Elazığ İş Mahkemesi, TOKİ inşaatında çalışırken 5'inci kattan düşerek yaralanan işçiye taşeron firma ve TOKİ'nin toplam 236 bin lira tazminat ödemesine karar verdi. TOKİ, temyize başvurarak tazminatı taşeron firmanın ödemesi kararı aldırdı, ancak taşeronun hiç bir banka hesabı ve üzerine kayıtlı mal varlığı bulanamadığı için sakat kalan işçi tazminatı alamadı.
Doğan Haber Ajansı'nın (DHA) haberine göre, TOKİ'nin Elazığ'da yaptırdığı Genç Osman İşitme Engelliler Okulu inşaatında sıvacı olarak çalışan 24 yaşındaki İdris Okşak, 2010 yılında inşaatın 5'inci katından düşerek ağır yaralandı. Çok sayıda ameliyat geçiren ve 6 gün yoğun bakımda kalan Okşak'a büyük eklem kırığı ve sinir zedelenmesi teşhisi konurken, tedavi sonucunda sol kolunu tamamen kullanamamaya başladı. Savcılık olayla ilgili soruşturma başlatırken, ifadesi alınan İdris Okşak 18 metre yüksekte baret ve emniyet kemeri olmadan çalıştığını söyledi. Soruşturmayı tamamlayan savcılık, Okşak'ın kendi dikkatsizliği sonucu düştüğünü belirtip, takipsizlik kararı verdi.
Takipsizlik kararı ardından İdris Okşak'ın avukatı Barış Yavuz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan olayla ilgili iş kazası raporunu istedi. Bakanlığın gönderdiği cevapta TOKİ inşaatını yapan taşeron firmanın iş kazasını SGK'ya bildirmediği ortaya çıktı. Barış Yavuz bunun üzerine 2 Ağustos 2011 günü TOKİ ve taşeron firmanın sahibi Şükrü Bingöl aleyhine Elazığ İş Mahkemesi'nde tazminat davası açtı.
TOKİ'nin mahkemeye gönderdiği savunma dilekçesinde inşaatın taşeron firmaya verildiği belirtilerek, kazanın olduğu inşaatın anahtar teslim suretiyle müteahhit Şükrü Bingöl'e ihale edildiği ve TOKİ'nin işverenlik sıfatının olmadığı ifade edildi. 24 Kasım 2011 günü mahkemeye yazılı savunma gönderen taşeron firmanın sahibi Şükrü Bingöl ise işçinin kendi ağır kusuru ile yaralandığını belirterek, "Olaydan bir yıl sonra dava açılması iyi niyetli bir davranış değil. Davacı kendi kusuruyla meydana gelen olayı zenginlik aracına çevirmeyi düşünüyor. Olayda kusurumuz yoktur" dedi.
Mahkemenin isteği üzerine rapor hazırlayan SGK, işverenin kaza olayında sorumlu olduğunu bildirirken, Elazığ İş Mahkemesi dosyayı incelenmek üzere bilirkişiye gönderdi. 20 Şubat 2013 tarihli bilirkişi raporunda, yaralanan işçiye emniyet kemeri, baret ve eldiven verilmediği, iş sağlığı ve güvenliği eğitimi verilmediği, işverenin düşme tehlikesi olan yerlerde önlem almadan işçileri çalıştırdığı, şantiyede iş güvenliği uzmanı bulunmadığı belirtildi. 3 kişilik uzman bilirkişi heyeti, işverenin kutsallaştırılması gereken insan yaşamına saygı çevresinde bilim ve teknolojinin öngördüğü önlemleri almakla yükümlü olduğunu belirterek, "Çalışanın iş güvenliği işçinin inisiyatifine bırakılamaz. Olayda işverenin işçi sağlığı ve güvenliğine riayet etmediği anlaşılmıştır. İşverenin kazanın oluşumunda kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır" dedi.
Bilirkişinin yaralanan işçinin zararını hesapladığı raporunun ardından Elazığ İş Mahkemesi dava ile ilgili kararını 24 Aralık 2014 tarihinde verdi. 4 yılda 15 duruşma yapılan ve 4 hakim değişen davanın sonunda, 236 bin liralık tazminatın TOKİ ve taşeron firmanın sahibi Şükrü Bingöl'den alınarak İdris Okşak'a verilmesine karar verildi. Kararın açıklanması ardından TOKİ avukatı, sorumlulukları olmadığını belirterek Yargıtay'a temyiz başvurusu yaptı.
Dosyayı inceleyen Yargıtay 21'nci Hukuk Dairesi 15 Şubat 2016 tarihinde, TOKİ'nin temyiz talebini kabul ederek kararı bozdu. TOKİ'nin anahtar teslim sözleşme ile müteahhit Şükrü Bingöl'e işi verdiğini ve ihale makamı konumunda bulunduğunu belirten Yargıtay, bu nedenle TOKİ hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirtti. Daire Başkanı Mesut Balcı ve kıdemli üye Harun Kara'nın "Mahkemece üst işveren olarak TOKİ'nin sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Hükmün onanması düşüncesinde olduğumuzdan çoğunluk kararına katılmıyoruz" şerhine karşın karar oy birliği ile bozuldu.
Kararın Yargıtay tarafından bozulması ardından 17 Ocak günü yargılamaya yeniden başlandı. Elazığ İş Mahkemesi ise Yargıtay'ın bozma ilamına uyulmasına karar ererek, 236 bin liranın müteahhit Şükrü Bingöl'den alınmasına hükmetti.
Bunun üzerine Okşak'ın avukatı Barış Yavuz, "Taşeron tanımının temel özelliği taşeronun asıl işin bir bölümünü üstlenmesidir. Asıl kuruluş amacı konut üretmek olan TOKİ, işin bir kısmını taşerona ihale etmiştir. İhale edilen kısım asıl işin küçük parçasıdır" diyerek karara itiraz etti.
Bu itiraz Yargıtay'da henüz sonuçlanmazken, İdris Okşak'ın avukatı, taşeron Şükrü Bingöl hakkında icra takibi başlattı. Müteahhidin bankada hesabı ve üzerine kayıtlı taşınmaz bulunamadı. TOKİ ise Şükrü Bingöl'e tüm hak edişinin ödendiğini belirterek, kendileri ile hak ve alacak ilişkisi bulunmadığını bildirdi.
Sakat kalan kolunun bedeli olarak mahkemenin karar verdiği tazminatı alamayan işçi İdris Okçak'a ise malullük maaşı bağlandı. Müteahhidin dava nedeniyle bütün malvarlığını yakınlarına devrettiğini belirten Avukat Barış Yavuz, "Olayın olduğu okulun inşaat şantiyesinin girişinden itibaren her yerde TOKİ levhası bulunmaktayken TOKİ'nin sorumlu olmadığını ileri sürmek işçinin yaşam hakkının ne kadar değersiz olduğunu göstermektedir. TOKİ'nin tazminattan kaçınması ve taşeron firmaları tek başına hedef göstermesi hukuken isabetsizdir" dedi.