Hrant Dink soruşturması tutuklusu gazeteci Ercan Gün, Trabzon Jandarma İstihbarat görevlisi Veysel Şahin'in kendisine Yasin Hayal'in Trabzon MİT'e gidip geldiğini söylediğini belirtti.
Cumhuriyet gazetesinden Canan Coşkun’un haberine göre, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin 3'üncü ve son iddianameyle yarın devam edecek davadaki sanık sayısı 86'ya çıktı. Son iddianameyle hali hazırda kasten öldürme, ihmal suretiyle ölüme yol açmak, örgüt üyeliği ve yöneticiliği ve görevi ihmal suçlarından yargılanan kamu görevlilerinin yanına darbeye teşebbüs suçlamasıyla cezalandırılmaları istenen Trabzon, Samsun ve İstanbul Jandarma istihbarat görevlileri ile 2 de gazeteci eklendi.
Dink soruşturmasına ilişkin 3'üncü iddianameyle davanın sanığı olan Fox TV Haber Müdürü Ercan Gün, 25 Ağustos 2016'da tutuklanmıştı. Gün, cinayetin tetikçisi Ogün Samast'ın Samsun'da yakalandıktan sonra Samsun Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde Atatürk posteri önünde çekilen görüntülerin Samsun Jandarması tarafından çekildiği algısını oluşturduğu gerekçesiyle yargılanıyor.
Gün, emniyetteki ifadesinde daha önce birçok kez yazılan cinayetin azmettiricisi Hayal'in MİT'le bağlantılı olduğuna ilişkin de bilgiler vererek şunları söyledi: “Bu soruşturma kapsamında gözaltında iken, aynı soruşturma kapsamında gözaltında bulunan Veysel isimli jandarma her şeyi net bir şekilde bana anlattı ve ifadesinde de bunları anlatacağını söyledi. Ancak sadece Yasin Hayal'in Trabzon MİT'e gidip geldiğini söylemeyeceğini aramızda yaptığımız sohbetimizde kendisinden duydum.” Hayal'in eniştesi Coşkun İğci'den cinayet tasarısını Temmuz 2006'da öğrenen Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlisi olan Veysel Şahin, Gün'den önce tutuklandığı için bu husus kendisine sorulamadı. Gün'ün Şahin'i referans göstererek dile getirdiği iddiaya da yine yargılama aşamasında cevap aranacak.
Hayal, cinayetin ardından Şubat 2007'de tutuklu bulunduğu cezaevinde verdiği ikinci ifadede, “Erhan Tuncel'’in kendisini 40-45 yaşlarında, isminin İhsan K. olduğunu sandığı bir MİT mensubuyla tanıştırdığı”nı iddia etmişti. MİT hemen ardından yayınladığı açıklamada, “Yasin Hayal ile temas ettiği öne sürülen İhsan/İsmail Kasap isimli bir personelimiz de bulunmamaktadır” demişti.
Gün, Samast'ın Samsun TEM Şube'de çekilen görüntülerinin jandarmada çekildiğini şeklinde haberleştirerek algı yaratmak suçlaması ile ilgili, emniyetteki ifadesinde, şunları söyledi:
“Bahse konu bu görüntüler bana posta ya da kargo yoluyla 30 Ocak 2007'de gelmişti. Görüntüler geldikten 1 gün sonra Samsun'a gittim, orada 1 gece kaldım. 1 Şubat 2007'de otogarda ve emniyette haber çekimi yaptıktan sonra tekrar İstanbul'a döndüm. Samsun'dayken valilik binası ve emniyet müdürlüğü binası önünde de çekim yaptım. Ancak haber bülteninde sadece otogar önündeki çekimim gösterildi. Samsun'dayken İl Jandarma Komutanlığı'nı göstermelik olarak aradım. Numarasını internetten araştırarak buldum. Polisin bu haberin üzerine gideceğini tahmin ettim. Bu tahminim de doğru çıktı. İstanbul'a döndüğümde İstihbarat şubesinde çalışan soyadını hatırlamadığım emniyet amiri Bülent bey A Blok önünde bana hitaben “Sen kendini akıllı mı zannediyorsun, niçin jandarmayı aradığını biliyoruz” dedi. Ben de cevap olarak “Gazetecinin faaliyetlerini araştıracağınıza cinayeti çözün” dedi.
Görüntülerin haberleştirilmesinin ardından polislerin kendisini araştıracağını bildiği için Samsun'da Jandarma Komutanlığı'nı aradığını aktaran Gün, “Gazetecilik faaliyetini yürütürken haberin kaynağının bana sorulacağını tahmin ettiğim için hiçbir irtibatım olmayan jandarmayı aradım. Görüntüleri jandarmadan temin ettiğim algısını oluşturdum. Jandarmadan herhangi bir belge veya fotoğraf ya da görüntü almadım” dedi. Görüntülerin kendisine bilmediği bir kaynaktan posta veya kargoyla geldiğini söyleyen Gün'ün zaten belirsiz olan kaynağını neden gizlemeye çalıştığı da yargılama sırasında cevap aranan sorulardan biri olacak.
Öte yandan Gün'ün “İstanbul'a döndüğümde İstihbarat şubesinde çalışan soyadını hatırlamadığım emniyet amiri Bülent bey A Blok önünde bana hitaben “Sen kendini akıllı mı zannediyorsun, niçin jandarmayı aradığını biliyoruz” dedi” ifadesi göz önünde bulundurulduğunda Gün'ün emniyet istihbarat tarafından neden takip edildiği, 'Bülent' isimli kişinin Gün'ün faaliyetleri ile ilgili ne bildiğinin aydınlığa kavuşması bekleniyor.
Gün ile bağlantılı olarak soruşturma kapsamında davanın sanığı olan dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler'in ifadesine bir kez daha başvuruldu. İfade sırasında Faik Gel adına kayıtlı telefon numarası gösterilen Güler, “Bu telefon hattını 19 Ocak 2007 tarihinde ben kullanıyordum” dedi. Cinayet günü Ercan Gün'ün bu hat üzerinden kendisini aradığını ve konuşmanın içeriğinin sorulması üzerine Güler, “Olayın üzerinden uzun zaman geçtiği için görüşme içeriğini hatırlamıyorum. Ancak cinayet günü ben yurtdışındaydım. Cinayetten sonra Ercan Gün bu konuyla ilgili bilgi almak için aramış olabilir. Bu numarayı da emniyet müdürlüğünün müdürler telefon rehberinde bulunduğu için öğrenmiş ve bu şekilde aramış olabilir” dedi.