Yeşilçam ve televizyon dizilerinin ünlü oyuncusu Tolga Savacı, Türkiye'de sanat üzerinde siyasi baskı olduğunu belirterek sanata başka bir coğrafyada devam etmek için ABD'ye taşındıklarını söyledi.
Tolga Savacı, yazar eşi Nermin Bezmen’le ABD'ye yerleşme kararlarını ve Türkiye'deki dizi sektörünün sorunlarını New Jersey'deki evlerinde Amerika'nın Sesi’nden Mustafa Keleş’e anlattı.
Türkiye'den taşınma kararı aldıklarında önce ABD alternatifini denemek istediklerini kaydeden Savacı, ''Türkiye'deki yaşanan değişimlerden sonra başka bir yerde sanata ve hayata devam etmenin belki bizim için daha doğru olacağını düşündük eşimle beraber, Nermincimle (Bezmen) beraber. Ve öyle bir karar aldık. Birkaç ülke vardı kafamızda, tabi Amerika'da burada yarı kurulu bir düzen de vardı. Birçok sebepten dolayı Amerika'yı ilk başta denemek için karar verdik ve buraya geldik. İşte yaklaşık 2 buçuk yıldır da buradayız'' dedi.
Savacı, Türkiye'den en çok oğlunu özlediğini anlatarak yakın arkadaşlarının bir çoğunun da başka ülkelere yerleştiğini söyledi. Özlediği Türkiye'nin hayallerinde kaldığını ifade eden Savacı, ''Valla Türkiye'de özlediğim birçok şeyi ben artık burada buluyorum. Çünkü benim çocukluğumdaki Türkiye çok uzaklarda kaldı. En çok da oğlumu özlüyorum. Çok sevdiğim bazı arkadaşlarım da Türkiye'den maalesef başka yerlere doğru hicret etti. Ama benim çok özlediğim, sevdiğim Türkiye benim hayallerimde kaldı. Burada benim o çok özlediğim Türkiye'ye çok yakın bir insan görüyorum. Naif, saygılı, güven ön planda, yani siz bir şey söylediğiniz zaman size yalancı gözüyle bakmıyor. Dolayısıyla valla çok özlediğimi söyleyemeyeceğim. Çok üzülüyorum ama çok özlediğimi söyleyemeyeceğim'' diye konuştu.
Türkçe de dahil dört dil bildiğini belirten Savacı, ''Benim İngilizcem iyi, İtalyancam iyi, Fransızcam iyi, Türkçem iyi, pratik biraz Arapçam da var. Lisanlarım çok iyi. Zaten ona da çok güveniyordum, dedim ki 'Türkiye'de istemediğim bir projede yer alıp aktör gibi olmaktansa giderim herhangi bir ülkede pompacılık bile yaparım ki dört lisanla ben illa bir şeyler bulurum' diyordum'' ifadelerini kullandı.
Türkiye'deki dizi ve film sektörünün durumunu da değerlendiren Savacı, görsel sanatlar üzerinde siyasi baskı olduğu ve senaryoların gelen baskıya göre değiştiği görüşünde:
“Politik baskı var dizilerin üstünde, yani ona göre de hemen senaryolar değişiyor. Bakıyorsunuz, birisi diyor ki oradan 'Benim ceddim bu değildi' diyor, 'Benim ceddim ata binerdi diyor', bütün cet bir anda ata binmeye başlıyor. İşte birisi diyor ki 'benim bacım böyle gezmezdi' diyor bir anda bacılar kapanıyor. Aslında Osmanlı zamanında Türkiye böyle değildi. Osmanoğullarının da bir sürü resimleri paylaşılıyor.''
Görsel sanatların yeni duruma uyum sağlamak zorunda kaldığını anlatan Savacı, ''Aslında reyting baskısından ziyade başka bir baskı var Türkiye'de, görsel sanatların üzerinde. Bu mantığa da uyum sağlayan çalışmalar yapılıyor. Çok güzel işler de yapılıyor arada. Bazen reytingleri tutmuyor gibi gösteriliyor. Bazen işte öyle oluyor, bazen böyle oluyor. Türkiye'de şu anda, bütün sanatçı arkadaşlarıma, yapımcılara Allah yardım etsin diyorum. Yani değişik.”
Savacı, Türkiye'den herhangi bir dizi ve film projesiyle ilgili planı ve beklentisinin olmadığını da anlatarak, ABD'de çalışma izni için resmi prosedürlerini tamamladıktan sonra buradaki potansiyeli değerlendirmeyi düşündüğünü söyledi.
Türkiye'den ''ufak tefek'' bazı projelerle ilgili tekliflerin geldiğini dile getiren Savacı, ''Burada prosedür oluştuktan sonra, ‘union’a (oyuncular sendikası) üye olup, burada muhakkak üye olmanız gerekiyor oyuncular sendikasına, dolayısıyla ondan sonra burada belki bir şeyler deneyeceğim ama Türkiye ile ilgili herhangi bir beklenti ve projem yok'' dedi.