Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Erkan Baş, asgari ücretteki adaletsizliğe tepki göstererek “İşçiyi domatese ezdirmeyin, domatese gelen zammı işçiye de yapın" dedi. "Deniz nasıl deniz olduğu için dalgalanıyorsa, işçi de işçi olduğu için direnecektir. Biz de yanlarında olacağız" diyen Baş, havalimanı işçilerinin duruşmasına da çağrı yaptı. Asgari ücretin işçilere yapılan en büyük haksızlık olduğunu ifade eden Baş, yarın ilk duruşmaları yapılacak olan tutuklu 3. Havalimanı işçilere destek olmaya ve duruşmaya katılmaya davet etti.
HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven'in tahliye edilmemesine tepki gösteren TİP Genel Başkanı Baş, HDP ile dayanışma içinde olacaklarını söyledi. TİP'in haftalık toplantısından satır başları şöyle:
"İşçilere dönük haksızlıkların en büyüğü, kapitalist sömürünün en çıplak fotoğrafının adı nedir biliyor musunuz? O zalimliğin adı "Asgari Ücrettir". Al bunu yaşa; kira öde, karnını doyur, kıyafet al, çocuğunu okula gönder, su, elektrik, doğalgaz, telefon faturalarını öde, otobüse bin işe git, kafeye git çay iç, canın başka şeyler de isteyebilir, onları da bu asgari ücretten ödersin diyorlar.
Bütün bunları böyle sıralayınca ve asgari ücretin de, üstelik Asgari Geçim İndirimi dahil 1600 lira olduğunu düşününce ne kadar anlamsız geliyor değil mi?
Size en az bunun kadar anlamsız ve utanç verici başka bir fotoğraf daha anlatacağım: Burda Ankara'da 1000 odalı sarayda yaşayan bir zat var. Onun da bir maaşı var, fakat gel gör ki o maaş asgari falan değil.
O sarayda; zevk, sefa, aşırı tüketim, israf, görgüsüzlük kelimelerinden geçemezsiniz, hatta adını söylerken zorlandığımız, ayıp değil ya, ne olduğunu bilmediğimiz “ejder meyveli smoti” gibi kelimelere sık rastlarsınız ama asgari kelimesini duyamazsınız.
“Saray'ın bir günlük harcaması tam 1125 asgari ücretlinin bir aylık maaşına denk geliyor.”
Tam 1125 işçinin bir ay ter döküp kazandığını Recep Tayyip Erdoğan bir günde harcıyor. Yani bir ayla çarparsanız 33750 asgari ücretlinin maaşı, başka bir biçimde söylersek bir futbol stadyumu dolusu insanın harcadığı parayı Tayyip Erdoğan tek başına harcıyor, Saray'da israf ediliyor.
Bu arada asgari ücretin 25 katı olan kendi maaşını da harcamıyor, onu da cebinde saklıyor.
Yahu Recep Tayyip Erdoğan, bir otur düşün, sen 33750 asgari ücretlinin, yani bir stadyum dolusu insanın, onların ailelerinin, çocuklarının hepsinden daha mı değerlisin? "Bir kefenim var" diyordun, şimdi bak matematik diyor ki, senin bir kefenin değil, 33750 asgari ücretli ve ailesinin emeğine el koyup harcadığın bir sarayın varmış...
Öğreniyoruz ki, cumhurbaşkanının aldığı, asgari ücretin 25 katı olan maaşla OECD içinde asgari ücrete göre en yüksek cumhurbaşkanı maaşının olduğu 4. ülke olmuş Türkiye.
Ne mutlu Recep Tayyip Erdoğan'a, ya da ne kadar utanç verici değil mi?
İnsani değerlerde dünya sıralamalarının dibine demir atan ülkemiz üst sıralara ancak cumhurbaşkanının aldığı maaşın fazlalığıyla tırmanabiliyor.
Herkes şunu açıkça biliyor artık, o Saray'ın diğer adı 'israf'tır, emek hırsızlığıdır.
Ve bizim sözümüz de şudur: Saraydan alıp halka vereceğiz.
Asgari ücret 2800 lira olmalı
“Dün DİSK bir açıklama yayınladı ve yaşanabilir asgari ücret oranını duyurdu. Yaptıkları araştırmalara dayanarak diyor ki DİSK, minimum asgari ücret net 2800 lira olmalıdır.
Türkiye'de emekçiler ekonomik büyümeden pay alamıyor. Son 15 yılın refah payı tek seferde asgari ücrete eklense şu an asgari ücrete tek seferde yüzde 70 zam yapmaları gerekir.
Ancak, “bir lokma bir hırka” diyerek halkı aldatan din tüccarları, kendilerinin zevk ve sefa içinde yaşayabilmelerinin tek yolunun halkın refah payına el koymak olduğunu da biliyorlar, asgari ücret boşuna düşük tutulmuyor.
Teklifimiz ise çok basit, işçiyi enflasyona ezdirmeyeceğiz diyorsunuz ya, tamam hodri meydan. Biz de işçiyi domatese ezdirmeyin diyoruz. Domatese ne kadar zam geldiyse asgari ücrete de o kadar zam yapın. Yapabilir misiniz, işçiyi domatese karşı koruyabilir misiniz.?
Domatese gelen yüzde 53 zammı asgari ücrete yansıtabilir misiniz?
Biz varız, buyurun konuşalım diyoruz.
İşçilerin, emekçilerin teklifi açıktır ve birkaç maddeyle ifade ediyoruz.
- İşçiyi domatese, patatese karşı koruyun, domatese, patatese ne kadar zam geliyorsa, asgari ücrete o kadar zam yapın,
- İşçi ve memurlar için Asgari Geçim İndirimi hariç tek asgari ücret belirleyin ve tümüyle vergi dışı bırakın."