Tıbbi cihaz ve malzeme sektörü krizde: 'Sektör korkunç durumda, birçok ameliyat yapılamıyor, tedarik zinciri kırıldı'

Tıbbi cihaz ve malzeme sektörü krizde: 'Sektör korkunç durumda, birçok ameliyat yapılamıyor, tedarik zinciri kırıldı'

"Çocuğumun kolu kırıldı, ameliyatla platin takılması gerektiğini ama hastanede platin bulunmadığını söylediler. Bugün 13. gün, halen ameliyata alınamadı. Üç farklı devlet hastanesine gittik ve hepsi aynı cevabı verdi: Platin yok."

Adana'da yaşayan Nilüfer Aslan, kolu kırılan ve platin takılması gereken çocuğunun iki haftadır ameliyat olmayı beklediğini çünkü hastanelerde platin bulunmadığını söylüyor.

Gittiği her hastaneden aynı cevabı aldığını anlatan Nilüfer Aslan, tıbbi cihaz ve malzeme firmalarıyla görüşerek oğlu için gerekli platini kendisinin temin etmeye çalıştığını ancak başaramadığını anlatıyor.

Türkiye'de hastanelere tıbbi cihaz ve malzeme tedarikinde yaşanan kriz sebebiyle, bazı kentlerde sağlık hizmetinde aksamalar yaşandığı bildiriliyor.

Tıbbi cihaz ve malzeme sektöründe hizmet veren bazı şirketlerin, kamudan 18 aylık alacağı olduğu belirtiliyor.

Yaklaşık iki hafta önce ortopedi, omurga cerrahisi ve beyin cerrahisi alanındaki şirketler; kamudan alacaklarını tahsil edemedikleri gerekçesiyle hastanelere tıbbi malzeme tedarikini kestiklerini açıkladı.

'Sektör şu anda korkunç bir durumda'

Tüm Tıbbi Cihaz Üretici ve Tedarikçi Dernekleri Federasyonu (TÜMDEF) Genel Koordinatörü Yekta Yegen, "Firmaların tamamı bankalara kredi borçlu ama kamudan parasını alamadığı için ödeyemiyor. Evini satan, arabasını satan… Sektör şu anda korkunç bir durumda" diyor.

Tıbbi malzeme şirketlerinin hastanelere tedariki kestiklerini açıklamasının ardından Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sektördeki birkaç dernekle 8 Aralık'ta toplantı gerçekleştirerek, sorunun çözümü için adım atacaklarını açıkladı.

Bakan Koca ile toplantı yapan Ortopedi ve Omurga Cerrahisi Tıbbi Malzeme İmalatçıları, İthalatçıları ve İhracatçıları Derneği (ORDER) Başkanı Adem Uyanık, o görüşmeyi şöyle anlatıyor:

"Sağlık Bakan toplantıda, "Sizin sıkıntılarınızı biliyoruz, her şeyin farkındayız, buna istinaden 3 milyar TL ödeme yapacağız. Bunun 1 milyar lirasını DMO üzerinden, geri kalanını da kamu hastaneleri üzerinden yapacağız" dedi ve bu paranın ödenme talimatını Cuma günü itibarıyla gönderdi."

Ancak bu ödeme emri, sektörde yeni bir krize daha sebep oldu.

Çok sayıda tıbbi cihaz ve malzeme şirketi, Bakanlık tarafından çıkarılan ödeme emrinde bazı şirketlerin vergi numaraları belirtilerek usulsüz bir biçimde yer aldığı iddiasıyla savcılıklarda suç duyurusunda bulundu ve yürütmenin durdurulması talebiyle dilekçe sundu.

BBC Türkçe'ye konuşan Denizhan Medikal'in sahibi Yücel Denizhan, yaşananları şöyle anlatıyor:

"Bakan ile görüşmeye katılan belli derneklere bağlı ortopedi, beyin cerrahi ve bazı büyük global firmalara özel olarak usulsüz bir şekilde 920 milyon TL civarında ödeme emri çıkartıldı.

"Tarihte ilk defa, Bakanlık'tan çıkan bir resmi ödeme emrine şirketlerin vergi numaraları yazılarak, 'Şu firmalara, bu kadar para gönderin' diye sektörde kaos oluşturacak bir ödeme emri çıkardılar.

"O belgede aslında hiç para almaması gereken global firmaların da vergi numaraları yer alıyordu. Yani bu arada hiç hak etmeyen ama ikili ilişkileri sağlam olan firmalara da ödeme çıkarttılar."

BBC Türkçe'nin incelediği resmi dokümanlarda, ödeme yapılacak şirketlerin vergi numaralarının belirtildiği görülüyor.

Konuyla ilgili ulaştığımız Sağlık Bakanlığı ise herhangi bir değerlendirmede bulunmadı.

'Sağlık Bakanlığı geri adım attı'

Sektördeki ödeme krizinin büyümesiyle ilk önce TÜMDEF Genel Başkanı Kemal Yaz, yapılan yeni görüşmeler sonucu 920 Milyon TL ödemenin 600 Milyon TL'sinin Tek Düzen Muhasebe Sistemi (TDMS) üzerinden "sıralı olarak tüm sektör şirketlerine ödeneceğini" duyurdu.

 

 

BBC Türkçe'nin konuştuğu sektör kaynakları, bu kararda savcılıklara ve il sağlık müdürlüklerine yapılan itiraz başvurularının etkili olduğunu ve Sağlık Bakanlığı'nın usulsüz ödeme talimatını kabul ederek "geri adım attığını" savunuyor.

Ardından sektör temsilcileri 21 Aralık Salı günü Sağlık Bakanı Fahrettin Koca görüştü ve toplantı sırasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ve Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'ye konferans yöntemiyle uzaktan bağlandı.

TÜMDEF tarafından yapılan açıklamaya göre, "oldukça olumlu geçen" görüşme sonucunda üç bakan da tıbbi cihaz ve malzeme sektörüne yapılacak ödemeyle ilgili taahhüt verdi:

"Aralık ayı içerisinde ödenek tahsisi ve birikmiş alacakların sektöre ödenmesi konusunda ödemelerin yapılacağını açıklıkla ifade etmişlerdir."

Açıklamaya göre, sektör alacakları 27 Aralık itibariyle ödenmeye başlanacak ve ödeme vadeleri 90 güne indirilecek.

Ayrıca ilgili bakanlıklar ve sektör temsilcilerinden oluşan bir komisyon kurulmasına karar verildi.

'Firmalar, hastanelerle yaptıkları ihaleleri iptal ediyor'

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Üyesi Ali İhsan Ökten, firmaların hastanelere sadece acil ameliyatlar için gerekli olan malzemeleri verebildiğini, bu sebeple hastanelerde birçok ameliyatın yapılamadığını söylüyor.

Ortopedi ameliyatlarının yanı sıra kalp ameliyatlarında da aksamalar olduğunu belirten Ökten, kalp stentleri gibi yurt dışından gelen tıbbi malzemelerin tedarikinde sorun yaşandığını dile getiriyor.

13 gündür çocuğunu tıbbi malzeme eksikliği sebebiyle çocuğunu devlet hastanelerinde ameliyat ettiremeyen Nilüfer Aslan ise "Eğer bu süre içerisinde çocuğumun kolunda ciddi bir hasar oluşursa, bunun sorumlusu kim olacak?" diye soruyor:

"Bu süreçte üç farklı hastaneye gittim ama hepsinde sonuç aynıydı. Bir an önce ameliyat olması gerektiğini ancak hastanede platin olmadığı için ameliyatı yapamayacaklarını söylediler.

"Eğer bu süre daha fazla uzarsa çocuğumun kolu yanlış kaynayacak. Bu durumda yapılacak tek şeyin, yanlış kaynayan kolu tekrar kırıp platin takmak olduğunu söylediler."

'Bu adil değil çünkü her ay devlete sağlık sigortası ödüyoruz'

Nafakayla geçinen bir yalnız anne olduğunu söyleyen Nilüfer Aslan, tek şansının çocuğunu özel hastanede ameliyat ettirmek olduğunu söylüyor:

"Hastaneler hiçbir şey yapamayacaklarını, sadece medikalcilerle anlaşmaya varılır ve malzeme gelirse ameliyata alabileceklerini söyledi. En son devletin sunamadığı sağlık hakkımı, özel hastanelerde arayacağım.

"Ya kredi çekeceğim ya birilerinden para dileneceğim. Ama bu adil değil çünkü biz her ay devlete sağlık sigortası ödüyoruz."

Ökten ise parasını alamayan şirketlerin ya yeni ihaleye girmediğini ya da hastaneyle yapılan eski ihaleleri iptal ettiğini anlatıyor:

"Bugün çalıştığım hastanede yanıma bazı firma yetkilileri geldi. Eski ihaleleri iptal ettiklerini ve bu şartlar altında daha fazla malzeme veremeyeceklerini ilettiler."

'Bu usulsüz ödeme verilerinin bize sızdırılacağını düşünmediler'

TÜMDEF, Sağlık Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığınca İl Sağlık Müdürlüklerine gönderilen yazı ekinde yer alan listede gönderilen ödenekler içerisinde 920 milyon TL ödeneğin "sadece belirlenmiş sektör tedarikçileri ve ilgili firmalara ödenecek şekilde" planlandığını açıkladı.

Federasyonun konuyla ilgili açıklamasında, "Kesinlikle hukuka uygun olmayan bir şekilde, belli bir tedarik grubunu ayırarak özel ödenek tahsis edilmesi kamu düzenini bozucu ve sektörü ayrıştırıcı bir tasarruf olmuştur" ifadelerine yer verildi.

BBC Türkçe'ye konuşan Denizhan, "Bu ödeme verilerinin bize sızdırılacağını düşünmediler. Ülkesini seven ve vicdanen rahatsız olan bazı hastane saymanlarımız, bu belgeleri gece yarısı bize sızdırdı" diyor.

Denizhan, belli şirketlere ayrılan bu ödemelerin bir an önce durdurulması, usulsüz işlem yapılmaması ve ödemelerin tıbbi cihaz sektöründeki herkese eşit oranda ödemelerin yapılması gerektiğiyle ilgili Türkiye'nin her ilinde il sağlık müdürlüklerine dilekçe verildiğini söylüyor.

Bu girişim sonrasında il sağlık müdürlükleri ve hastane saymanlıklarının, firmalara usulsüz ödemeyi durdurduğunu söyleyen Denizhan, yine de mevzuatta öngörülen usul ve esaslar dışında bir ödeme yapılması halinde tüm yasal haklarını kullanacaklarını ifade ediyor.

'Sektör çözüm bekliyor'

TÜMDEF Genel Koordinatörü Yegen Yegen ise "Bütün sektör, bir çözüm üretilmesini bekliyor" diyor:

"Olaya bir bakıldı ki, firmaların vergi numaralarına göre ödeme emri verilmiş. Bunlar tabii saklı gizli kalmıyor. Sonuçta bütün bir tıbbi cihaz sektörünün alacağı var ve bu öncelikli firmaların neye göre seçildiği bilinmiyor."

Peki, tıbbi cihaz ve malzeme sektörü nasıl bir krizin içerisinde?

Türkiye, tıbbi cihaz ve malzeme endüstrisinde büyük oranda yurt dışına bağımlı bir ülke.

Döviz kurundaki artış, sadece tıbbi ilaç ve malzeme ithalatçısı şirketleri değil, hammaddesi yurtdışına bağlı ürünlerin Türkiye'deki üretici şirketlerini de olumsuz etkiliyor.

Yegen, eskiden tıbbi cihaz ve malzeme üreticilerin eskiden bir ürünün hammaddesini 3 liraya alıyorsa, şimdi 10 liraya aldığını söyleyerek, "İnsanlar artık yurtdışından ürün getiremiyorlar. Bir de üzerine 18-20 ay birikmiş paralarını alamayınca, çığlık çığlığa…Tedarik zinciri mecburen etkileniyor" diyor.

'Tek taraflı fiyat tespiti, sektörü tıkama noktasına getirdi'

Öte yandan, şirketlerin kamuya sattığı tıbbi malzemelerin fiyatlarını belirleyen Sağlık Uygulamaları Tebliği'ndeki (SUT) ücretler, 2011 yılından beri güncellenmedi.

ORDER Başkanı Adem Uyanık, "Bu kadar döviz artışı ve maliyet artışına rağmen, tıbbi malzemelerin bedelleri 11 yıldır güncellenmedi. Tek taraflı fiyat tespiti, sektörü tıkama noktasına getirdi" diyor.

TÜMDEF Genel Koordinatörü Yekta Yegen ise "SUT tebliğinde 3 lira ama piyasadaki fiyatı 13 lira olmuş. Şirket ithal bir ürünü 7-8 liradan getiriyor, nasıl 3 liradan satmasını beklersiniz?" diye soruyor.

Yegen, bütün paydaş bakanlıkların yan yana gelerek SUT tebliğindeki fiyatların günümüze uygun olarak güncellenmesi gerektiğini söylüyor.

Uyanık ise SGK'nın fiyat tespit komisyonunda ithalatçı ve üreticilerin de temsilci bulundurması gerektiğini ifade ediyor:

"3 milyar TL ödenek ayrılması geçici bir çözümdü. Sayın Bakan, kamu hastanelerinden alacaklarımızın önümüzdeki 5 ay içerisinde yapılandırılacağını söyledi. 25'inde bir takvime bağlanır diye umut ediyoruz çünkü artık bu işin sürdürülebilir bir yanı kalmadı, tedarik zinciri kırıldı.

21 Aralık'ta sektör temsilcileri ve üç bakanın katıldığı toplantıda, SUT fiyatlarının da güncelleneceği kararının alındığı belirtiliyor.