The Washington Post'tan başyazısında G20 liderlerine "Suudi Arabistan" eleştirisi
Amerikan Washington Post gazetesi, G-20 ülkelerinin video konferans yöntemi ile Riyad'da yapılacak zirveye katılmalarına değinerek, "G-20 ülkeleri, Suud rejimin katliam ve işkencelerini görmezden geliyor." eleştirisinde bulundu.
Gazetenin baş yazısında, Suudi Arabistan rejiminin son iki yıldır Yemen'deki katliamlarda ve muhalefeti şiddetle bastırmasından dolayı yıpranan imajını düzeltmek için milyonlarca dolar harcadığı ifade edildi.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ı "Krallığın fiili lideri" olarak tanımlayan gazete, bin Selman'ın söz konusu imaj düzeltme çabalarının doruğunun bu hafta sonu Riyad'da yapılacak G-20 zirvesi olacağına işaret etti.
G-20 ülkelerinin Riyad zirvesine düşük profilli de olsa katılım göstermesini eleştiren gazete, bin Selman'ın "G-20 liderlerinden hak etmediği bir tasvip aldığı" değerlendirmesinde bulundu.
Başta Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı olmak üzere ülkedeki birçok muhalifin çeşitli şekillerde susturulmasına değinen gazete, "G-20 liderleri, özellikle demokratik ülke liderleri, bu zorbalıkların devam ettiği bir ortamda Suudi Arabistan'ın G-20'ye başkanlık etmesi veya zirveye ev sahipliği yapmasına izin vermemeliydi." ifadesini kullandı.
G-20 liderlerinin, Riyad zirvesine katılmalarının yanı sıra tutuklanan aktivistler konusunda sessiz kalmalarının daha büyük bir utanç olacağını yazan gazete, liderlerin Birleşik Arap Emirlikleri'nde kaçırılarak Suudi Arabistan'a teslim edilen aktivist Luceyn el-Hezlul'un serbest bırakılması konusunda Suud rejimine çağrıda bulunması gerektiğini vurguladı.
Luceyn el-Hezlul, İman en-Nefcan, Nevf Abdulaziz, Azize el-Yusuf ve Rukayye el-Muharib gibi isimlerin aralarında bulunduğu Suudi Arabistanlı kadın aktivistler, Mayıs 2018'de gözaltına alınmış, daha sonra Başsavcılık tarafından bazılarına "ülke çıkarlarına zarar verme" suçlaması yöneltilmişti.
Aralarında Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütünün de bulunduğu bazı insan hakları örgütleri, kadın haklarını savundukları belirtilen aktivistlerin işkenceye maruz kaldığını iddia etmişti.
Suudi Arabistan ise söz konusu iddiaları yalanlamıştı.