Sabancı Vakfı’nın desteklediği proje kapsamında yapılan ankette toplumun engellilere bakışı gözler önüne serildi. Toplumun yüzde 70’i engelli komşu istemezken, yüzde 57.3’ü engellilerin ayrı okullara gitmesini istiyor.
Sabancı Vakfı, Toplumsal Gelişme Hibe Programı kapsamında Görme Özürlüler Derneği (GÖZDER) ve Türkiye Kas Hastalıkları Derneği (KASDER) ortaklığı ile birlikte yürüttüğü proje kapsamında 32 sivil toplum kuruluşu bir araya getirilerek “Ayrımcılığı Önle Platformu” kuruldu
Vakfın hibe verdiği engelli yaklaşımına sahip 14 projeden biri olan “Engelli Ayrımcılığını Önleme ve Mücadele Platformu” projesi, Türkiye’deki engelli ayrımcılığını ortaya koyan bir araştırmaya imza attı.
Engelli Konumlandırma, "Algı ve Ayrımcılık Araştırması", engelli ve engelsiz olmak üzere iki farklı gruba uygulandı.
Anket, Türkiye’nin genel demografik yapısını yansıtacak şekilde 9 ilde 241 engelli ve 178 engelsiz kişiyle yüz yüze görüşme yöntemiyle gerçekleştirildi.
Anket sonuçlarına göre, toplumun yüzde 57.3’ü engelliler için ayrı okullar yapılmasını destekliyor.
Ankete göre engelli olmayan vatandaşların yüzde 67.5’i engellilere yönelik özel yapılmış mahalle ya da site projelerine destek vermiyor. Buna sebep olarak engellilerin toplumdan soyutlanmamaları gerektiğini gösteriliyor.
Bununla birlikte toplumun yüzde 70.3’ü ortopedik engelli bir komşu istemediğini belirtiyor.
Ankete katılan engelsiz bireylerin yüzde 98.9’u engellilerin çalışması gerektiğini belirtirken, yüzde 80.4’ü engellilerin evden çalışmasına destek veriyor.
Engelliler ile yapılan anket sonuçları ise toplum içinde karşılaştıkları zorluklar nedeniyle engellilerin toplumdan kendilerini soyutladıklarını gösteriyor.
Engellilerin yüzde 54.6’sı engelsiz bireylerin aksine toplumdan ayrı bir şekilde bir arada oturacakları siteler yapılmasına olumlu bakarken, yüzde 60.1’i evden çalışma projelerini destekliyor.
Anket, engellilerin sosyal yaşamları ve gündelik hayatta karşılarına çıkan zorluklar konusunda da çarpıcı veriler ortaya koyuyor.
Ankete katılan engelli bireylerin yüzde 70’i çalışmazken, büyük bir çoğunluğu ailesi ile birlikte yaşıyor.
Engellilerin yüzde 23.3’ü boş zamanlarını bilgisayar, yüzde 27.8’i televizyon izleyerek geçiriyor.
Engellilerin yüzde 46.3’ü yaz tatillerini evlerinde geçiriyor.
Ankete katılanların yüzde 53.6’sı otobüs duraklarında engelliler için bilgilendirmenin olmadığını, yüzde 36.4’ü otobüs, metro ve metrobüse binmede sorun yaşadıklarını söylüyor.
Engelli Ayrımcılığını Önleme ve Mücadele Platformu Koordinatörü Süleyman Akbulut, toplumun farkında olmadan ayrımcılık yaptığını belirterek, “Engellilere göre yapılmış okullarda onlara uygun koşullar yaratılacağı düşüncesi bu bakış açısının temelinde yatıyor. Ancak, engellilerin eğitim hakkı, yaşıtlarıyla aynı okullarda ve onları toplumun diğer kesimlerinden ayırmadan kullanılması gereken bir haktır. Kaldı ki, kanunlarımız bütün okulların engellilerin erişimine uygun olma zorunluluğu getirmektedir” dedi.
“Engelli bireylerin komşu olarak istenmemesinin engelliler hakkındaki bilinçsizlik ve önyargılardan kaynaklandığını” ifade eden Akbulut, şöyle konuştu:
“Engelli bireylerin komşu olarak istenmemesinde engelliler hakkındaki bilinçsizlik ve önyargılardan kaynaklanan bakış açısı yatıyor. Zira toplumdaki birçok kişi, örneğin zihinsel engelli birinin, kendisine zarar verebileceği ya da gürültü yapabileceği gibi kaygılar besleyebiliyor. Ya da ortopedik engelli kişinin apartmanın görünümünü değiştirecek ya da mali yük getirecek (rampa, asansör vb) düzenlemeler yaptıracağı için komşu olarak görmek istemeyebiliyor.”
Engellilerin çalışırken sosyalleştiğine de vurgu yapan Akbulut, “Engelinden dolayı dış mekanlarda çalışmasına imkan olmayan engelliler ve evden çalışmak isteyen engelliler dışındaki her engellinin, bu şekilde yaratılacak bir sektöre yönlendirilmesi de sakıncalar içermektedir. Zira bu şekilde çalışmanın sosyal boyutu gözden kaçırılmış olacaktır. Engelli birey, çalışırken sadece gelir elde etmekle kalmaz, sosyalleşir de” dedi.
Sabancı Vakfı, Türkiye’deki mevcut durumu, ulusal mevzuatı, uluslararası sözleşmeleri ve Avrupa Birliği düzeyindeki gelişmeleri göz önünde bulundurarak, engellilerin hayatında olumlu yönde kalıcı farklar yaratacak projeleri destekliyor.
Vakfın Toplumsal Gelişme Hibe Programı kapsamında desteklediği engelli yaklaşımına sahip 14 proje. engellilerin topluma daha fazla katılıp, eşit fırsatlardan daha fazla faydalanmalarını amaçlıyor.
Sabancı Vakfı, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin uygulanması için Avrupa Vakıflar Merkezi Engellilerin İnsan Hakları Avrupa Vakıflar Konsorsiyumu’nun tek Türk üyesi konumunda bulunuyor.
Vakıf, uluslararası çalışmalar kapsamında ayrıca ABD’de bulunan Perkins Görme Engelliler Okulu ile Türkan Sabancı Görme Engelliler Okulu arasındaki ortak bir öğretmen değişim programını da destekliyor.
Sabancı Vakfı tarafından yaptırılan Metin Sabancı Spastik Çocuklar Merkezi’nde özel gereksinime ihtiyaç duyan çocukların ve gençlerin daha iyi koşullarda bakımlarının yanı sıra iyileştirme ve sosyalleştirme çalışmaları sürdürülürken, Metin Sabancı Okullarında anaokulu ve ilkokul eğitimi veriliyor.
Vakıf ayrıca engellilerin eğitimine katkı sağlamak üzere her sene görme, işitme ve ortopedik engelli olan ve üniversite giriş sınavlarında en üst sırada bulunan 5’er öğrenciye burs veriyor.