TOKİ'den mahkemeye: Saray'ın maliyeti açıklanırsa kamu ve kişiler zarar görür

TOKİ'den mahkemeye: Saray'ın maliyeti açıklanırsa kamu ve kişiler zarar görür

1.150 odalı Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın maliyetini TOKİ’den öğrenemeyen Mimarlar Odası Ankara Şubesi, konuyu mahkemeye taşıdı. TOKİ sarayın maliyetini, haksız rekabet ve kazanca sebep olacağı, kamu ve kişiler zarar göreceği için açıklamadığını belirtti.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, 1 milyar 370 milyon liraya mal olduğu belirtilen Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın (Ak Saray) gerçek maliyetlerinin kamuoyundan gizlendiği iddiasını sürdürüyor. Oda yöneticileri daha önce, Atatürk Orman Çiftliği’nde yargı kararlarına rağmen inşa edilen sarayın kalem kalem birim fiyatlarını ve maliyetlerini Başbakanlık Toplu Konut İdaresi’ne (TOKİ) sormuştu. Zaman gazetesinden Yavuz Akengin’in haberine göre, TOKİ, ‘Maliyetin açıklanması durumunda ülke ekonomisi zarar görür’ diyerek bilgi vermediği işlem hakkında, Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından Bilgi Edinme Kanunu’nun özüne aykırı olduğu gerekçesiyle Ankara 1. İdare Mahkemesi’ne başvuru yapıldı. Söz konusu davada TOKİ dikkat çekici savunmasını 15 Ocak’ta verdi. TOKİ savunmasında Bilgi Edinme Kanunu’nun sınırsız olmadığına değinerek şu cevabı verdi: “Bilgi edinme hakkının sınırları belirlenmiş ve açıklanması halinde kamunun zarar görebileceği bilgi veya belgeler ile kişilerin zarar görebileceği bilgi veya belgeler, kanun kapsamı dışında tutulmuştur.”

TOKİ savunmasında kesin hesap ve hak edişlerin yapılmadığı yapım işinin devam etmekte olduğuna yer verdi. Aynı gerekçeyle haksız rekabet ve kazanca neden olacağı için maliyetleri açıklamadıklarını ifade etti. TOKİ’ye sorulan sorular arasında sarayın toplam inşaat maliyeti, kaba ve ince inşaat imalatları, çevresindeki 40 metre genişliğindeki yol maliyeti, işçilik maliyeti, peyzaj düzenlemesinde ithal edilen ağaçların maliyeti, çevre düzenleme işlerini alan şirketlerin bilgileri, temizlik, bahçe bakımı, aydınlatma ve işletme giderleri vardı.

Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, TOKİ’nin savunmasına tepki göstererek, “Kanun kapsamındaki ‘kamusal zarar ve kişisel zarar’ ifadeleri istediğimiz bilgilere dayanak olamaz. TOKİ bu kez de kaçak sarayda bilgi edinme hakkının sınırlarını kamusal gizlilik ve kişisel gizlilik olarak belirleyemez, özrü kabahatinden büyük.” ifadelerini kullandı. TOKİ’nin ifadesinin kamuda yapılan harcamaların ne kadar çalakalem yapıldığını gösterdiğini belirten Candan, şöyle konuştu: “Kamuda bir ihale süreci yapıldığında her şey yönetmelik ve kanunlarla belirlenir. Fakat kaçak saray sürecinde Sayıştay raporlarına göre bu kanun ve yönetmeliklerin ihlal edildiği ortada.

Birim maliyetlerin açıklanması için inşaatın bitmesine gerek yok. Verdikleri bilgiler gerçekçi değil, Bilgi Edinme Kanunu’nun özüne aykırı, yaptıkları denetimden kaçmak. Ayrıca bilgilerin açıklanması halinde hangi kişi zarar görürmüş bilelim. 1. derece doğal sit alanı olan Atatürk Orman Çiftliği’nde Atatürk’ün vasiyetine aykırı şekilde yapılan bu inşaata harcanan her bir kuruş yasa dışıdır. Bu süreçte imzası olan herkes sorumludur ve yargı önünde hesap verecektir.”