hukukun üstünlüğü ilkesinin ayaklar altına alındığı iddia edildi.Muhalif olan her gazetecinin ''Ergenekon terör örgütü üyeliği ve halkı kin ve düşmanlığa teşvik etmek'' suçuyla gözaltına alınmasının, ülkede korku iklimini hakim kıldığı belirtildi.Açıklamada, ''Amerika'dan ileri olduğu söylenen basın özgürlüğünü mumla arıyoruz. Gazetecilere yönelik gözaltılar, tutuklamalar ve açılan davalar, bu ülkede fikir suçlarını yeniden hortlatmıştır'' ifadeleri kullanıldı.Yaşanan gelişmelerin en endişe verici yanının, araştırmacı-gazetecilerin özgürce görev yapmalarının adeta bir kampanya halinde engellenmeye çalışılması olduğu ileri sürülen açıklamada, araştırmacı gazeteciliğin önünün kesilmesinin Türkiye'nin de imzası bulunduğu Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin tavsiye kararlarına aykırı olduğu bildirildi.Halkın doğru, yansız haber alma hakkının ve basın özgürlüğünün korunmasının, herkes için gerekli olduğu belirtilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:''Türkiye'de özgür basın sindirilmeye çalışılıyor. 2010 yılı gazeteciler için basın özgürlüğü açısından karanlık bir yıl oldu. 2011 yılının da 2010'dan daha kötü olacağının işaretlerini hemen görmeye başladık. Cezaevinde 60 gazeteci tutuklu, 2 bini aşkın gazeteci yargılanıyor. 4 bin gazetecinin hakkında soruşturma yürütülüyor. Gazetecilere yönelik yüzlerce yılı bulan dava ve ölüm tehditleri devam ediyor. Gazetecilerin mesleğini yapabilir hale gelmesi için bu yasalardaki maddelerin değiştirilmesi ve ölüm tehditlerini yapan kişilerin gün ışığına çıkarılması gerekiyor. Demokrasinin tahammül etme sanatı olduğunu hatırlatıyor, gazetecilere ve halkın gerçeklerini öğrenme hakkına yönelik baskılara artık 'dur' denilmesini istiyoruz.''Açıklamada ayrıca, ''Bu tehditlerin kaynağının ortaya çıkarılamaması, hükümetin durumdan rahatsızlık duymadığı izlenimi vermekte, basın özgürlüğüne ve gazetecilere yönelik tehditlere seyirci kalındığını düşündürmektedir'' denildi.