Taksim'deki Trans Onur Yürüyüşü’ne polis müdahalesi!

Taksim'deki Trans Onur Yürüyüşü’ne polis müdahalesi!

İstanbul Taksim'de yapılmak istenen 7. Trans Onur Yürüyüşü'ne katılmak isteyenlere, polis göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi ile müdahale etti.

Taksim ve çevresine sabah saatlerinden itibaren çok sayıda polis ve TOMA yerleştirildi, bazı sokaklara giriş yasaklandı. Taksim Meydanı'nda Cumhuriyet Anıtı'nın çevresi de bariyerler ile kapattı.

Polis, saat 17.00'de yapılması planlanan Trans Onur Yürüyüşü öncesi İstanbul LGBTİ (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans, İnterseks) binası önünde basın açıklaması yapan bireylere, ardından da Mis Sokak'ta toplanan gruba müdahale etti.

Öte yandan yürüyüşü bir grup da Taksim'deki yürüyüşü protesto etmek istedi. Tekbir getirerek Taksim'e yürüdüğü belirtilen gruptan da yaklaşık 15 kişi gözaltına alındı.

 

Gökkuşağı bayrağı yaktılar

Polis, İstiklal Caddesi ve çevresinde grupların bir araya gelmesine izin vermezken, bir kişi gökkuşağı bayrağını yakarken görüntülendi. Bayrağı yakan kişi "Herkesin çekmesin baba ya" dediği duyuldu.

 

Hukuki destek ve güvenlik yardımı

 

LGBTİ+ Onur Haftası Komisyonu, güvenlik veya hukuki bir konu ile ilgili kişilere yardımcı olacağını duyurarak 0538 560 32 22 numaralı telefonu paylaştı. 

Eylem sırasında gözaltına alınan bir kişi, "Alışın gitmiyoruz" diye bağırarak, polis müdahalesine tepki gösterdi.

 

Polisin izin vermediği basın açıklaması  

Polisin okunmasına izin vermediği basın açıklaması şöyle:

Bu yıl 7.’sin, düzenlediğimiz Trans Onur Haftası Orlando katliamının hüznü ve öfkesi gölgesinde başladı. Katliamın yasını bile tutamadan başlayan tartışmalar toplumda yaratılmaya çalışılan nefret kültürünün geldiği boyutu göstermek adına önemli bir yerde durmaktadır. Cihatçıların, selefi grupların basın ve sosyal medya üzerinden yaptığı katliam çağrıları Valiliğin yasak kararı ile birbirini tamamlamış ve aralarındaki iş birliğini ortaya çıkarmıştır. Yapılan katliam ve engel çağrılarına işlem başlatmayan devlet yetkilileri tehditvari açıklamalar ile bu katliamcı grupları desteklemiş yürüyüşe katılmak için anayasal haklarını kullanmak isteyen insanları ise hedef göstermiştir.

Bizler bu işbirliğini Sivas’tan, Maraş’tan biliyoruz!

Bizler bu işbirliğini Suruç’tan, Amed’ten, Ankara’dan biliyoruz!

Bizler bu işbirliğini trans cinayetlerinden ve katillerle çekilen fotoğraflardan tanıyoruz!

6 yıl üst üste düzenlenen ve kamu düzeni adına hiçbir sorun yaşanmayan Trans Onur Yürüyüşü devlet ve gerici grupların işbirliği ile terörize edilmiş, hafta organizasyonunda görev alan arkadaşlarımız hedef haline getirilmiştir. Toplumda yaratılan nefret kültürü ile saldırıların zemini hazırlanmış ve medya aracılığı ile LGBTİ’ler açık hedef haline getirilmiştir.

Buradan bir kez daha deklare ediyoruz!

Başlatılan bu nefret kültürü sonucu yaşanacak tüm saldırıların sorumlusu İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul İL Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, İç İşleri Bakanı Efkan Ala ve göz yumup teşvik eden AKP iktidarıdır.

Ramazan ayına saygısızlık bahanesi ile başlatılan bu tartışma, bizlere sunulan Yeni Türkiye zırvasında Türk, Müslüman, Sunni ve Erkek olmayanların toplumun neresinde duracağını göstermektedir. Kendi normunu tüm topluma dayatan ve uymayanları açık hedef haline getiren bu anlayışın Kürtlere, Alevilere, Ermenilere, Rumlara, Romanlara, Lgbti’lere, Kadınlara, işçi ve emekçilere katliamdan başka getireceği hiçbir şey yoktur.

Tweter üzerinden Cumhurbaşkanı’na yöneltilen her eleştiri ev baskınları, gözaltılar ve tutuklamalar ile karşılanırken, aleni saldırı çağrıları ise görmezden gelinmekte, hak savunucularının şikâyetleri ise işlemsiz bırakılmaktadır. Cihatçı terörist grupların rahatlıkla hareket ettiği, sınırın boydan boya açıldığı, hastanelerde militanların tedavi edilip tekrardan savaş alanına yollandığı bir ülkede hiç birimiz güvende değiliz.

Tüm bu gerçekliğin ortasında trans toplumunun durumu ise daha vahim bir yerde durmaktadır. Toplumsal yaşamda kamufle olmayan translar hedef haline getirilmekte ve temel bütün haklardan mahrum edilmektedir.

Kendini sosyal devlet olarak tanımlayan Türkiye Cumhuriyeti, yaşama, barınma, eğitim, sağlık ve ulaşım haklarımızı gasp ederek bizleri eşi benzeri görülmemiş bir baskı cenderesi altında yaşamaya zorlamaktadır.

Bizler gökkuşağının çocukları olarak bir kez daha haykırıyoruz;

Bu toprakların sahipleri ve aydınlık günlerin teminatıyız!

Eşit, özgür, demokratik bir dünya için mücadele etmeye devam edeceğiz.

Orlando’da katledilen arkadaşlarımızın anısı önünde saygıyla eğiliyor, homofobi ve transfobinin olmadığı bir dünya sözü veriyoruz!

Orlando’yu unutma, unutturma!

Nefrete inat yaşasın hayat!

Nefret cinayetleri politiktir!

İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği 

 

 

 

 

 

Ne olmuştu?

 

İstanbul Valiliği'nin 'güvenliği' gerekçe göstererek Trans Onur Yürüyüşü'nün Taksim'de yapılmasına izin vermeyeceklerini açıklamasının ardından polis bugün yapılması planlanan yürüyüş için Taksim Meydanı'nda yoğun güvenlik önlemleri aldı. 

Onur Haftası Komisyonu, 19 Haziran Pazar günü Trans Onur Yürüyüşü ve 26 Haziran Pazar günü LGBT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans) Onur Yürüyüşü'nün Taksim'de yapılacağını açıklamasının ardından Müslüman Anadolu Gençliği ve Alperen Ocakları'ndan tehdit içerikli açıklamaları gelmişti.

Bunun üzerine İstanbul Valiliği 'güvenliği' gerekçe göstererek iki pazar günü düzenlenmesi planlanan yürüyüşler için Taksim Meydanı'nın yasaklandığını duyurmuştu. Tehditlere rağmen 19 ve 26 Haziran tarihlerin yürüyüşleri yapacaklarını duyuran LGBTİ örgütleri Taksim'i yasaklayan valilikten izin istenilmediği belirtmiş, yürüyüş çağrısı yapmıştı.   

 

ABD'deki LGBT gece mekanında öldürülen  49 kişiden sonra Türkiye'de peşi sıra tehditler

 

ABD’nin Florida eyaletine bağlı Orlando’daki Pulse adlı bir LGBT gece kulübünde 12 Haziran Pazar günü düzenlenen ve 49 kişinin ölümüne yol açan katliamın ardından İstanbul’da bu ve bir sonraki hafta pazar günleri yapılacak onur yürüyüşlerine yönelik Müslüman Anadolu Gençliği adlı bir grup da tehditlerde bulunmuştu.

Alperen Ocakları Vakfı İstanbul İl Başkanı Kürşat Mican, düzenlediği basın toplantısında, tehdit içeren "Sayın devlet yetkilileri bunlarla bizi uğraştırmayın. Ya gereğini yapın ya da biz gereğini yapacağız. Biz her şeyi göze aldık direk yürüyüşü engelleyeceğiz. Biz şimdi uyarıyoruz. Önceden olacakları bildirdik, bundan sonra olacakların sorumlusu biz değiliz" ifadelerini kullanmıştı.

 

Valilik tehdit edilen LGBTİ'lilerin yürüyüşünü 'güvenlik' gerekçesiyle yasakladı 

 

İstanbul Valiliği, 19 Haziran Pazar günü yapılacak Trans Onur Yürüyüşü ve 26 Haziran Pazar günü 14. kez yapılacak olan LGBT(Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans) Onur Yürüyüşü'nün Taksim'de yapılmasına izin vermeyeceklerini duyurdu. Valilik yaptığı yazılı açıklamada, güvenliği gerekçe göstererek "Anılan günlerde bu yönde bir toplantı ve gösteri yürüyüşü tertip edilmesine izin verilmeyecektir. Bu tür etkinliklerin nerelerde yapılabileceği de, yasa gereği önceden ilan edilmiştir" ifadesini kullandı.     

Onur Haftası Komisyonu: Biz izin istemedik ki!  

LGBTİ örgütleri, 19-26 Haziran tarihleri arasındaki Onur Haftası kapsamında yapılması planlanan Onur Yürüyüşü’nün tehditlere ve İstanbul Valiliği'nden gelen yasağa rağmen gerçekleşeceğini açıkladı. Yürüyüşü düzenleyen Onur Haftası Komisyonu'ndan Ebru Kırancı ve Ejder Narsap, tehditlere rağmen yürüyüşün gerçekleşeceğini ifade etti. Trans Onur Yürüyüşü için valilikten izin istemediklerini ifade eden Ebru Kırancı, yürüyüşün 7 yıldır izinsiz yapıldığını söyledi. Kırancı, "Ramazan ayı dolayısıyla bizden saygı bekliyorlarsa onlar da bizlerin yaşam hakkına saygılı olacak ve barışçıl yürüyüşümüze izin verecekler. Devlet bizi korumak zorunda” şeklinde konuştu.  

Taksim'de yürüyüş öncesi abluka  

İstiklal Caddesi’nde yapılması planlanan Trans Yürüyüşü öncesi İstanbul Valiliği'nin 'güvenlik' Taksim Meydanı yine kapatıldı. Cumhuriyet Anıtı çevresi ile İstiklal Caddesi’ne çıkan tüm ara sokaklara polis bariyerleri yerleştirmişti.

Taksim Meydanı ve İstiklal Caddesi’nde polis geniş güvenlik önlemleri alırken, Taksim Meydanı’nda Cumhuriyet Anıtı’nın çevresi bariyerler ile kapatılmıştı.

Çok sayıda çevik kuvvet polisinin sevk edildiği Taksim Meydanı’nın çeşitli yerlerine TOMA’lar da konuşlandırılmıştı.