Muhalefet partilerine iktidar partisi kadar yer vermediği gerekçesiyle eleştirilen TRT açıklama yaptı. TRT adaylara eşit davrandıklarını söleyerek, "Suçlamaların tehdit boyutuna varması, provokasyona dönüştürülmesi ve ardından TRT çalışanlarına saldırıların başlaması üzerine bu açıklamanın gereği doğmuştur. Bu çerçevede, çalışanlarımızın can güvenliğinden endişe ediyoruz" dedi.
TRT, "Seçim meydanlarında TRT Kurumuna ilişkin ortaya konulan yanlış bilgi, suçlama ve tehditleri üzüntüyle takip etmekteyiz. Türkiye’nin siyasi tarihinde pek çok ilkin gerçekleşeceği 24 Haziran Seçimleri öncesinde kasıtlı olarak içine çekilmeye çalışıldığımız ve kamuoyunu yanlış yönlendiren bu tartışmalara prim vermemek adına bugüne kadar sessiz kalmayı tercih ettik" açıklamasında bulundu.
TRT şöyle devam etti:
TRT Kurumu, kamu yayıncısı olmanın getirdiği birtakım kurallara bağlı olarak yayıncılık yapmaktadır. Yaklaşan 24 Haziran Seçimleri öncesi, bazı siyasiler TRT üzerinden başlattıkları polemiğe ısrarla devam etmektedir. Birçok ülkede milyonlarca izleyicinin buluşma noktası olan TRT, miting meydanlarında seçim malzemesi haline getirilerek âdeta hedef tahtasına konulmaktadır. Cumhurbaşkanı olma iddiasıyla çıktıkları milletin huzurunda ağırlıklı olarak TRT’yi eleştiren bazı siyasilerin, Kurumumuz üzerinden siyasi bir gündem belirleme çabası içinde oldukları görülmektedir. Cumhurbaşkanı adayı Sayın Muharrem İnce seçim kampanyasına başladığından bu yana TRT ile ilgili sayısız iddia ve ithamda bulunmuştur.
TRT kanallarında mitinglerinin canlı yayınlanmadığını, faaliyetlerinin haber yapılmadığını ve ayrıca TRT kanallarının da hiç izlenmediğini ileri sürmektedir. Bunların tamamı asılsızdır ve iyi niyetli yaklaşımdan uzaktır. Sayın İnce, 21 Mayıs Bartın mitinginde, 13 — 20 Mayıs tarihleri arasında TRT 1 kanalında kendisine 16 dakika, Cumhurbaşkanı adayı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ise 117 dakika süre ayrıldığını iddia etmiştir. TRT 1 ana akım eğlence kanalımız olup seçimle ilgili herhangi bir faaliyet içinde bulunmamaktadır. Bahsedilen kanal muhtemelen TRT Haber kanalımızdır.
Kendisine TRT yayınlarında yer verilmediğini iddia eden Muharrem İnce, sürekli olarak Kurum yönetimini suçlarken, gerçeklerin hiç de öyle olmadığı medya takip raporlarıyla da gözler önüne serilmektedir. Sayın Muharrem İnce’nin iddiasının aksine, 13 – 20 Mayıs tarihleri arasında kendisinin 13 ayrı seçim faaliyetine canlı yayın olarak TRT ekranlarında toplam 125 dakika yer verilmiştir. Sayın İnce’nin Kurumumuza dönük eleştirilerinin de yer aldığı bu canlı yayınlar ayrıca haberleştirilerek haber bültenlerimizde 59 ayrı haber olarak 82 dakika süre ile yayınlanmıştır. Yine Sayın İnce’nin mitinglerine ait detaylar TRT muhabirleri aracılığıyla gerçekleştirilen canlı yayınlarla da seyirciye aktarılmıştır.
Ayrıca TRT Haber Twitter hesaplarından (@trthabercanli ve @trthaber) ve www.trthaber.com adresinden de Sayın Muharrem İnce’nin seçim faaliyetlerine ilişkin çok sayıda canlı yayın ve haber servisi gerçekleştirilmiştir. Kamu yayıncısı olarak yayınlamakla yükümlü olduğumuz Cumhurbaşkanı faaliyetleri çerçevesinde Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın resmi tören, kabul ve yurt dışı – yurt içi ziyaretleri TRT ekranlarında yer almaktadır. Sayın İnce’nin özellikle dikkat çektiği 13 — 20 Mayıs tarih aralığında Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın aday kimliğiyle yürüttüğü seçim çalışmaları 46 dakika, Cumhurbaşkanı olarak 5’i İngiltere’de olmak üzere 6 ayrı resmi programı ise 125 dakika süre ile TRT ekranlarında yayınlanmıştır.
Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı adaylığı gibi iki farklı kimliği bilinçli olarak birbirine karıştırılarak süre çarpıtması yapılmaktadır. Sayın İnce’nin yanlış bildiği ya da yanıltıldığı diğer bir konu da TRT kanallarının izlenmediği iddiasıdır. Bağımsız kuruluşlarca hazırlanan reyting raporları Sayın İnce’nin ifadelerini doğrulamamaktadır. Seçim kampanya dönemi başladığından bu yana en çok izlenen haber kanalı TRT Haber olmuştur.
Basit bir çabayla ortaya çıkarılabilecek tüm bu gerçeklere rağmen verilen yanlış bilgiler ve tehditkâr açıklamalar, Türkiye’yi yönetmeye aday olduğunu açıklayan bir siyaset adamının vaatleri ile örtüşmemektedir. TRT Kurumu ve çalışanlarını yıpratan açıklamalara rağmen kamu yayıncısı olmanın getirdiği kurallara bağlı olarak tarafsız ve dengeli yayıncılığımıza devam etme gayreti içinde olduğumuzu bu açıklamayla bir kez daha bildiririz.
Ortaya konulan suçlama, tehdit ve artık saldırganlığa dönüşen provokasyonları da hiçbir şekilde tasvip etmeyip, kınadığımızı belirtmek isteriz. "