TRT el-Türkiye yayıına başladı

TRT el-Türkiye yayıına başladı
T24 - TRT El Türkiye açıldı. Arapça yayın yapacak kanal 350 milyonluk bir coğrafyaya seslenecek. Kanalda kadın ve çocuk programları, haber bültenleri olacak. Kanalın açılışında konuşan Başbakan Erdoğan, Gazze'de yaşanılanları hatırlattı.TRT Arapça kanalının açılışına katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan programa katılanları ve televizyondan izleyenleri Türkçe ve Arapça selamladı. Konuşmasında sık sık Arapça ve Türkçe atasözlerine yer veren Erdoğan kanalın kurulmasında emeği gerçen herkese teşekkür etti. Erdoğan, Arapça yayın yapacak TRT El Türkiye kanalının açılışı amacıyla Dolmabahçe Sarayı'ndaki Başbakanlık Ofisi'nde düzenlenen törende, davetlileri ve televizyon başındakileri Arapça ve Türkçe selamlayarak konuşmasına başladı.İstanbul'da Türk-Arap kardeşliği adına yine tarihi bir günü hep birlikte yaşadıklarını belirten Erdoğan, 24 saat Arapça yayın yapacak, TRT El Türkiye kanalının açılışı yaptıklarını dile getirdi. Türkiye ile Araplar arasında yeni bir gönül köprüsü oluşturacak TRT El Türkiye kanalının, Türkiye'ye, tüm Arap dünyasına, tüm izleyicilere hayırlı olmasını temenni ettiğini ifade eden Erdoğan, kanalın kuruluşunda emeği geçenleri, tüm çalışanları tebrik ettiğini söyledi."Bizler ortak tarihin, ortak kültürün, hepsinden önemlisi ortak medeniyetin mensuplarıyız. Bizim zihnimiz, bizim gönlümüz ortak kaynaklardan beslenerek büyümüş ve yetişmiştir" diyen Başbakan Erdoğan, Arapçanın en büyük şairlerinden Nizar Tevfik Kabbani'nin muhteşem dizeleriyle Feyruz ve Macide El Rumi'nin güzel sesleriyle Beyrut'a seslendikleri gibi kendisinin de Arap kardeşlerine seslendiğini kaydetti. Araplar ve TürklerArapça ve Türkçe, "Siz yoksanız dünyanın anlamı yok. Şimdi biliyoruz ki bizim köklerimiz birbirine karışmıştır" dizelerini okuyan Başbakan Erdoğan, "Türkler ile Araplar bir elin parmakları gibidir. Türkler ile Araplar et ile tırnak gibidir. Bu topraklarda bizim mazimiz bir. Biliniz ki, istikbalimiz de bir. Tarih boyunca Cibuti sevindiğinde, Abu Dabi sevindi, Sana, Muska, Doha, Rabat, Tunus, Rabat, Cezayir, Trablus sevindiğinde emin olunuz ki, İstanbul da sevinmiştir, Ankara da İzmir de Mardin de Konya da Kayseri de sevinmiştir. Kudüs hüzünlendiğinde, Beyrut hüzünlendiğinde Hartum, Kuveyt, Mogadişu, Manama ve Moroni hüzünlendiğinde inanın İstanbul, Şanlıurfa, Kayseri de hüzünlenmiştir" dedi.Erdoğan, "İstanbul'un kaderi Kahire'nin, Beyrut'un, Şam'ın, Bağdat'ın, Amman'ın, Mekke ve Medine'nin, elbette ki Küdus ve Gazze'nin kaderinden ayrı değil. Yakın tarihte aramıza sınırlar çizilmiş olabilir. Ülkelerimiz arasına mayınlar döşenmiş olabilir. Aramıza görünmez setler, görünmez duvarlar çekilmiş olabilir. Biz bunların hepsini aşacak güce, aşacak iradeyi sahibiz. Kardeşleri birbirinden ayırmaya, kardeşlerin arasına nifak sokmaya, kardeşlerin arasına fesat tohumları ekmeye hiç kimsenin gücü yetmemiştir, bundan sonra da yetmeyecektir. Türkiye olarak yüzümüz Batı'ya dönük olsa da sırtımızı asla ve asla Doğu'ya dönük değildir" diye konuştu."Ev alma, komşu al" Son 7,5 yıl içinde komşularla, bölgedeki ülkelerle tarih ve kültür bağlarının olduğu coğrafyalarla olan ilişkileri geliştirmek için hiçbir çabadan geri durmadıklarını söyleyen Başbakan Erdoğan, dayanışma ve paylaşma kültüründen hareketle siyasi olarak, kültürel olarak, ekonomik olarak ilişkileri olması gereken seviyeye ulaştırmak için büyük gayret gösterdiklerini anlattı. Erdoğan, "Bizler Anadolu kültürümüzde, 'Ev alma komşu al' deriz. Bu noktada Arap kardeşlerimizin de aynı hassasiyetle Arapçanın en güzel sözlerinden biri de 'Ev alma komşu al' anlamına gelen gelir. Yine sizlerin ve bizlerin ortak medeniyetimizin önemli bir ilkesi de şudur: 'Komşusu açken tok yatan bizden değildir.' Bu evrensel ilkeden hareketle Türkiye olarak tüm komşularımızla bölgemizdeki tüm ülkelerle barışı, dayanışmayı ve refahı, iş birliğini arttırmak için çalışıyoruz. Arap liderlerinin de bizim bu hissiyatımızı paylaştıklarını görmekten dolayı büyük memnuniyet duyuyoruz" dedi.Gazze hatırlatmasıBaşbakan Erdoğan, nerede olursa olsun, bir tek aç varsa bunun sızısının hep birlikte hissedildiğini ve duyulduğunu ifade etti. "Bizler, ülkelerimizde ya da bölgemizde bir tek muhtacın taleplerine eğilmek zorundayız. Eğiliyoruz ve eğilmeye devam edeceğiz" diyen Başbakan Erdoğan, "Sadece bölgemizde değil, dünyanın neresinde olursa olsun masum çocukların, masum insanların katledilmesine göz yummayız, yumamayız, feryatlarına kulak tıkayamayız. Nasıl Haiti için yüreklerimizi birleştirdiysek, nasıl Şili için dualarımızı yolladıysak, Gazze yanarken, medeniyetimizin göz bebeği Kudüs üzerinde kara bulutlar dolaşırken, buna tepkisiz kalamayız, bunu görmezden gelemeyiz, elimiz, kolumuz, dilimiz bağlı duramayız. Biz artık başta bölgemiz olmak üzere, yeryüzünde akan kanın durmasını, gözyaşlarının dinmesini, barışın ve refahın yeryüzüne hakim olmasını diliyoruz. Bütün gayemiz, çabamız bütün mücadelemiz bunun içindir. TRT El Türkiye bizim ortak dilimiz, ortak ekranımız, ortak hissiyatımız olmak için yola çıkmıştır" diye konuştu. Farklı dilleri konuşuyor olmanın iletişim kurmaya engel olmadığını vurgulayan Başbakan Erdoğan, "Sizler de 'Selamün aleyküm' diyorsunuz, bizler de 'Selamün aleyküm' diyoruz. Sizler de 'Merhaba' diyorsunuz, bizler de 'Merhaba' diyoruz. Sizler 'Sabahul hayr' diyorsunuz, bizler de aynı kelimeleri kullanarak 'Hayırlı sabahlar' diyoruz. Sizler de 'kalp' diyorsunuz, bizler de 'kalp' diyoruz. Daha nice ortak kelimeyi, ortak ezgileri, ortak yemekleri, ortak duyguları paylaşıyoruz" ifadelerini kullandı.Ümmü Gülsüm'ün Arapların sesi olduğu kadar Türkler'in de o kadar sesi olduğunu ifade eden Erdoğan, aynı şekilde Hafız Burhan'ın da ne kadar Türklerin sesi ise o kadar da Arapların sesi olduğunu, merhum Mahmut Derviş'in, şiirlerini Arapça yazmış olsa da ortak hissiyatı dile getirdiğini, Necip Fazıl'ın da şiirlerini Türkçe yazdığını, ancak ortak hissiyatın sesi olduğunu dile getirdi."TRT El Türkiye kanalı bir Türk kanalı olmanın ötesinde, sizin, bizim, hepimizin ortak kanalıdır" diye konuşan Erdoğan, "Bizim gönüllerimiz arasında, yeni bir irtibat hattıdır, kalplerimizi birleştiren yeni bir kanaldır. Sizlere TRT El Türkiye ile sesleniyor olmaktan büyük bir heyecan ve memnuniyet duyduğumu bir kez daha ifade etmek istiyorum. El Türkiye kanalının, dostluğumuzu, kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi derinleştirmesini diliyorum" dedi. Başbakan Erdoğan, sözlerini Türkçe ve Arapça "TRT El Türkiye hayırlı olsun" diyerek tamamladı. Arınç: "Çok iyi bir iş yaptık"Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TRT El Türkiye kanalını hazırlamakla çok iyi bir iş yaptıklarını düşündüklerini belirterek, "Aynı coğrafyanın, kültürü aynı, tarihi aynı, inancı aynı insanları olarak, birbirimize artık TRT'nin bir kanalından da ulaşabileceğiz" dedi. Arınç, Dolmabahçe Sarayı'ndaki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde düzenlenen, Arapça yayın yapacak TRT El Türkiye kanalının açılış töreninde yaptığı konuşmada, TRT'nin en iddialı, üzerinde en özenle çalıştığı Arapça kanalının bu akşam açıldığını hatırlatarak, çok mutlu ve gururlu olduklarını söyledi. TRT'nin son 2 yıldır büyük atılımlar içinde bulunduğunu ve pek çok kanallar açtığını hatırlatan Arınç, bu kanallarla TRT'nin sadece Türkiye'ye ya da bölgesine değil bütün dünyaya ulaşma çabası içinde bulunduğunu kaydetti. Üzerinde hemen hemen 1 yıldır hassasiyetle çalışılan TRT El Türkiye kanalının da bu akşam açıldığını ifade eden Arınç, bu kanalı bir aile kanalı olarak planladıklarını vurgulayarak, 300 milyondan fazla bir nüfusa 3 uydu üzerinden bu kanal aracılığıyla ulaşılacağını bildirdi. Bülent Arınç, son birkaç ay içinde Orta Doğu'nun pek çok ülkesine gittiğini ve TRT'nin bu Arapça kanalının büyük iştiyakla beklendiğini gözlemlediğini dile getirerek, açılış törenine gelmeden önce de Şanlıurfa'dan bir mahalle muhtarından telefon aldığını ve bu muhtarın kendisine Arapça konuşan bir kişi olduğunu ve bu nedenle TRT El Türkiye kanalının açılmasından büyük mutluluk duyduğunu aktardı. Bülent Arınç, "Bu kanalı hazırlamakla çok iyi bir iş yaptığımızı düşünüyoruz. Hem ülkemizde bu dili konuşan ailesinde ve çocuklarında birbirleriyle bu dille anlaşan yüz binlerce, belki birkaç milyon insanımız var. Ama biz, aynı zamanda aynı coğrafyanın, kültürü aynı, tarihi aynı, inancı aynı insanları olarak, birbirimize artık TRT'nin bir kanalı aracılığıyla da ulaşabileceğiz. Tarihin kardeş yaptığı insanların birbirlerini bu kanalda bulması bizim için her övgünün üstündedir. TRT olarak zoru başardığımıza inanıyorum" dedi.TRT Kurumunu, Genel Müdürü ve bütün çalışanları dahil tebrik ettiğini ifade eden Arınç, TRT'nin bu kanal ve diğer kanallarla her gün daha iyiye, daha güzele, daha mükemmele ulaşma gayretini ve teşvikini, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiğini vurguladı. Bülent Arınç, bu kanalı açmakla işlerinin bitmeyeceğini de dile getirerek, bütün dünyaya Türkiye'de iyi, doğru, güzel ne varsa en kısa zamanda, en süratli biçimde ve herkesin rahatlıkla izleyebileceği programlarla ulaşmaya çalışacaklarını ifade etti.Başbakan Erdoğan'ın bu güzel çalışma ofisinde ve çok seçkin insanlarla dost ülkelerin büyükelçileriyle, sanatçılarıyla birlikte olmaktan duyduğu gururu da dile getiren Arınç, TRT'nin yeni kanalının hayırlı olması dileğinde bulundu. Şahin: "Birinci elden tanıyacağız"TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, "TRT El Türkiye marifetiyle gerek Arap ülkeleri bizi, gerekse bizler Arap ülkelerini doğrudan, birinci elden tanıyacağız" dedi. Şahin, Arapça yayın yapacak kanalın açılışı dolayısıyla Dolmabahçe Sarayı'ndaki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde düzenlenen törende, El Türkiye'nin TRT'nin 8'inci yeni kanalı olduğunu ve böylelikle 13'üncü kanala kavuştuklarını belirtti. İbrahim Şahin, Türkiye'de çok iyi Arapça bilen ama aynı zamanda iyi televizyoncu olan insan sayısının bir elin parmakları kadar olmadığını söyledi. Yurtdışından getirilen televizyoncu ve Arap kökenli insanların Türkiye'de istihdamları konusunda da zorluklar yaşadıklarını kaydeden Şahin, TRT'nin iki ayda bir kanal açmaya alıştığını, TRT Arapça'nın, TRT Şeş açıldıktan sonraki gün açılmasını planladıklarını ama bir yılı aşkın sürenin sonunda bunu gerçekleştirdiklerini anlattı. Kanalın üç uyduyla yaklaşık 350 milyonluk Arap dünyasına hitap edeceğini belirten Şahin, "Aap ülkelerindeki kanallar hem çok seçici hem de çok kaliteli yayın yapmaktadırlar. Sıradan bir kanal kurmanın zorluklarını bildiğimiz için mümkün mertebe üst düzeyde bir kalite ve Arap ülkelerinin sevebileceği bir kanal olsun istedik. Bu yoğunluğun ve yorgunluğumuz ve uzun tutmamızın nedeni buydu" diye konuştu. İbrahim Şahin, 24 saat yayın yapacak kanalda ekonomiden politikaya, spordan sinemaya ve özellikle Arapların sevdikleri Türk dizilerinin gösterileceğini söyleyerek, "Hem TRT'ye özgü bir kalite olacak hem de Arap ülkelerinin bizi yanlış tanımalarını ortadan kaldıracak bir yayın kalitesini sunacağız" dedi. Kanalın merkezinin İstanbul'da olmasına karar verdiklerini, çünkü Arapların İstanbul hassasiyetlerinin bulunduğunu ifade eden Şahin, Kahire, Beyrut, Şam ve Ankara'dan canlı yayın yapacaklarını söyledi. Törenden notlarAçılış töreninde, protokol konuşmaları sırasında Türkiye'de yaşayan 13 yaşındaki Suriyeli Seyma Mahmud Osman isimli bir kız çocuğu, "Türkiye'den Sevgilerle" isimli kasideyi Arapça okudu. Semah gösterisinin de yapıldığı törende, Kahire, Beyrut ve Şam'dan canlı bağlantılar yapılarak, buralardan folklorik gösteriler eşliğinde mini bir konser düzenlendi ve yapılacak programlara ilişkin bilgiler aktarıldı. Tören, sanatçılar Selami Şahin ve Ghada Ragab'ın seslendirdikleri parçaların ardından sona erdi. Törene, Katar Veliaht Prensi Şeyh Tamim Bin Hamad Al-Thami, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Arap ülkelerinin İstanbul'daki başkonsolosları, sanatçılar ve yayın kuruluşlarının yöneticileri katıldı.