"TMO'nun uyguladığı kota, KDV ve nakliye, küçük ölçekli çiftçinin belini büküyor"

"TMO'nun uyguladığı kota, KDV ve nakliye, küçük ölçekli çiftçinin belini büküyor"

Küçük üretici, kota sistemi nedeniyle Toprak Mahsulleri Ofisi’nden (TMO) faydalanamıyor. Regülasyon uygulamasından sanayi kuruluşları ve büyük ölçekli firmaların yararlandığını belirten Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Murat Kapıkıran, “Büyükbaş hayvanda 5, küçükbaş hayvanda 1 kilogram ve bir aylık olmak kaydıyla arpa satışı yapıyor. Toptancıya yüzde 1 KDV, az alımlara da yüzde 8 KDV uygulaması yapıyor. Kota, KDV ve nakliye, küçük ölçekli çiftçinin belini büküyor" dedi.

Dünya buğday üretiminde 11. sırada yer alan Türkiye, son 18 yılda 56 milyon ton buğday ithal etti. 2019’da 9,8 milyon ton, 2020 yılında 2,3 milyon dolar ödemeyle 9.7 milyon ton buğday ithalatı yapıldı. 2021 yılının ilk dört ayında da yaklaşık 3 milyon ton ithalat yapılmıştı.

2021-2022 sezonunda 8 ithalat ihalesi yapıldı. Bunun en sonuncusu 22 Ocak’ta 335 bin tonluk bir ihale olarak açıklandı. Türkiye son 7 ayda 2 milyon 675 bin ton buğday ihalesi yapmış oldu.

Arpada ise 24 Haziran 2021’de 270-515 bin ton arasında 4 ihale yaptı. Arpa alım fiyatları da artmaya devam etti. 2021 Haziran’ındaki 270,69 dolar iken 12 Temmuz’da 237 dolara düşüş yaşandı. Sonra 279,5 dolar. Ağustos’ta da 285,08 dolara çıktı. 15 Ocak’ta 345 bin tonluk yemlik arpa ithalatı ihalesi açıldı. 324,64 dolardan en düşük teklif verildi.

TMO ithal ettiği hububatı daha çok toptan alım yapan sanayiciler için yapıyor. Dünya genelindeki ülkelerde yaşanan pandemi ve kuraklık nedeniyle hububat sorunu yaşıyor. Özellikle buğday arpa ithal ettiğimiz Rusya’da yüksek gümrük vergisiyle ve belli miktarlarda arpa ya da buğday alabiliyoruz.

Türkiye sınırlı miktarlarda hububat alımı yaptığı için iç piyasada kota uygulaması yapmak zorunda kalıyor. TMO, toptancı ve sanayiciye yüzde 1 KDV; küçük üreticiye yüzde 8 KDV uyguluyor. Dolayısıyla küçük çiftçi kota ve nakliye masrafı nedeniyle TMO’dan ürün almıyor.

"Rekolte düşüşü hızla devam edecek"

Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Murat Kapıkıran TMO alımlarındaki sorunu ANKA Haber Ajansı’na anlattı:

Uluslararası buğday fiyatlarında da 2019 ‘dan bu yana önemli ölçüde artışlar var. Son yapılan ithalatta da ton başına olarak 4 bin 700 lira ton başına alım yapılabildi. Sanayiciye 2250-2450 TL bandında verildi. Çiftçiden de Toprak Mahsulleri Ofisi son fiyat olarak 2,250- 2450 civarında fiyatlar oluşturdu. 4,700 ile alıp 2250-2500 arasında 2 milyon tonun üzerinde buğday sanayiciye sübvanse edilmiş oldu. Bu kaynak çiftçiye aktarılmadığı için de çiftçi gübre ve girdi maliyetlerinin karşılanmasında büyük bir problem yaşayıp 2021 sezonu sonu büyük ölçüde buğday ekimlerini de yapamadı. Hatta hala gübre fiyatlarındaki artış nedeniyle filizlenmiş olan bahçelerin tarlaların başaklanma gübreleri de atılamayacak gibi görünüyor. Dolayısıyla rekolte düşüşü hızla devam edecek.”

"Hububat ithalatı yaptığımız ülkeler ihracat paylarını azalttılar"

Resmi rekolte tahminlerine göre 22,5 tondan 17,700 bin tonlara kadar rekolte düşüklüğü yaşandığını söyleyen Kapıkıran, “Alandan edindiğimiz bilgilere göre bu rakamın 15 bin tonun altında olması çok yüksek. Yüzde 65’e yakın ithalatı Rusya’dan yapıyoruz. Hububat ithalatı yaptığımız ülkeler artık iç yeterliliklerini gözetme noktasına geldiler. Çünkü kendi ülkelerinde de iklim krizi, kuraklık dolayısıyla hububat rekolte beklentileri düştü. İhracata ayırabilecekleri paylar azaldı. Dolayısıyla kendi ihracat uygulamalarında gümrük vergilerini yükselttiler. Rusya 50 dolardan fazla ihracat vergisi koydu” dedi.

"Türkiye dünya buğday ithalatında birinci sıraya yükseldi" 

Son yıllarda iç piyasada uygulanan politikalar nedeniyle Türkiye’nin dünya buğday ithalatında birinci sıraya yükseldiğini söyleyen Kapıkıran, “Türkiye, 1,4 milyarlık Çin’den bile daha fazla ithalata yapar hale geldik” dedi. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin arpa satışlarında büyükbaş hayvanda 5; küçükbaş hayvanda 1 kilogram kota uyguladığını, “Toptancıya yüzde 1 KDV”, az alım ya da perakende alımlara da “yüzde 8 KDV” uygulayarak küçük üreticilerin yem alımlarında sorun yaşadığını ifade ederek şöyle devam eti:

Toprak Mahsulleri Ofisi’nden hububat alanların yaşadığı bir başka sorun da küçük miktarlarda alımların yaşadığı nakliye sorunu. Kotaya ilaveten küçük üretici çiftçi bir de nakliye sorunu yaşıyor. Çünkü; düşük miktarlarda alım yaptığınızda kamyon bazlı nakliyelerin nakliye bedelinin alım fiyatına oranı yansıması çok daha yüksek olduğundan maliyetleri arttırmış oluyor. Aynı zamanda KDV uygulamasını da ifade ettiğimizde bu kota KDV ve nakliye, küçük ölçekli çiftçinin belini büküyor. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin regülasyon uygulaması ancak hububat endüstrisine sanayi kuruluşlarına ve toptan ve büyük ölçekli çalışan şirketlere fayda veriyor diyebiliriz.

"Hayvanlarını kesime gönderen büyük üreticiler TMO'dan aldıkları hububatı satmaya başladı"

Toprak Mahsulleri Ofisi’nin düşük KDV ile hatta kamyon bazlı olduğu için nakliye etkisinin de oransal olarak daha az olduğu, kota uygulaması açısından büyük alım ve büyük hayvancılık yapan tesislerin özellikle alımlarında büyük ölçekli alıcıların daha avantajlı olduğu ortada. Bu son hayvancılıkla ilgili yem fiyatlarının artışı nedeniyle hayvanların kesime gitmesi konusu göz önüne alındığında bu niyete giren büyük ölçekli küçük ölçekli üreticiler de hayvanlarının kesime gönderme fikrini edinenler maalesef kendi stoklarındaki ürünleri piyasaya daha yüksek fiyatlarla satmaya başladılar. Aynı şey buğday için de geçerli. Bu uygulama takipsiz ve kontrolsüz bir uygulama. Piyasaya kontrolü yapılamadığı için bu tür kaçakların Toprak Mahsullerinden ürün alıp kullanmak yerine piyasaya satış yapmanın arttığını görüyoruz. Hem girdi maliyetleri hem yem problemleri nedeniyle 7 milyar dolara yakın 500 bin kesildiği bir sonuçla karşı karşıyayız.”

"7 ay içerisinde 1 milyar 950 milyon dolar ödeme"

CHP Tarımdan Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Orhan Sarıbal ise TMO'nun "çiftçinin kara gün dostu olması gerekirken" kendi çiftçisiyle "rekabet ederek batırmak istediğini" söyledi. Sarıbal, "Toprak Mahsulleri Ofisi sadece üç ürüne Haziran 2021- Ocak 2022 arasında toplam 1 milyar 950 milyon dolar ödeme yaptı. Yani Toprak Mahsulleri Ofisi bu ürünleri içeriye ucuz satarak hazine üzerinden ödemeler yaparak bir zararda oradan gerçekleştirdi. İthalata, 2 milyar doların üzerinde ödenmiş ürünler var. Oysa 2021 yılında 2 milyon çiftçiye ödenecek olan toplam destek miktarı 23 milyar TL. Sadece üç üründe görevlendirme zararlarıyla beraber 2 milyar doların üzerinde ödenecek. Yani yaklaşık 20 milyarın üzerinde" diye konuştu. (ANKA)