Toprak'tan Alevilere: Kızım unuttu, sizinkiler de unutur

Toprak'tan Alevilere: Kızım unuttu, sizinkiler de unutur

T24- Yazar Prof. Dr. Binnaz Toprak, Alevilere yetersiz olsa da Alevilik hakkındaki bilgilerin "din kültürü ve ahlak ilgisi" dersi müfredatına girmesini gözardı etmemelerini önerdi. Toprak, kızını örnek göstererek, çocukların bu bilgileri okuldan sonra unutacaklarını söyleyerek teskin etti.

Binnaz Toprak'ın Radikal gazetesindek. köşesinde yayımlanan yazısı (16 Aralık 2010) şöyle:

Din dersinde Alevilik

Geçen pazartesi Devlet Bakanı Faruk Çelik’in başkanlığında, bir yıldır süren Alevi Çalıştayları’nın sonuncusuna katıldım. Toplantı, çeşitli Alevi toplumu temsilcilerinin önerileriyle müfredatı değiştirilecek olan 4 ve 12. sınıflar için din kültürü ve ahlak bilgisi kitapları üzerineydi. Kitaplardaki değişikliklerin tümü Alevilerce kaleme alınmış. Bunları müfredata ekleyen MEB Din Öğretimi Genel Müdürü Prof. Dr. İrfan Aycan, taslak metnin temel felsefesini ve anahatlarını anlattı.

Bu çalıştayların ikisine daha önce de katılmıştım. Şunu belirteyim ki, Çelik’in bıraktığı izlenim, iyi niyetli olduğu yönünde. Her şeyden önce, müthiş sabırlı. Konuyla ilgisiz konuşmalar yapıldığında bile herkesi hiç müdahale etmeden dinliyor. Alevileri temsil eden değişik kesimlerce öylesine farklı görüşler dile getiriliyor ki, bunlar arasında seçim yapması zor. Pragmatik bir yaklaşımla yapabileceğini yapmaya çalışıyor.

Eleştiri ve beğeni Kimi Alevi örgütleri, başında katıldıkları çalıştaylara sonraları katılmamışlar. Yeni müfredatı beğenenlerin yanı sıra eleştirenler de oldu. Anadolu’dan gelen geleneksel Alevi dedelerinin çoğu, din derslerinin zorunlu olması taraftarı. Daha genç dedeler, Alevilerle ilgili bilgilerin yetersizliğini ya da yanlışlığını eleştirdiler.

Buna karşın, Alevi örgütleri temsilcilerinin bir kısmının itirazı, içerikten çok ders kitaplarının temel yaklaşımı ve felsefesine ilişkin. Dersin kaldırılmasını isteyenlerin yanı sıra seçmeli olmasını önerenler de var. Çelik, içerikle ilgili önerileri not edip, ruhuna olan itirazları şu noktada dikkate almanın sürecin uzamasına yol açacağını belirtti. Taslağı Talim ve Terbiye Kurulu’na sevk edeceğini, önümüzdeki ders yılından itibaren kitapların deneneceğini, sorun çıkarsa yeniden gözden geçirmenin mümkün olduğunu belirtti.

En önemli bulduğum eleştirilerden biri, Alevilik hakkındaki bilgilerin Sünni İslamı pekiştirmek için metinlere serpiştirilmiş olduğuydu. Gerçekten de özeti dinlediğinizde, bu eleştiriye katılmamak mümkün değil. Sünni İslam anlatılırken Hz. Ali, Hacı Bektaş Veli, İmam Cafer-i Sadık’tan örnekler verilmiş. Namaz kıldırma vb pratikler kaldırılmış olsa da dua ezberletme gene var. Bir kültür derneği başkanı,

“Mevcut kitapların ruhu, Hz. Ali ve Hacı Bektaş’tan örnekler verilerek teyit edilmiş” diyor, sonra ekliyor: “Şimdiye kadar hiç olmazsa çocuklarımıza, ‘Bu ders öğretiliyor ama bu bizim inancımızla ilgili değil’ diyorduk; şimdi Alevilik öğretiliyor ama öğretilen Alevilikle ilgili değil.” Çözüm olarak, Sünni ve Alevi İslam’ın ayrı ayrı işlenmesi gerektiğini öneren de var. Bir eleştiri de kitaplardaki Türklük vurgusu. Kürt kökenliler buna haklı olarak itiraz ediyorlar.

İtirazlarım

Toplantıda, bu dersin bu şekilde öğretilmemesi gerektiğini belirttim. Ders, din kültürünü değil, din bilgisini amaçlamış. Bilgi ise tarihsel ve analitik olmak yerine, üst üste yığılmış ayrıntılar şeklinde işlenmiş: Hanefilik, Malikilik, Şafiilik, Hanbelilik, Şiilik, Alevilik, Ehl-i Beyt, Caferilik, Bektaşilik, Nusayrilik, Yesevilik, Kadirilik, Nakşibendiyya, tasavvufi yorumlar, vb, ayrıca pek çok din bilgininin ismi. Kızımı ilkokul sonrası sınavlarına hazırlarken, tarih kitaplarındaki Alaeddin Keykubad ve Gıyaseddin Keyhüsrev isimlerini ezberletebilmek için, bu isimlerin geçtiği uydurduğum türküyü söylerkenki halimiz gözümün önüne geliyor. Şimdi sorsanız ne bu isimleri hatırlar ne bu devlet adamlarının kim olduklarını ya da ne yaptıklarını bilir.

Alevi dostlar telaşlanmasınlar. Bu derslerin kimseye bir zararı dokunmaz çünkü çocuklar bu bilgileri ezberleyip sonra unutacaklar. Ancak yetersiz de olsa, ilk defa Alevilik hakkındaki bilgilerin ders kitaplarına giriyor olmasının önemini de gözardı etmesinler derim.