Topçu Kışlası'nın önünü açan Danıştay üyeleri, 17-25 Aralık sonrası atandı

Topçu Kışlası'nın önünü açan Danıştay üyeleri, 17-25 Aralık sonrası atandı

17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarının ardından yüksek yargıda yer aldığı öne sürülen ‘paralel yapı’yı tasfiye etmek isteyen hükümetin desteklediği grup, HSYK seçimlerini kazandı. Yeni HSYK, 15 Aralık 2014 tarihinde Danıştay’a yine cemaatle bağlantılı olduğu iddia edilen isimlerin tasfiyesiyle amacıyla 33 üye atadı. Bu üyelerden Mehmet Gökpınar, Ekrem Özbek ve Ramazan Özdemir’in görevlendirildiği Danıştay 6’ncı Dairesi, eski üyelerin Gezi Parkı yıkılarak yapılması planlanan Topçu Kışlası ile ilgili geçen yıl verdiği iptal kararını, atandıktan sadece 3 ay sonra değiştirdi ve yapılaşmanın önünü açan karara imza attı. Hürriyet’ten Oya –Armutçu’nun haberine göre, kritik kararı değiştiren süreç şöyle:

 

Tasfiye için yargı paketi

 

AKP hükümeti, 2013’teki 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları sonrasında yüksek yargıda tasfiye için düğmeye bastı. Yargıda Birlik Platformu, 12 Ekim 2014 tarihinde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) seçimlerini kazandı. Önce HSYK’da cemaatle bağlantılı olduğu iddia edilen isimler tasfiye edildi. Danıştay’daki tasfiye için de yargı paketi çıkarıldı. 2 Aralık 2014 tarihli ve 6572 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la Danıştay ve Yargıtay’ın daire ve üye sayıları artırıldı.

 

Danıştay’a 33 yeni üye

 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, kanunu 12 Aralık 2014 tarihinde onayladı ve aynı gün mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan yargı paketi çerçevesinde, yüksek yargıya ‘paralel operasyonu’ yapıldı. Yasaya göre 15 gün içinde seçim yapması gereken HSYK Genel Kurulu, sadece 3 gün sonra, 15 Aralık 2014 tarihinde toplandı ve jet hızıyla Yargıtay’a 144 ve Danıştay’a 33 yeni üye seçimi yaptı.

 

Üye dağılımı, iş bölümü yeniden

 

Kanunun geçici maddesi ışığında, Danıştay Başkanlık Kurulu, 22 Aralık 2014 tarihinde toplantı. Kurul, Danıştay dava daireleri arasındaki işbölümünü yeniden belirledi. Danıştay 6’ncı Dairesi’nin “İmar kanunu ile diğer kanunlar ve ilgili mevzuata göre, her tür ve ölçekteki planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması, arsa ve arazi düzenlenmesi, ifraz ve tevhit işleri, imar durumu, ruhsat ve kamulaştırma işlemlerine karşı plan ile birlikte veya müstakilen tesis edilen işlemlerden kaynaklı davaları ve temyiz başvurularını çözümler” şeklindeki işbölümü değişmedi. Kurul kararı, Resmi Gazete’de yayımlandı ve yürürlüğe girdi.

İşbölümünün ardından Kurul, 33 üyeyi dairelere dağıttı. Yeni üyeler Mehmet Gökpınar, Ekrem Özübek ve Ramazan Özdemir Danıştay 6. Dairesinde görevlendirildi. Böylece, bu üç yeni üye dairede karar verecek çoğunluk sayısına da ulaştı. Yeni Heyet, 2’ye karşı 3 oyla örneğine çok az rastlanır şekilde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin karar düzeltme itirazını 31 Mart 2015’te oyçokluğu ile kabul etti. Projeye ilişkin verilen iptal kararını kaldırarak davaya esastan giren Danıştay, İstanbul 1’inci İdare Mahkemesi’nin verdiği iptal kararını bu üç yeni üyenin oyuyla bozdu. Danıştay’ın yedi sayfalık kararında, “uzman yeni bir heyetle keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması, İstanbul 6’ncı İdare Mahkemesince daha önce verilen yürütmeyi durdurma kararının kesinleşmesinin beklenmesi suretiyle” davada yeniden karar verilmesi gerektiğine hükmedildi.

 

Hukuka uymuyor

 

Gezi Parkı’na yapılması planlanan Topçu Kışlası’yla ilgili örneğine pek rastlanılmayan bir karara imza atan 5 üyeli Danıştay 6’ncı Dairesi’nin Başkanı Habibe Ünal ve üye Ünal Demirci, kararda karşı oy kullandılar. Başkan Ünal ve Demirci, ortak karşı oy yazılarında, plan notu ile imar değişikliğinin şehircilik ilkeleri ve kamu yararına aykırı olduğunu savundu. Koruma amaçlı imar planı değişikliklerinin hukuka aykırı olduğu ve Taksim Meydanı’nın yayalaştırılması konusunda yeterli inceleme ve ulaşım ana planı çalışması da yapılmadığı belirtilen karşı oy yazısında şöyle denildi:

“İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 12/03/2001 tarihli, 12665 sayılı kararında da, Taksim Cumhuriyet Alanının, Cumhuriyet anıtıyla vurgulanan bir prestij mekanı olduğu belirtilmiş, Meydan; Cumhuriyet Anıtı, Taksim Su Maksemi ve Havuzu, Atatürk Kültür Merkezi, Gezi Parkı ile bir bütün olarak tanımlanmıştır.

Söz konusu karar ile meydanın kentsel sit niteliğinin korunması gerektiği tespiti yapıldıktan sonra bu ilkelere uygun olarak yaklaşık 17 yıl sonra ilk koruma amaçlı planlama çalışması yapılmışken aradan geçen kısa bir süre sonra bu ilkelerden sapma olarak nitelendirilebilecek bir şekilde çevresi tamaman yapılaşmış alana kentsel sit tanımlamasında yer almayan Taksim Kışlası’nın, asıl planlarda belirleme olmaksızın plan notu ile yeniden yapılaşmasının öngörülmesi, koruma ilke ve kararlarına, koruma amaçlı imar planlarının yapılış amacına aykırı olduğu gibi, plan notu ile imar planına fonksiyon getirilmesi, yapı yoğunluğunun artırılması suretiyle teknik ve sosyal donatı alanlarını yetersiz kılacak olması nedenleriyle planlama esasları, şehircilik ilkeleri ve kamu yararına aykırı düşmektedir. Bilirkişi raporunda belirtilen hususlar doğrultusunda verilen İdare Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen gerekçelerin de ilavesi suretiyle onanmasına yönelik Daire kararımızın düzeltilmesi isteminin reddi gerektiği oyu ile çoğunluk karara katılmıyoruz.”