TİSK (Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu) tarafından hazırlanan bültende, iş bulma umudu olmayanlar ve iş aramayıp çalışmaya hazır olanlar hesaba katıldığında işsiz sayısının 6 milyon 44 bin, işsizlik oranının yüzde 23,3 olduğu öne sürüldü. TİSK'in Nisan ayı Ekonomi Bülteni'nde, 2009 Ocak ayı itibarıyla Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçları, İŞKUR'un derlediği işsizlik ödeneğine başvuranların sayısındaki gelişmeler ve kısa vadeli istihdam beklentilerine yönelik anket sonuçları birlikte değerlendirilerek, son 1 yıllık dönemde iş gücü piyasasında öne çıkan temel sonuçlar ve ana değişim eksenlerine yer verildi. Ocak 2009'da işsizliğin "patlama yaptığı" ifade edilen bültende, işsizliğin artış trendinin tahminlerin de üzerine çıktığı, son 1 yılda iş arayanlara 1 milyon 59 bin kişinin eklenmesiyle toplam işsiz sayısının 3 milyon 650 bini bulduğu belirtildi. TİSK tarafından hazırlanan bültende, ekonomik verilerle ilgili şu değerlendirmelerde bulunuldu: "-İş bulma umudu olmayanlar ve iş aramayıp çalışmaya hazır olanlar hesaba katıldığında işsiz sayısı 6 milyon 44 bin, işsizlik oranı yüzde23,3'tür. -Umutsuzlar 199 bin kişi artmıştır. -TÜİK'in, 1998 tarihli ILO Tavsiyesi gerekçesiyle 'eksik istihdam' verilerini yayımlamayı durdurması anlamlıdır. -İşsizlik, sanayi ve inşaat sektörlerinde yoğunlaşmıştır. İşsizlerin 365 bini sanayide, 207 bini inşaat sektöründe çalışırken işini kaybetmiştir. -İşsizlikte en yüksek artış oranı sanayidedir. Her dört işsizden biri sanayide çalışırken işini kaybetmiştir. -İşsizlik artışı en çok kentlerde ve genç erkeklerde görülmektedir. -İstihdam bir yılda sadece 75 bin kişi artabilmiş, bu artışta kırsal kesim ve kadınlar belirleyici olmuştur. -Ekonomik kriz kadınların iş gücüne katılımını ve istihdamını artırmaktadır. 384 bin ev kadını iş gücü piyasasına girmiştir. -Tarım dışı sektörlerin istihdam yaratma gücü sürekli azalmaktadır. Tarım dışı işsizlik oranı yüzde 13,7'den yüzde 19'a fırlamıştır. -Tarım-dışı kesimde her üç gençten biri, her beş kadından biriişsizdir. -Ücretli çalışan sayısı 300 bin kişi azalmıştır. -Konjonktürel işsizlik ön plana çıkmıştır. -Tersine iç göç olgusu belirginleşmiştir."