68 kuşağının önemli isimlerinden, THKO (Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu) kurucuları arasında bulunan Gülay Ünüvar Özdeş hayatını kaybetti. Yaklaşık 1 aydır pankreas kanseri teşhisi ile Marmara Üniversitesi Hastanesi’nde tedavi gören Ünüvar, 21 Ekim Çarşamba günü (yarın) saat 11.00’de Karacaahmet Cemevi’nde yapılacak törenin ardından Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verilecek.
Evrensel gazetesi, Gülay Ünüvar'ın yaşamına ilişkin şu bilgileri derledi:
ODTÜ'ye girişinden itibaren kendisini öğrenci hareketlerinin içinde bulan Gülay Ünüvar, hem SFK (ODTÜ Sosyalist Fikir Kulübü) üyesi hem de TİP (Türkiye İşçi Partisi) üyesi olur. TİP'te uzun süre kalamaz ama SFK üyeliği yaşamının uzun ve yoğun bir dönemini kapsar. ODTÜ'de SFK'ya gelir sağlamak amacıyla çalışmalara katılmıştır. Yine SFK üyesi Müfit Özdeş ile bir evlilik yapar. Ancak görüş ayrılıkları nedeniyle bu evlilik yürümez.
SFK üyesi iken THKO'nun (Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu) kuruluş çalışmalarına katılır. THKO'nun kuruluş kadrolarını oluşturan Hüseyin İnan, Sinan Cemgil, Yusuf Aslan, Taylan Özgür, Alpaslan Özdoğan, Kadir Manga ile birlikte çalışır ve böylece THKO'nun ilk kurucuları arasında yer alır.
Silahlı eğitim almak üzere Filistin'e giden ilk ekip içinde yer almak ister ama Hüseyin İnan onu irtibat sağlaması ve Türkiye'deki çalışmaları koordine etmesi için Ankara 'da bırakır.
Filistin dönüşü Diyarbakır'da yakalanıp cezaevine giren arkadaşlarının ihtiyaçlarının karşılanmasına çalışır ve bu arada da ilk 'Dağcılar' (Daha Sonra THKO olacaktır) örgütlenmesinin cezaevi dışındaki çalışmalarını Yusuf Aslan ile birlikte sürdürür.
Diyarbakır tahliyelerinden sonra ODTÜ 2. Yurdu 201-202 numaralı odalarında sürdürülen THKO örgütlenme çalışmalarının içinde yer alır.
Nurhak ekibinin Nurhak'ta toplanmasından sonra İstanbul 'a geçer. Cihan Alptekin önderliğindeki THKO İstanbul ekibine katılır. İstanbul'da bir süre çalıştıktan sonra Ankara'ya döner. İstanbul ekibinin yakalanması sonrası Ankara'da yeniden örgütlenme çalışmalarına girişir.
Cihan Alptekin ve arkadaşlarının Maltepe Askeri Cezaevi'nden firar etmeleri ve Ankara'ya gelmelerinden sonra yakalanıncaya kadar Ankara'da onları yardım eder, saklanmalarını ve barınmalarını sağlar. Bu dönemde yaptığı bazı istihbari çalışmalarının raporlarını Cihan Alptekin'e teslim eder. Cihan'ın bu belgeleri Kızıldere'de kuşatıldıkları zaman yakarak imha ettiği sanılıyor.
Gülay, Ankara Sıkıyönetim 1 No.lu Sıkıyönetim Mahkemesi'nde 2. THKO Davasında yargılanarak, o zamanki Türk Ceza Kanunu'nun "Anayasa'yı Ortadan Kaldırma" maddesi olarak bilinen 146/3. Maddesinden 15 yıl ağır hapis cezası alır. 1402 Sayılı Af Yasası'nın Anayasa Mahkemesi'nin eşitlik ilkesi yorumuyla verdiği karar sonucu 1 Şubat 1975 tarihinde tahliye edilir.
Arkadaşlarının oluşturduğu Halkın Kurtuluşu örgütlenmesi içinde yer almayarak Türkiye Devriminin Yolu (TDY) örgütlenmesine katılır. TDY ismini, Mamak Askeri Cezaevi'nde yazılan ve Hüseyin İnan imzasını taşıyan Türkiye Devrimi'nin Yolu broşüründen almaktadır.
12 Eylül 1980 darbesinin ardından, 1981 yılında yurt dışına giden Gülay, İsveç'te siyasi mülteci olarak yaşamını sürdürmüş ve 2014 yılında Türkiye'ye kesin dönüş yapmıştır.