Erdal Beşikçioğlu liderliğinde Ankara'da kurulan Tatbikat Sahnesi, ağırlıklı olarak "Behzat Ç." ekibi ile profesyonellerden ve öğrencilerden oluşan; 30 kadar tiyatroya inanmış oyuncuyu bir araya getiriyor. Bir akşam bir oyunda rol alan bir oyuncu, ertesi gün yer gösterici olarak görev yapabiliyor. Ekibin bu sezon sahnelediği oyunlardan Erdal Beşikçioğlu'nun yönetip başrolünde oynadığı Sartre'ın "Mezarsız Ölüler"i, hafızasız toplumu acımasızca eleştiren ve izleyiciyi "rahatsız etmeyi" amaçlayan bir oyun.
Filiz Elmas'ın Radikal'deki haberine göre, Ankara ’da geçen sezon açılan Tatbikat Sahnesi ismini "tatbikat" mantığından alıyor. Bu sahnede Erdal Beşikçioğlu önderliğinde bir araya gelen ekibin amacı ise deneysel, yeni, araştıran, sorgulayan, doğru soruları sormayı amaçlayan bir tiyatro mantığını güçlendirmek olarak belirleniyor. Türk Amerikan Derneği’nin yıllardır var olan tiyatro sahnesinin içinde yapılan teknik ve mimari değişikliklerle oluşan yeni "tatbikat sahnesi" iki taraflı seyir imkanı olan ve aynı zamanda meydan sahneye dönüşebilen olanaklarıyla, deneysel çalışmalara da açık bir mekan.
Bu sezonda topluluğun repertuarında üç oyun yer alıyor. Bunlardan birincisi Doug Wright’ın kaleme aldığı, İlham Yazar’ın yönettiği orijinal adıyla "Quills ya da Marquis De Sade/ Quills" oyunu. İkinci yapım; Erdal Beşikçioğlu’nun yönettiği, Sartre’ın "Mezarsız Ölüler" adlı eseri. Üçüncü oyunun yönetmeni ise yine Erdal Beşikçioğlu ve oyun kasım ayında promiyer yapacak olan "Woyzeck Masalı" isimli bir Woyzeck uyarlaması.
Tiyatro bünyesinde 30 kadar profesyonel ve öğrenci oyuncu bulunuyor. Ekibin basın açıklamasında, “Repertuar tiyatrosu görünümünde olsak dahi, ortak fikir alışverişini sağlamak oldukça önemli ve bu nedenle de bir gün önce oyunda oynayan oyuncu, ertesi gün oynayacak diğer oyunda bilet kesebiliyor” olabilir ifadesi yer alıyor. Bu nedenle Tatbikat Sahnesi'nin tiyatroya inanmış bir ekibin çalışması olduğu söylenebilir.
"Mezarsız Ölüler"de, hem yönetmen hem de oyuncu olarak Erdal Beşikçioğlu yer alıyor. Oyuncu kadrosunda Erdal Beşikçioğlu’nun dışında; Ayça Eren, Adem Aydil, Ali Yoğurtçuoğlu, Elvin Beşikçioğlu, Aytek Şayan, Berkan Şal ve Burak Küçükosman bulunuyor. Bu nedenle oyun basında, "Behzat Ç. ekibi tiyatro sahnesinde" diye pek çok habere de konu olmuştu. Ancak oyunculukta Behzat Ç.’den kalan klişelere sığınılmıyor ve tüm ekip, yaratıcı bir çalışma sergileyerek vücut-ses kullanımı ile zor olanı başarıyor.
"Mezarsız Ölüler" Fransa’da bir grup direnişçinin bir köyü ele geçirmeye çalışırken milisler tarafından yakalanıp işkenceye uğramasını konu ediniyor. Sartre, bu metin ile Fransız halkının savaştan sonra, direnişçilere karşı nasıl ilgisiz kaldığını ve onları unuttuğunu göstererek; hafızasız ve işbirlikçi topluma acımasız bir eleştiri sunuyor. Aslında Sartre oyunları aracılığıyla, "amaçsız bir dünyada, eylemleriyle var olan bireylerin kazandığı özgürlüğüyle toplumsal olana yönelmesini" ele alır.
Oyunun tanıtımında ifade edildiği gibi aslında Mezarsız Ölüler; oyun kişilerinin kendi varoluşlarındaki anlamları, toplumsal değerleri tartışmakta. Yönetmene göre, “Sartre, kendi zamanının korkunç ve anlamsız dünyasına doğan insanın, kendi yaptıklarından sorumlu olduklarını düşünmelerini” sağlar ve “İnsan kendi kendinin yaratısıdır; kendini gerçekleştirdiği ölçüde var olur, yani eylemlerinden oluşur; hayatının ta kendisidir” demek ister. Bu bağlamda da "İnsan özgürdür, insan özgürlüktür” düşüncesi ile şu temel soruya vurgu yapar: “Bu özgürlüğümüzü nasıl kullanacağız?” Yönetmen, seçtiği ana tema ile oyunun mesajını hiçlik duygusuna yaslanmadan çok doğru bir biçimde belirlemiş ve bu tema etrafında oyunda doğru bir dramaturji gerçekleştirerek, dört perde olan metni anlam kaybına uğramadan kısaltıp bir perdeye indirgedi.
Mezarsız Ölüler’de seyirci salona alınırken, sahnede var olan morg ve sonrasında bu morgun hücrelerinde yer alan oyuncular ile rahatsız edici bir atmosfer için doğru bir başlangıç yapılılıyor. Sonrasında kimi kez sahnede, kimi kez sahne gerisinde gerçekleşen işkenceyle bu atmosfer korunurken; oyun bittiğinde dünyada var olan acımasızlık sahneye inandırıcı bir üslupla taşınıyor. Tatbikat Sahnesi, tiyatronun en önemli işlevi olan "düşünen bireyler" yaratmayı ve bu anlamda da izleyiciyi "rahatsız etmeyi" başarıyor.