General Halife Hafter komutasındaki güçlerin Trablus’u almak için ilerlemesi, Libya'da Muammer Kaddafi’nin devrilmesi sonrasında yaşanan en önemli gelişmelerden. Libya’daki siyasi aktörler kimler ve ne istiyorlar?2011'de Muammer Kaddafi'nin devrilmesi ve öldürülmesi Libya'yı rakip milis güçler arasında bir çatışamanın içine attı. Petrol zengini ülke doğu ve batıda iki iktidar merkezinin oluştuğu kırılgan bir yönetime sahip. Nisan ayında General Halife Hafter yönetimindeki silahlı güçlerin, Birleşmiş Milletler destekli hükümetin bulunduğu Trablus kentine doğru ilerlemesi ve böylece tüm ülkenin yönetimini alması ise mevcut dengeyi sarsıyor. Trablus'ta kim ne istiyor?Halife Hafter kimdir?Eski bir Libya ordu komutanı olan General Halife Hafter 1969 yılında Kaddafi'nin darbeyle iktidara gelmesine yardımcı olmuştu. İkilinin arası açılınca Hafter yaklaşık 20 yılını ABD'de geçirdi. 2011 yılında NATO'nun Kaddafi'yi devirmek için Libya'ya askeri müdahalesi sırasında ülkesine geri dönen Hafter doğuda İslamcılara ve BM destekli Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne karşı bir iktidar odağı oluşturdu. 2014 yılından beri kendi kontrolündeki Libya Ulusal Ordusu Libya'nın önemli bir petrol üretimini elinde tutuyor.Ne istiyor?General Hafter ülkede güvenliği yeniden inşa etmek, silahlı çetelere ve "teröristlere” karşı savaşmak istediğini söylüyor. Hafter kendi komutasında Selefilerin bulunmasına karşın İslamcılara karşı mücadele etmesi nedeniyle de yabancı müttefikler nezdinde belli bir itibara sahip. Ancak Hafter'in Libya'yı Kaddafi benzeri kalıcı bir diktatörlük olarak yönetmesinden de endişe ediliyor. Trablus'u almak için son girişimi Birleşmiş Milletler desteğinde demokratik merkezi bir hükümet kurulması hedefiyle yapılan barış görüşmelerinin hemen öncesine denk geldi.Fayiz Serrac kimdir?Askeri nüfuzu olmayan bir kamu görevlisi olan Başbakan Serrac Trablus'ta Ulusal Mutabat Hükümetine başkanlık ediyor. Serrac bazıları tarafından uluslararası güçlerce görevlendirilmiş bir başbakan olarak değerlendiriliyor. Meşruluğuna doğudaki rakip hükümetine meydan okuduğu Serrac Trablus'taki milisler tarafından destekleniyor.Hafter'in bölgesel ve uluslararası destekçileri kimler?Batı sınırını güçlendirmek isteyen Mısır, Libya hükümetinin İslamcılaşmasını önleyen bir güçlü lidere sempatiyle bakarken Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri Müslüman Kardeşler konusunda Mısır'ın endişelerini paylaşıyor. Hafter'in Trablus harekatını her ne kadar şaşkınlıkla karşıladığını açıklamış olsa da Fransa Hafter'i 2015 yılından bu yana Libya'nın güneyinde İslamcılara karşı mücadelesinde sessiz sedasız destekliyor. Fransa ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde hazırlanan ve Hafter'e ilerleyişini durdurma çağrısı yapan bir karar tasarısına da Rusya ile birlikte engel oldu. Kamuoyuna yansıyan haberlerde Moskova'nın Hafter'e silah sattığı belirtilirken ABD'nin kimi desteklediği bilinmiyor.Serrac'ı destekleyenler kimler?Birleşmiş Milletler Ulusal Mutabakat Hükümeti'nin ülkedeki derin ayrılıklara son verecek siyasi süreç içerisinde başlıca destekçisi konumunda. Her ne kadar son çatışmalar sırasında sessiz kalmış olsalar da Türkiye ve Katar'ın Hafter karşıtı tutumu, Müslüman Kardeşler üzerinden körfezde yaşanan karşıtlığın bir sonucu. İtalya ise Akdeniz üzerinden gelen göç akınını durdurma noktasında Serrac hükümeti ile işbirliği yapıyor.Almanya ve Avrupa Birliği nerede duruyor?İtalya ve Fransa arasındaki ayrılık Avrupa Birliği'nin de Libya konusunda ortak bir tutum geliştirmesini engelliyor. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini derhal ateşkes sağlanması ve insani bir koridorun oluşturulması çağrısı yaptı. Üye devletler de Libya'dan Avrupa Birliği'nin en yakın limanı olan İtalya'ya gelen sığınmacıların dağıtımı konusunda bir uzlaşmaya varma konusunda başarısız oldu. Bunda Avrupa Birliği içerisindeki göçmen karşıtı havanın etkisi de büyük. Her ne kadar Almanya, çatışmaları yatıştırmak için acil bir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısı talep etmiş ve Başbakan Angela Merkel Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah el Sisi'ye gerilimi düşürme noktasında baskı uygulamış olsa da Almanya'nın tepkisinin sonuç vermeyeceğine inanılıyor.Tom Allinson©Deutsche Welle Türkçe