Araştırmacı Tıp Teknolojileri Üreticileri Derneği (ARTED) Başkanı Özgür Tomruk, son günlerde sektörün ayakta kalmasının güçleştiğini belirterek "İlaç sektöründe kurla ilgili ayarlama yapıldı ama bizim sektörde halen bir ayarlama mevcut değil. Bu durum, kalitesiz ürün kullanımını artırmakta, tek kullanımlık ürünlerin tekrar kullanımına yol açmakta, enfeksiyon riskini beraberinde getirmekte" uyarısını yaptı. Tıbbi cihaz sektörü şırıngadan ameliyat ipliğine, laboratuvar testlerinden kalp piline, ortopedik implantlardan ileri cerrahi malzemelerine kadar geniş bir alanı temsil ediyor.
Cumhuriyet'ten Sibel Bahçetepe'nin haberine göre, ARTED, Türkiye’de tıbbi cihaz alanında yaşanan sorunlarla ilgili çözüm önerilerini dün düzenlenen toplantı ile gündeme getirdi.
Türkiye’nin 6 milyar liralık tıbbi cihaz sektörüyle dünyadaki önemli pazarlar arasında yer aldığını belirten Tomruk, Sağlık Uygulama Tebliği’nin (SUT) 2007 yılında yayımlanmasından bu yana tıbbi cihaz ve hizmet ödemelerinde artan maliyetleri karşılayacak bir düzenleme yapılmadığına dikkat çekti. Tomruk “10 yıl önce 100 TL’lik bir ödeme bugün için 40 TL’ye denk geldiğinden kurda yaşanan artışa karşın değişikliğe gidilmeyen geri ödeme fiyatları, döviz ile hammadde sağlayarak, üretim tesisi kurarak üretim yapan, teknolojileri, cihazları yurtdışından dövizle getiren, tıbbi cihaz sektörünü çok ciddi şekilde vurmuştur. Hastanelerimize ve vatandaşımıza hizmet verebilmek için geri ödeme fiyatlarının düzenli olarak güncellenmesi şarttır” dedi.
Tek çözümün SUT fiyatlarının güncellenmesi olduğunu vurgulayan Tomruk, “Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ ‘Bizim ihale sistemimizde Mercedes ile Şahin’i yarıştırıyoruz’ demişti. Buradan hareketle, fiyatlar düştükçe piyasadan ilk çıkmak durumunda kalan ürünlerin Mercedes’ler olduğu aşikâr. Umuyoruz ki; en kısa zamanda ilgili makamlarca gerekli düzenlemeler yapılacaktır” diye konuştu.
Tomruk, ödemelerde vade sıkıntıları yaşandığını da anımsatarak, “Üniversite hastanelerinde ödemelerde vade 3 yılı aşmış durumda. Biz bugün satış yaptığımızda 2020’de tahsilat yapıyoruz. Bunun sonucu olarak pek çok firma üniversite hastanelerine hizmet götüremiyor, giderek de hepsi değil ama pek çoğunun ürün tedarik ettiği firma sayısı azalmış durumda. Bununla ilgili çözüm bekliyoruz. 3 yıla yakın zamandır yeni teknoloji ürünleri ülkemizde yok. Bunlar örneğin kalça-diz implantları, laparoskopik el aletleri gibi ürünler. Tedavinin sürdürülebilmesi için hastaneler ve hekimler istemedikleri halde hasta sağlığı, güvenliği ve etiği açısından sakıncalı seçeneklere başvurmak zorunda kalmaktadır” değerlendirmesini yaptı. Tomruk, sorunları şöyle özetledi:
* Kalitesiz ürün kullanımı artmakta: Örneğin standart bir implant 15 yılda hastada kalırken 2 yıl içinde revizyon cerrahisi gerektiren bir implant, kalitesiz bir implanttır. Kaliteli ürünler yerini kalitesiz ürünlere bırakmakta, bunun sonucunda hasta sağlığı tehlikeye girmektedir.
* Tek kullanımlık ürünler farklı hastalarda tekrar kullanılmakta: Bazı tıbbi cihazlar var ki, tek kullanımlık üretilmelerine karşın sterilize edilip tekrar tekrar kullanılabiliyor. Bu da iki açıdan sakınca doğurur. Birincisi, bu ürünler sökülüp steril edilmedikleri zaman içlerinde doku kaldığı için enfeksiyon riski teşkil eder. İkincisi, bu ürünler tekrar kullanıldıklarında işlevlerini yitirir ve ameliyattaki başarı oranını düşürür.
* Güvenli tedavi için gerekli ürünler ya hiç kullanılmamakta ya da daha az sayıda kullanılmakta: Bu durum halk sağlığını, ülkemizdeki sağlık hizmeti kalitesini olumsuz etkilemektedir.
* Hastadan fark ödemesi talep edilmektedir: SGK ile yapılan sözleşmeler uyarınca özel hastaneler kategorilerine göre, belli tedavi alanlarında, belirlenmiş oranlarda fark talep edebiliyor.