Kayseri Erciyes Üniversitesi’nde gerçekleştirilen evlilik öncesi ve sonrası cinsellik seminerinde konuşan Bozok Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Özgül Karaaslan, Türkiye’de toplumun yüzde 20’si ve hatta daha fazlasının cinsel bozukluk sorunları ile karşı karşıya kaldığını ve bu rakamın da her geçen gün arttığını söyledi.
Erciyes Üniversitesi’nde (ERÜ) Psikolojik Danışma Merkezi’nin 'Evlilik Okulu Seminerleri' kapsamında evlilik öncesi ve sonrası cinsellik konusu anlatıldı. Seminerde konuşan Bozok Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Özgül Karaaslan, evliliklerde 2 yıllık sürenin çiftlerin birbirlerini tanımasıyla geçtiğini belirtti. Cinsellik konusunda hem erkeğin hem de kadının genel manada bilgi seviyesinin düşük olduğunu dile getiren Yrd. Doç. Dr Karaaslan, “Evlilikten 2 yıl sonra cinsellikte doyum ön plana çıkıyor. Evliliğin ilk 2 yılı ile ilgili 106 çiftle görüşmeler yapılmış ve cinselliğin evlilikteki doyum için öneminin evliliğin üzerinden birkaç yıl geçmeden ortaya çıkmadığı belirlenmiş durumda” dedi.
Amerika’da yapılan bir araştırmada yetişkin nüfusun yüzde 20’sinin cinsel bozukluk sorunlarının yaşandığını anlatan Yrd. Doç. Dr Karaaslan, Türkiye’de ise bu sorunun daha yukarılarda olduğunu ve her geçen gün artığını belirtti. Türk toplumunda cinsel sorunların önemli kaynağı olarak yüzde 62 ile eğitimsizlik ve bilgisizliğin gösterildiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr Karaaslan, “Yapılan araştırmalarda yine toplumun cinselliğe yaklaşımı, ön yargılar, tabular, gelenek ve görenekler gibi şıkları işaretleyenlerin toplam oranı yüzde 40’lara varmakta ve cinsel sorunların en önemli ikinci kaynağını oluşturmaktadır. Türk toplumu cinsel sorunların üçüncü sıklıktaki kaynağı olarak da psikolojik nedenler ve stresi göstermektedir” ifadelerini kullandı.
Cinsel MİT’lerin yani yanlış inanışların da toplumda cinselliği olumsuz etkilediğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Özgül Karaaslan, “Bunda aile baskısı, arkadaşlar arasında yansıyan ve kulaktan dolma yanlış bilgi, gerçek olmayan beklentileri oluşturuyor. Bu sorun ancak çiftlerin karşılıklı olarak konuşmaları ile aşılabilir. Çiftler cinsel yanlışları birlikte konuşarak aşmalıdır. Mutlu bir cinsel yaşam ancak çiftlerin karşılıklı güvenleri, dürüstlükleri , saygı ve paylaşmaları ile ortaya çıkar. Çiftler mutlaka birbirlerine güzel sözler söylemelidirler” dedi.