ABD’de Florida Uluslararası Üniversitesi Cerrahi Onkoloji ve Endokrinoloji Bölüm Şefi ve Miami Kanser Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Seza Güleç ile ekibinin 250 hasta üzerinde yaptığı araştırma, yakın bir gelecekte tiroit kanserinin teşhis ve tedavisindeki ezberleri değiştirebilir. Araştırma, kanser hücresinin genetik özelliklerine bakıldığında her hastaya standart tedavi uygulanmasının gerek olmayabileceğini gösterdi. Bu da şu anlama geliyor; her kötü gidişli tiroit kanserinde büyük cerrahi işlemlere, ağır radyoaktif iyot tedavilerine gerek olmayabilir.
Prof. Dr. Seza Güleç, araştırma sonucuna göre yakın bir gelecekte teşhis ve tedaviyi kanser hücresinin moleküler yapısının belirleyeceğini belirtti. Hastanın ne kanseri olduğu önemini kaybederek, kanser hücresinin haritalandırılmasının tedavi sürecini belirleyeceğini ifade etti.
Prof. Dr. Güleç, tiroit kanseri için geliştirdikleri tedaviyi şöyle açıkladı:
"Kötü gidişatlı (malign) tiroit nodüllerinde tedavi seçenekleri neredeyse standarttır. Tiroit dokusunun tamamen çıkarıldığı büyük bir ameliyat, ardından ağır radyoaktif iyot tedavileri yapılır. Ancak biz bu çalışmamızla, tiroit nodülü biyopsilerinde baktığımız genetik değişikliklerin bize verdiği bilgilere göre ilerledik. Gördük ki kötü gidişatlı görünen bazı tiroit kanserlerinde bile büyük cerrahi işlemlere gerek kalmadan tedavi mümkün. Çünkü biyopside, kanser hücresinin moleküler düzeydeki haritalamasını yaptığımızda, hangi hastada nasıl seyredeceği ve hangi tedavilere daha iyi yanıt vereceğini öngörebiliyoruz. Bu da hastanın büyük ameliyatlar geçirmesi, ömür boyu tiroit hormonu kullanmak zorunda kalması gibi birçok dezavantajı ortadan kaldıracak. Bu çalışma, diğer kanser türleri için de öncül olacak." (DHA)