Düşük politika faizi politikasına rağmen makroihtiyati önlemler ve selektif kredi politikası bankacılık sektöründe ticari kredi büyümesinin ivme kaybına neden oluyor.
Dünya gazetesinden Şebnem Turhan'a konuşan bankacılık kaynakları ticari kredi faizleri gerilerken krediye erişim konusunda sıkıntıların yaşandığını politika faizi düşürülerek parasal sıkılaşmaya gidildiğini dile getirdi. Ancak kaynaklar seçime doğru makroihtiyati önlemlerde bir gevşeme ile birlikte kredilerde artış görülmesinin muhtemel olduğuna da dikkat çekti.
Bankacılık sektöründe 9 Eylül haftası itibariyle ticari kredi büyümesi 13 haftalık yıllıklandırılmış ve kur etkisinden arındırılmış olarak yüzde 8,67 ile tek haneye gerilerken kamu bankalarında yüzde 27,87, toplamda ise yüzde 17,62'ye indi.
Bu yıl nisan sonunda özel bankalarda yüzde 65,93'e kadar yükselen kurumsal kredi kartları hariç 13 haftalık yıllıklandırılmış kur etkisinden arındırılmış ticari kredi büyümesi sektörde ise aynı hafta yüzde 56,14 seviyesinde bulunuyordu. Kamu bankalarında ise özel bankalardaki yüzde 65,93'lük büyüme hızına karşılık yüzde 46,26 ticari kredi büyümesi yaşandı.
Merkez Bankası’nın önlemleri ticari kredi faizlerinde ise dalgalı bir seyir izlenmesine yol açtı. Temmuz ayı PPK’sındaki faiz indirimi öncesinde uygulanan politikalar makroihtiyati önlemlerle bir parasal sıkılaştırma olarak yorumlanırken politika faizi indiriminin yaşanması kafaları karıştırdı. Nitekim nisanın son haftasında yüzde 21,81 seviyesinde olan kurumsal kredi kartı ve kredili mevduat hesapları hariç ticari kredi faizleri önlemlerin devreye alınmasıyla birlikte 22 Temmuz haftasında yüzde 31,33'e kadar yükseldi.
O aşamada ise reel sektörden Merkez Bankası ve ekonomi yönetimine krediye erişimin zorluğuna ilişkin eleştirilen yöneltildi. Bunun ardından Merkez Bankası Başkanı Şahap Kavcıoğlu Enflasyon Raporu sunumunda ticari kredi faizleri ile politika faizlerini yakınlaştıracaklarını söyledi. Bunun yine makroihtiyati önlemlerle yapılacağını düşünen piyasa yanılmadı ve ağustos PPK’sı sonrası ticari kredi faizine ek menkul kıymet tesisi şartı ile bir nevi sınır getirilmiş oldu. Böylece ticari kredi faizleri de gerilemeye başladı ve 9 Eylül haftası itibariyle yüzde 21,02 ile 22 nisan haftasından bu yana görülen en düşük seviyeye indi.