Suriye’de IŞİD’in elindeki tüm toprakların geri alınmasının ardından bölgenin geleceğine dair siyasi çözüm mesajları yoğunlaştı. ABD ve Rusya’nın da yoğun bir şekilde müdahil olduğu iç savaşın nasıl sona ereceği merak konusu olmaya devam ederken The Washington Post (WP) gazetesi ABD yönetiminin, IŞİD tamamen bitse de Suriye’de kalmaya devam edeceğini yazdı. The Washington Post analizinde ABD’nin, bu kez İran’a karşı mücadelede Suriye’nin kuzeyinde, Esad yönetiminden bağımsız olacak bir yerel bir yönetim kurmasının öngörüldüğü iddiası yer aldı.
Hürriyet'in aktarımına göre, ABD’nin Suriye’deki ‘değişen’ misyonunun ele alındığı analizde, Trump yönetiminin bu ülkedeki hedeflerini IŞİD’le mücedeleden iç savaş sonrası siyasi yapılanmaya yönelttiği ancak bu açık uçlu taahhüdün ABD’yi bölgede Suriye ve İran ile karşı karşıya getirebileceği belirtildi. İsimlerinin gizli kalması koşuluyla WP’a konuşan ABD’li yetkililer, Amerikalı birliklerin tam da bu noktada Suriye’nin kuzeyinde YPG öncülüğündeki SDG'ye destek vereceğini bildirdi. Bu sayede ay sonu yapılması planlanan Cenevre barış görüşmelerinde, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a imtiyaz sağlanmasının önüne geçilmesi planlanıyor.
Analize göre özellikle İran destekli Şii grupların desteğiyle ülkenin yarısından fazlasında kontrolü tekrardan ele alan rejim güçleri, Esad karşıtı muhaliflerle mücadelesine de bir yandan güçlü bir şekilde devam ediyor.
Ancak ABD güçlerinin Suriye’den ani bir şekilde çekilmesi, Esad’ın elini güçlendireceği gibi Suriye’nin en yakın müttefiki, ABD’nin ise en büyük düşmanı İran’ın güçlenmesi anlamına geliyor. Bunun önüne geçebilmek için, IŞİD’e karşı mücadelede SDG'yi eğiten ve destekleyen ABD’nin, bu kez İran’a karşı mücadelede Suriye’nin kuzeyinde Esad yönetiminden bağımsız bir yerel bir yönetim kurması öngörülüyor.
Rusya ve İran ise Suriye’de kalmaya devam edeceklerini belirtmişti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov geçen hafta yaptığı açıklamada, Rusya ve İran’ın ABD’den farklı olarak, “rejimin davetiyle” Suriye’de olduğunun altını çizmişti.
Suriye hükümeti de ülkedeki ABD birliklerini birçok kez “işgalci” olarak tanımlamış ve ülkeden atmakla tehdit etmişti. WP’daki analizde, ABD’nin Rusya ile yakınlaştığına da dikkat çekildi. Kasım başında, ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Cenevre süreciyle ilgili ortak bir bildiri yayınladığına dikkat çekildi. Rusya’nın havadan, İran’ın da karadan rejim güçlerini desteklemesi ise Esad’ı Cenevre’deki müzakere masasında oldukça güçlü bir konuma getirdi.
Tam da bu noktada, ABD’nin Suriye’de kalmasını destekleyecek bir diğer argümanı devreye giriyor: “IŞİD henüz bitmedi.”
WP’a konuşan ABD’li yetkililer, Suriye IŞİD’ten ‘tamamen’ temizlenmeden ABD’nin ülkeden çekilemeyeceğini belirtiyor.
Bunun nedeni ise yerel yönetimlerin istikrarından ABD’nin emin olmak istemesi. Zira, iç savaşın merkezi hükümetin zayıflaması üzerine başladığı ve özellikle İran’ın bu güç boşluğundan faydalanarak Suriye’de baş aktör haline geldiği neredeyse herkes tarafından kabul edilen bir gerçek. Bunun yeniden tekrarlanmasını istemeyen ABD yönetimi, bu kez Suriye’de İran ile gücünü dengelemek istiyor.
Geçen hafta gazetecilerin kendisine yönelttiği, “ABD birlikleri ne kadar süre Suriye’de kalacak” sorusunu yanıtlayan ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, “Esad ve Suriyeli muhalifler arasında siyasi bir uzlaşma sağlanmadan hiçbir yere gitmiyoruz” demişti.
Mattis, “Diplomatik çözüm için uygun koşulların sağlandığından emin olacağız. Sadece askeri kısımda savaşıp, işin geri kalanında iyi şanslar deyip gitmeyeceğiz” ifadelerini kullanmıştı. Washington merkezli ‘Yeni Amerikan Güvenliği Merkezi’nden Nicholas Heras ise, “ABD’nin Suriye’de askeri birliklerin varlığını sürdürme planı, IŞİD’e karşı mücadele misyonundan daha geniş bir Beyaz Saray stratejisi olan İran’a karşı mücadeleye doğru geçiş olduğunu gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.