Emek ve Özgürlük İttifakı'nın "seçime tek listeyle girme" önerisine karşı çakış nedenlerini anlatan TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, "Bazı illerde TİP olarak seçime girmemizin HDP'ye bir sandalye kaybı olmayacak" dedi.
HDP’nin ’Emek ve Özgürlük İttifakı’ partilerine milletvekili seçimine Yeşil Sol Parti listelerinden girilmesini önerdiği iddiaları ve Türkiye İşçi Partisi'nin (TİP) ise Hatay’da yaptığı parti meclisi (PM) toplantısında bu öneriye kapıyı kapatması tartışmaları alevlendirdi. TİP'in "bazı illerde kendi ismiyle seçime girme" kararı HDP'den de eleştirilere neden oldu. Gerçek Gündem'den Hilmi Hacaloğlu'nun konuya ilişkin sorularını yanıtlayan TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, ittifaklarla ilgili yasal zorunluluklar nedeniyle güçlü oldukları illerin belirlenerek TİP listesinden seçime girilmesinin daha doğru olacağını söyledi.
Emek ve Özgürlük İttifakı'nın seçim listeleri için henüz karar vermediğini belirten, pazarlık iddialarını yalanlayan, "Amacımız ittifakı dağıtmak değil, AKP ve MHP’yi geriletmek" diyen Kadıgil'in açıklamalarından satır başları şöyle:
(TİP Emek ve Özgürlük İttifakı’ndan ayrılacak iddiası) Bunun cevabı koca bir hayır. Parti Meclisi açıklamamızdan sonra haksız bazı yorumlar yapıldı. Bir kısmını yine anlayabiliyorum. Çok ciddi bir kafa karışıklığı var ki bu açıklamayı yapmak da sanırım elzem oldu.
Ben seçim hukukçusuyum. Partide bu konuda uzun yıllardır çalışan arkadaşlarım var. Mevcut sistemde TİP'in 81 ilin 81'inde de HDP ile rekabet halinde seçime girmesi hepimiz için bir felaket sonucu doğurur. HDP'nin istediği modelde şu deniliyor: İttifak olmasın, seçime giderken, 81 ilin 81'inde de tek partinin, tek listeleriyle seçime gidelim. HDP'nin fikrine göre bu şekilde seçime gitmek daha çok milletvekili kazandıracak.
Bizim önerdiğimiz modelde ise şu var: 81 ilin 81'inde de yarışmak elbette ki akıl karı değil. Hiçbir ittifak için bu sistemde akıl karı değil. İttifak Yasası değiştirilmeden önce milletvekilleri ittifakın aldığı oy oranına göre dağıtılıyordu. Geldiğimiz noktada her parti aldığı oy oranına göre milletvekili çıkaracak. Bu tabloda da bizim zaten hiç olmadığımız bir yerde seçime girip, HDP ve hatta CHP'ye vekil kaybettirmemizin ne gibi bir mantığı olabilir? Dün girmedik siyasete. Türkiye İşçi Partisi'nin ya da Türkiye İşçi Partililerin böyle bir sorumsuzluğa 'İlla bu parti her yerde seçime girecek' diye kapı açabileceğini kim hangi veriye dayanarak söyleyebilir. Biz bunu söylemiyoruz…
'TİP seçime girsin' diyoruz ya, bunun aslında HDP'ye değil 1 vekillik, 1 oy kaybettirmeyeceği bir yol var. O yol nedir? Mesela Bayburt, Gümüşhane, Aksaray, 52 tane bu şekilde HDP'nin zinhar, TİP'in de vekil çıkartamayacağı iller var. Bu illerde TİP olarak bizim seçime girmemizin HDP'ye bir sandalye bile kaybı dokunmayacak. Bundan herkes emin olabilir.
Farzı mahal olarak şu an konuştuğumuz için söylüyorum: Muğla üzerinden örnek vermeye devam edeceğim. HDP'nin orada 40 bin oyu var. TİP'in de bir karşılığı var. Biz bunu görüyoruz. Ben defalarca gittim. TİP'in bir karşılığı var. Daha önemli bir şey söyleyeceğim. TİP bu karşılığı HDP tabanından almıyor, elimizde anketler var, bize oy vereceğini söyleyen, ki son ankette yüzde 3 artık bu, Yön Eylem'in son anketi, insanın çok küçük bir kısmı daha önce HDP'ye oy vermiş. Bizim seçmenimizle HDP'nin tabanı bir değil...
Kontenajan talebimiz yok. İstanbul'da diyoruz ki mesela, yarışabiliriz. HDP de girsin o yarışa. CHP zaten giriyor, İYİ Parti giriyor, biz de girelim TİP olarak.
('Oy kaybettirmez mi ittifaka? Mesela İstanbul 1. Bölgede 1. sırada Sera Kadıgil var, öbür tarafta Mithat Sancar var. Bu yarış iki partiye zarar vermez mi?' sorusu üzerine) Eğer ki benzer seçmen havuzuna sesleniyor olsaydık bunun cevabı evet olurdu. Mithat Hoca'nın oy alacağı taban başka, Sera'nın oy alacağı taban başka... Bunu büyük bir özgüvenle söylüyorum. CHP'den gelen oyumuz HDP'den fazladır. Daha önce oy vermedim diyen insanlar asıl çoğunluğu oluşturuyor.
5 yıldır aynı şeyi söylüyoruz. Çoklu adayla gitmeyi denedik. Yeterince iyi gitmedi o süreç. Yeterince iyi gitmiş olsa başımızda hala Recep Tayyip Erdoğan diye biri oturuyor olmazdı. İlkelerde ortaklaşılmış tek adayda, ilk turda bu seçimin bitmesi gerektiğini 5 senedir söylüyoruz. Kılıçdaroğlu'nun adaylığından önce de aynı şeyi söylüyorduk, şimdi de söylüyoruz. Bu ilkelerde ortaklaşılabilecek bir isim olarak Sayın Kılıçdaroğlu'nun kendini ortaya koymasını umutla bekliyoruz. Öyle olacağını umut ediyoruz. Parti Meclisi'ni topladığımızda HDP ile omuz hizasında ilişki, üstten bakmadan, yüksek oy oranına güvenip bir yerde kabadayılık yapmadan gerçek bir muhatap alıp hem HDP ile hem de diğer toplum kesimleriyle ilişki kurduğunda Sayın Kılıçdaroğlu'nun bu isim olabileceğine dair ortaklaştık. Emek ve Özgürlük İttifakı'nın toplantısında bu görüşü masaya götüreceğiz.