TMMOB'den deprem incelemesi: Çöken binalarda betonun tümden gevrekleşip mukavemetini kaybettiği tespit edildi

TMMOB'den deprem incelemesi: Çöken binalarda betonun tümden gevrekleşip mukavemetini kaybettiği tespit edildi

TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyonu, 24 Ocak tarihinde Elazığ Sivrice merkezli 6.8 şiddetindeki depremin ardından depremden etkilenen bölgelerde yerinde inceleme yaptı. Açıklamada, arama kurtarma çalışmalarının yapıldığı bölgede yeterli güvenlik önlemi alınmadığı, yoğun bir gaz kokusunun tespit edildiği belirtildi.

İncelemelerin ardından TMMOB yöneticileri basın açıklaması düzenledi. İnşaat Mühendisleri Odasında düzenlenen açıklamayı TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Sevdet Acar okudu.

Jeoloji Mühendisler Odası’nın verilerine göre depremin meydana geldiği Doğu Anadolu Fay Zonunun (DAFZ), Bingöl-Karlıova‘dan başlayan ve 580 km boyunca Antakya’ya doğru uzanan 4 ile 25 km genişlikteki aktif bir deformasyon kuşağı olduğunu belirten Acar, “En az iki milyon yıldan bu yana hareket ettiği bilinen sol yanal atımlı fayın bugüne kadar toplam 15 KM’lik yanal öteleme yapmış olduğu, yani fayın yıllık kayma hızının 7,9 mm/yıl olduğu tespit edilmiştir. Merkez üssü Elazığ ili Sivrice ilçesi olmasına rağmen deprem başta Elazığ, Malatya ve Diyarbakır olmak üzere tüm çevre illerde güçlü şekilde hissedilmiştir. Çok yönlü olduğu anlaşılan başta Suriye ve Irak olmak üzere birçok komşu ülkede hissedilmiştir” dedi.

"Sivrice'de kamu binaları ve merkez cami büyük hasar aldı"

Evrensel'in haberine göre 25 Ocak tarihinde TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu Koordinasyonunda, İnşaat Mühendisleri Odası tarafından oluşturulan teknik heyet tarafından depremden etkilenen bölgelerde yerinde inceleme yapıldığını söyleyen Acar, “Elazığ Maden ilçe merkezinde yapılan incelemede deprem kaynaklı ağır hasarlı yapı olmadığı, bazı yapılarda yapısal olmayan hafif hasarlar olduğu tespit edilmiştir. Elazığ Maden ilçesine bağlı gezin beldesinde 6 katlı binanın tümden göçtüğü yerinde görülmüştür. Enkaz bölgesinde yapılan incelemede yapıların, yeterince mühendislik hizmeti almadığı, yapısal kusurların fazla olduğu, betonun tamamen gevrekleşip tüm mukavemetini kaybettiği bu nedenlerden dolayı binada tümden göçme oluştuğu tespit edilmiştir. Bina çevresinde bulunan çok katlı yapılarda yapılan incelemelerde oluşacak artçı sarsıntılarda risk oluşturacağı düşünülen yapılar kriz masasındaki yetkililere bildirilmiştir” diye konuştu.

Depremin merkez üssü olan Elazığ Sivrice ilçesinde yapılan incelemelerde tümden göçen yapı tespit edilmezken, ağır hasarlı birçok yapı olduğunu tespit ettiklerini belirten Acar, “Özellikle yeni yapılan bazı kamu binaların ve merkez caminin büyük oranda hasar gördüğü tespit edilmiştir. Heyetimiz tarafından kriz masasındaki kaymakamlığa ve belediye başkanlığına alınması gereken tedbirlerle ilgili gerekli bilgi verilmiştir. İhtiyaç olması halinde kurumumuzca hasar tespiti yapılabileceği kendilerine bildirilmiştir” dedi.

"Arama kurtarma bölgelerinde yeterli güvenlik önlemi alınmadı"

Elazığ şehir merkezinde yapılan incelemelerde Mustafa Paşa Mahallesi ve Sürsür Mahallesi’nde toplam 5 binanın tümden göçtüğünü vurgulayan Acar, “Ancak AFAD ekiplerince arama ve kurtarma çalışmaları devam ettiğinden dolayı bina enkazı üzerinde detaylı inceleme yapılmamıştır. Yapılan gözlemsel incelemeye göre yapıların, yeterince mühendislik hizmeti almadığı, bitişik nizam olmalarına rağmen yeterince dilatasyon mesafesinin olmadığı, betonun tümden gevrekleşip mukavemetini kaybettiği, yeterince donatı kullanılmadığı, kontrolsüz yapılaşma sonucunda binaların göçtüğü tespit edilmiştir. Ayrıca arama kurtarma çalışmalarının yapıldığı bölgede yeterli güvenlik önlemi alınmadığı, yoğun bir gaz kokusunun olduğu tespit edilmiş olup acil önlem alınması için Valilik özel kalemine bilgi verilmiştir” diye konuştu.

"Diyarbakır surlarında bazı taşlar döküldü"

Diyarbakır Ergani, Çermik ve Çüngüş ilçelerinde ve köylerinde yapılan incelemede tümden göçen yapı olmadığı ancak başta kamu binaları ve camiler olmak üzere birçok yapıda hasar oluştuğunu söyleyen Acar, “Ayrıca bazı kırsal bölgelere yoğun kar yağışından dolayı ulaşım sağlanamamıştır. Köy muhtarlarından alınan bilgilere göre bu bölgelerde tarımsal ve hayvancılık için kullanılan yapıların hasar gördüğü bilgisi alınmıştır. Ayrıca Diyarbakır tarihi Sur ilçesinde Diyarbakır Surlarının Urfa Kapı ile Çift Kapı arasında Yenişehir cephesindeki bazı bölümlerde deprem sonucu oluşan titreşimler sonucunda bazı taşların döküldüğü tespit edilmiştir” dedi.

Uyarılarda bulunuldu

TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu olarak bölgede teknik çalışmalarına devam edeceklerini, deprem sonrası hasar tespiti eğitimi verdikleri inşaat mühendisleriyle birlikte ihtiyaç dâhilinde yetkili kurumlarla ortak çalışmalarda yer almaya hazır olduklarının altını çizen Acar, şu uyarılarda bulundu:

"Deprem sonrası ağır hasar oluşan yapıların artçı sarsıntılardan kaynaklı yıkım tehlikesi olduğundan risk teşkil eden yapıların ivedi bir şekilde tespit edilip tahliye edilmesi gereklidir. Doğal gaz sızıntılarına karşı sürekli tedbir halinde olunması.

AFAD, UMKE ve AKUT gibi ekiplerin birbirleri ile koordineli çalışamaması ciddi bir kriz yönetim problemi olduğunu ve gerçekçi bir deprem senaryosuna sahip olmadığımızın göstergesidir.

Kriz yönetiminin güvenlik güçleri ile değil ilgili kurumların himayesinde yürütülmesi gerekmektedir.

Kriz masalarına ilgili meslek örgütlerinin ve sivil toplum kuruluşları da dâhil edilmelidir.

Yoğun kış koşulları göz önünde bulundurularak yapılacak tüm insani yardımların engellenmemesi gerekiyor.

Kırsal alanlardaki iletişim ve ulaşım yetersizliği göz önünde bulundurulmalı, arama kurtarma ve insani yardım çalışmalarına bu bölgeler de ağırlık verilmelidir.

Hükûmetin birinci derecede yapmakla yükümlü olduğu görevlerini siyasi bir propaganda aracına dönüştürmeyi bırakıp sağlıklı çalışma yürütmelidir.

Özellikle depremden etkilenen yapıların tamamı gözden geçirilerek raporlaştırılması ve depreme dayanıklı hale getirilmelidir.

Mühendislik hizmeti almayan yapıların imar afları ile aklanmaması.

İmar politikaları ranta göre değil deprem gibi doğal afetler göz önünde bulundurularak düzenlenmelidir.”