Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT)tarafından yapılan bir araştırmaya göre, çeşitli ülkelerde mesafeden bağımsız olarak zamana dayalı hesaplamalarla yolculuk edildiğini gösteriyor. 4 kıtadan 5 farklı ülke seçen çalışma işe gidiş gelişler sırasında mobil veriden yararlanmanın yöntemsel geçerliliğini de ortaya koyuyor. Anket yerine telefon verilerine dayanan MIT’li araştırmacılar farklı mekânlarda temelden benzeşen örüntüler bulmuş. Çalışmanın yazarlarından Stanislav Sobolevsky’ye göre küremiz işe gidiş gelişlerinde sabit hareketler sergiliyor.
Radikal’de yer alan habere göre, Portekizliler, sabah saatlerinde 5-40 kilometre arası mesafelerde 70 dakikalık toleransa sahipler. Ülkenin en büyük şehri olan Lizbon’un civarında gerçekleşen yolculukların yaklaşık %28’i toplu taşıma araçlarında yapılıyor. Ivory sahilinde ortalama işe geliş gidiş süresi 80 dakika, Boston bölgesinde ise yine mesafeden bağımsız olarak 50 ile 60 dakika arasında değişiyor.
Koşullar düşünüldüğünde, ağırlıklı olarak araba ile yolculuk edilebilen noktalarda, örneğin Suudi Arabistan’ın Riyadşehrinde, işe geliş gidiş saatleri mesafeden etkilenmeye başlıyor. Yani arabayı daha fazla kullandıkça, daha fazla zaman kaybediliyor. İtalya’nın Milano şehrinde de sürücülerin gittikleri mesafe arttıkça trafikte harcadıkları zaman artıyor. 10 km için 40 dakika, 10-20 km arası 60 dakika ve 20-40 km arası 80 dakika şeklinde…
Araştırmacılar bulguların şehir planlamacılar ve tasarımcılar için faydalı olacağına inanıyor. Özellikle, koşullar farklı olduğunda insanların araba kullanmakta ısrar etmedikleri gerçeği öne çıkıyor. İnsanlar içinde bulundukları duruma adapte oluyor ve zamanı, mesafeden daha önemli buluyorlar.
İstanbul , Ankara ve İzmir'de toplu taşıma hizmetleri ve saatleri geliştirilirse her sabah araba kullanan ve trafikle cebelleşen on binlerce insanın işi de kolaylaşabilir.