TİSK TÜİK'İN İŞSİZLİK RAKAMLARINI DEĞERLENDİRDİ ANKARA (A.A)

-TİSK TÜİK'İN İŞSİZLİK RAKAMLARINI DEĞERLENDİRDİ ANKARA (A.A) - 16.07.2011 - Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) İşgücü Piyasası Bülteninde, 2005-2011 döneminde sektörel istihdam artışlarında tarım sektörünün lehine büyük değişim yaşandığına dikkat çekildi. Bültende, ''Tarım, 2005'te yılda 559 bin kişilik istihdam kaybı yaşarken, 2011'in ilk 4 ayı itibariyle istihdamını 474 bin artırır hale geldi. Bu durumun açıklanmaya muhtaç olduğu düşünülüyor'' değerlendirmesine yer verildi. TİSK, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) dün açıkladığı Hanehalkı İşgücü Araştırması (Mart-Nisan-Mayıs 2011) sonuçlarına ilişkin değerlendirme yayımladı. TÜİK verilerine göre, nisan döneminde, ülkede işsiz sayısı geçen yılın aynı dönemine göre 434 bin kişi azalarak 2 milyon 637 bin kişi oldu. İşsizlik oranı, yüzde 9,9 olarak hesaplandı. İstihdam edilenlerin sayısı, geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 454 bin kişi artarak, 23 milyon 955 bin kişiye ulaştı. TİSK İşgücü Piyasası Bülteninde bu konuda yer alan değerlendirmeye göre, kadınların işgücüne katılma oranı 1,2 puan arttı. Bu durum, ev kadını sayısındaki 106 bin kişilik azalmanın yanı sıra kadın istihdamındaki 545 bin kişilik artıştan kaynaklandı. İstihdam edilen erkek sayısı da 908 bin kişi artış gösterdi.  Tarım sektörü kadınlar açısından, sanayi sektörü ise erkekler açısından istihdam yaratan en önemli sektörler oldu. İlave kadın istihdamının yaklaşık üçte biri tarım sektöründe yer aldı. -SEKTÖREL İSTİHDAM DURUMUNDA ''ÇARPICI DEĞİŞİM''- Yaratılan toplam istihdam sektörlere göre değerlendirildiğinde, sanayi sektörünün 447 bin kişilik istihdam artışıyla ilk sırada gelerek toplam istihdam artışının yüzde 30,7'sini yarattığı görüldü. İstihdam artışında sanayiye oldukça yaklaşan tarım sektörü de 411 bin kişi (yüzde 28,3) ile ikinci sırada yer aldı.  Bültende, sektörel istihdam durumu geçmişe doğru uzun bir zaman diliminde incelendiğinde, çarpıcı değişimlerin dikkati çektiği belirtilerek, şu değerlendirmelere yer verildi: ''Tarım sektörü bu değişimde başrolü oynamıştır. Verilere göre, küresel kriz öncesi dönemde gerileyen tarım sektörü istihdamı, küresel kriz sırasında artışa geçmiş ve bu artış sürekli biçimde yükselmiştir.  Öyle ki, tarım sektörü istihdamı yıllık bazda 2005'te 559 bin kişi azaldı, krize yaklaşılırken bu azalış düşmeye başladı, krizin patladığı 2008'de ise istihdam artışa geçti ve 149 bin kişi arttı. Söz konusu artış, 2009'da 224 bine, 2010'da 443 bine ve 2011'in ilk dört ayında 474 bine vardı. 559 bin kişilik kayıptan 474 bin kişilik artışa geçilmesi, bu süreçten tarım sektörünün oldukça kazançlı çıktığını düşündürmektedir.  Halbuki sektörün elde ettiği gelir dikkate alındığında, istihdam artışını destekleyecek kanıt bulmak mümkün olmamaktadır. Buna karşılık istihdamda en büyük sektör olan hizmetler sektörü 2005'te 595 bin kişilik ilave istihdam yaratırken, bu artış 2009'da 155 bine düşmüş, 2011'de ise tarım sektörünün oldukça altında bir düzeye, 387 bin kişiye çıkabilmiştir. -YÜKSEKÖĞRENİMLİLERDE İŞSİZ SAYISI 25 BİN ARTTI- Bültende yer alan bazı değerlendirmeler şöyle: ''İşgücü artışı ve işgücüne katılma oranı yükseliyor. 1 milyon 454 bin kişilik istihdam artışından en büyük payı 940 bin kişiyle lise altı eğitimliler aldı. Buna karşılık 97 bin meslek lisesi mezunu iş buldu. İstihdama eklenen her dört kişiden 3'ü düşük nitelikli. İşsizlikteki azalıştan da en fazla yararlananlar, eğitim düzeyi yetersiz kişiler olurken, yükseköğrenim mezunları bu süreçten yararlanamadı ve işsiz sayısı bu grupta 25 bin kişi arttı. Ücretli istihdamındaki hızlı büyüme devam ediyor. İstihdama eklenen her dört kişiden 1'i, kadınlarda her iki kişiden 1'i kayıt dışında iş buldu. Tarımdaki ücretsiz aile işçilerinin sayısı 142 bin kişi arttı. Bu, kayıt dışı istihdam artışının yüzde 70'ini oluşturdu. İşsizlik azalışında kadınların erkeklere göre dezavantajlı olduğu görülüyor. Genç işsizliği önemli ölçüde azalma eğiliminde bulunuyor. En geniş işsizlik tanımına göre Türkiye'de 5 milyon 402 bin işsiz var. Türkiye işsizlik sıralamasında 40 ülke arasında 10. sıradan 12. sıraya inerek, avro bölgesi ortalamasına ulaştı.''