Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ‘trans yağ yoktur’ ibaresinin ve gıdaların tedavi edici özelliğe sahip olduğuna dair bilgilendirme yasağının kaldırılmasını kapsayan yönetmelik taslağını değerlendiren Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başkanvekili Sinan Vargı “Trans yağlar gıda sürecinden tamamen kaldırılmalı” dedi.
Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başkanvekili Sinan Vargı, Tarım ve Orman Bakanlığı‘nın ‘trans yağ yoktur’ ibaresinin kaldırılması ve gıdaların tedavi edici özelliğe sahip olduğuna dair bilgilendirme yasağının kaldırılmasını içeren yönetmelik taslağını değerlendirdi. RS FM’de Ali Çağatay’la Seyir Hali’nde konuşan Vargı, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yağ oranlarını tartışmaya açarak ‘cambaza bak’ politikası uyguladığını ve Sağlık Bakanlığı’nın yetkisini kullanarak tedavi iddiasında bulunan şirketleri cezalandırması gerektiğini söyledi.
Trans yağlarda yüzde konusunun öne sürülmesiyle etiketlerin kaldırılmasını ‘cambaza bak’ politikası olarak nitelendiren Vargı, trans yağın endüstride kullanıldığı boyutu ve tüketicinin karşılaştığı sorunları anlattı:
“Trans yağ konusundaki yüzde iki, tüketiciyi hiçe sayarak yapılan bir uygulamadır. Biz bunlara ‘cambaza bak’ politikası deriz. Türkiye’de 700 bin gıda işletmesi var. Bunlardan 200 bin tanesinde kızartma yapılıyor. Kızartma yağı olarak trans yağ kullanıyorlar. 40 gr poğaçanın 5-6 gramı zaten trans yağdır. Trans yağ kullanılmasının nedeni tat veriyor ve raf ömrünü artırıyor. Bu tür ürünlerde trans yağ kullanmadığınız zaman tüketicinin alıştığı tat olmuyor. Tüketici içinde trans yağ olup olmadığına dair bir etiket olmadan satın alıyor.”
Dernek olarak gıda sürecinden trans yağın tamamen kaldırılmasını istediklerine işaret eden Vargı “Bizim ‘cambaza bak’ dediğimiz ‘yüzde ikiden yüzde bire indirdik, tartışıyoruz’ demektir. Trans yağ olayını aslında gizlemektir. Biz Sağlığa Evet Derneği ve TÜDEF olarak gıda sürecinde trans yağın tamamen kaldırılmasını istiyoruz. Trans yağ üreten büyük çokuluslu firmalar var. Bunlar merdiven altı işletmelere veriyorlar. Küçücük bir cipsin içerisinde yarım gram bir trans yağ olup olmadığını tartışıyoruz. Bu aslında trans yağa alttan alta yol verip üstte kaldırdım demektir. Yüzde ikinin kalmasını istiyoruz çünkü bu bir tüketici tercihi ve bilgilendirmedir. Gereksiz bir tartışmayla tamamen toplumun gündeminden uzaklaştırılmaya çalışılan bir şey” dedi.
Hastalıkları önlediğini veya tedavi ettiğini iddia eden ürünlere sosyal medya üzerinden reklam yapıldığına dikkat çeken Vargı “Bunlar sosyal medyada çok fazla, YouTube’a atanan temsilcinin sebebi dün İngiltere ve Avrupa Birliği teknoloji devlerinin hegemonyasını kırmak için hazırladığı yasa tasarısı yatıyor. Tüketiciye saygılı olan reklamların arama motorunda önceliklenmesi konusunda daha şeffaf olmak zorundalar. Yıllık küresel gelirlerinin yüzde 10’u ceza olarak kesildi. Facebook bir mecra kuruluşu olarak sorumluluğunu yerine getirmek zorundadır. Sağlık Bakanlığı’nın yetkisini kullanarak tedavi ettiğini öne süren şirketlere ceza kesmesi gerekiyor. Tarım Bakanlığı mevzuatını temizleme amacıyla kaldırdığı zaman bu adamlara fırsat doğuyor” dedi.