TRT'nin yayın akışı değişti; Erdoğan, İstanbul adayları ile birlikte canlı yayına çıktı: Ayasofya'nın ibadete açılma planını sonra yaparız

TRT'nin yayın akışı değişti; Erdoğan, İstanbul adayları ile birlikte canlı yayına çıktı: Ayasofya'nın ibadete açılma planını sonra yaparız

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım ve 39 ilçenin belediye başkan adayları ile birlikte canlı yayına çıktı. Son dakika değişikliğiyle gerçekleştiği belirtilen program TRT Kurdi'de de yayınlandı. TRT'nin normal yayın akışında Payitaht Abdülhamit dizisi görünüyordu. 

Erdoğan, Ayasofya'ya cami statüsü verilmesine ilişkin açıklamasında "Ayasofya Camii olarak devreye sokalım. İbadete açılma safhasıyla ilgili olarak yol haritamızı, planlamamızı daha sonra yapalım dedik" ifadesini kullandı. 

İstanbul Pendik'te AKP'nin seçim çalışmaları kapsamında broşür dağıtan Yusuf Özoğul'a yönelik tavrıyla gündeme gelen İyi Parti Pendik İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Mine Koraş'a da tepki gösteren Erdoğan, "Yusuf o provakatöre tam bir ahlak dersi verdi" dedi.

Hafta boyunca yaşanan ekonomik dalgalanmaya da değinen Erdoğan, "Yerel seçimle, genel seçimin öncesinde bu tür adımların atılmasını artık benim milletim tefrik etmesi lazım. Bu tür ekonomik türbülanslar meydana getirilmeye çalışması, eğer güçlü bir iktitdar varsa rahatlıkla savuşturur. Seçim öncesinde bu yola tevessül etmeleri, kendilerinin bu işi anlamadıklarını ortaya koydu. Bir anda ters köşe oldular" yorumunda bulundu. 

Geçtiğimiz günlerde anketlere güvenmediği yönünde bir açıklama yapan Erdoğan, canlı yayında "Bu seçimlerde bence anket firmalarının hepsi iflas edecek" iddiasını dile getirdi.

Seçmenlere sandığa gitme çağrısı yapan Cumhurbaşkanı, "Biz de diyoruz ki Cumhur İttifakı olarak, ey benim vatandaşım, ey sevgili bu işi ihmal etme. Sen gel ama gelmeyeni de al gel" dedi.

Erdoğan'a gazetecilerden yöneltilen ilk soru, "Bugün 8 miting gerçekleştirdiniz. Bu enerjiniz herhalde millete olan sevginizden kaynaklanıyor değil mi?" oldu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;

59 il yaptık ve 59 ilin dışında da bugün tabii bu ilçelerimizle birlikte 29 tane de ilçe yapmış olduk. Yarın da 6 ilçe yapacağız. Böylece de 35 ilçeyle de bunu tamamlamış olacağız. Fakat bu arada gerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız Binali Bey olsun gerek Ankara’da Mehmet Özhaseki Bey olsun, İzmir’de Nihat bey olsun, bütün arkadaşlarım ilçe belediye başkanlarıyla birlikte gerçekten çok yoğun bir performansı ortaya koydular. Kaldı ki bizim bu seçimlerdeki bir özelliğimiz de Cumhur İttifakı olarak çok farklı bir performans izledik. Çünkü çalışmazsak netice almak da mümkün değil. Hele hele de bir beka meselesi gündemde olunca bu beka meselesinde de bunu milletimize iyi anlatmak ve neticesini de buna göre koparmamız lazım.

Karşımızda bir zillet ittifakı, bir illet ittifakı var. Bunun karşısında da Cumhur İttifakı olarak bizim güçlü bir çıkış yapmamız lazım. Bu yerel seçimleri de kesinlikle Cumhur İttifakı’nın lehine çevirerek özellikle de 1 Nisan’dan itibaren Türkiye’de yeni bir güne çıkmamız lazım. Çünkü çıkıyor bir tanesi diyor ki, ‘bu bir intikamdır.’ Bunun herhalde bir yerlerden zoru var. Bütün bunlar karşısında biz tabii vakur bir şekilde yolumuza devam ederken bunların intikam gibi ifadeler kullanması, öbür taraftan yalanlarla dolu bir kampanya sürdürmeleri, bunlar bize yakışmazdı. Biz bu yollara tevessül etmeden işi kararlı, ciddi ve yoğun çalışmayla sürdürdük ve projelerimizi anlattık. Proje bazlı bir çalışmayı bütün belediye başkanı arkadaşlarım, büyükşehirler olsun, tüm ilçe belediye başkanlarımız olsun yapacaklarını anlattılar. Yapacaklarını anlatmak suretiyle de bunu milletimize sundular. Ben de bu bakımdan Pazar akşamının inşallah Cumhur İttifakı olarak, partimiz olarak çok hayırlı neticeyle sonuçlanacağına inanıyorum.

"Çanakkale geçilmez’ ifadesi aslında İstanbul içindir"

Doğduğumuz bir vilayet burası. İstanbul tarih itibarıyla bir payitaht. Tarihin kayıtlarında müstesna bir yeri olan ve uluslararası camiada gıpta ile bakılan bir şehir. Kimler İstanbul'u kendi strateji kayıtlarına almadı ki. Bizim İstanbul’la ilişkimiz ise sevgili Peygamberimizin müjdesine dayalı olandı. Onun için 1453 çok anlamlıdır. Bunun karşısında olanlar, işte Gezi olaylarında yaşadık, 'Zulüm 1453'de başladı' diye duvarlara yazı yazanlar Haçlı zihniyetinin içimizdeki uzantılarıdır. En son Çanakkale'de mücadelede niye verildi? Hedef Çanakkale'yi aşıp, İstanbul'a gelmekti, girmekti. Gazi Mustafa Kemal'in liderliğinde o zaman 'Hey 15'li 15'li' meselesinde o kınalı kuzular, yavrular, hepsi tıp öğrencileri vesaire. Beklenen sayıda asker yok. Teknoloji ise hepsi düşman kamplarının içerisinde. Ve Seyit Onbaşı gibi kendini o yola vakfeden Mehmetçiğimiz Çanakkale'de onlara geçit vermediler. İstanbul orada adeta virgül değil noktayı koydu. Çanakkale Geçilmez ifadesi İstanbul içindir. Avusturalya, Yeni Zelanda buraya geldi. Neydi dertleri? İstanbul'du.

"Siyasete başladığım ilk yer Beyoğlu gençlik kolları"

Oturduğun bu şehir rastgele bir şehir değil. Biz de bu sevdayla bu şehre aşık olduk. Benim doğduğum, büyüdüğüm yer İstanbul'un müstesna yerleri değildi. Ben Kasımpaşa'da doğdum. Onun da tarihi önemliydi. Osmanlı okçuların yetiştiği yerin kenarında olan mahallede, iki odalı kirada oturduğumuz evde büyüdük. Binali Bey de aslında Kasımpaşalı'dır. Onun da mazisi oradan başlar. O Erzincan'dan çıktı geldi. Yollarımız bu davada bütünleşti. 40 yıllık siyasi geçmişim var. Siyasette şu andaki siyasi partilerin başında olanların gençlik kollarından yetişip buraya geleni yok. Kimisi gökten zembille inmiş. İlk başladığım yer Kasımpaşa. Beyoğlu Gençlik Kolları'ndan başladık. Büyükşehir Belediye Başkanlığına attığımız adımdan sonra İstanbul aşkımız orada şekillendi. O zamanki ilçe belediye başkanlarımızla elele verdik. Dünyadaki yapılan yerleri de incelemek suretiyle adımı attık, çok kısa zamanda çok çok ciddi yatırımlar sığdırdık.

"İstanbul habitata 'dünyanın en temiz şehri' olarak geçti"

Yatırımlarımızın rakamsal olarak boyutu tarif edilemeyecek kadar büyüktü. Başarıda insan, bilgi, finans yönetimi çok önemli. Bu üç şeyi başardığınızda gerisi geliyordu. Yatırımlarla beraber İstanbul'u ulaşımdan üstyapıya, deniz taşımacılığına önem verdik. Binali Bey'i İDO'nun başına getirdik. Çok ciddi adımlar attık. Her şeyden önemlisi CHP'nin tanımı olan çöp, çukur, çamuru İstanbul'u kurtarmamız lazımdı. Süratle attığımız adımlarla İstanbul'u, 1 yılı bulmadı, çöp yığınlarından kurtardık. Habitat 2 toplantısı vardı o zaman. Şu andaki eski Spor Sergi Sarayı'nın içerisinde yapıldı. Sonuç bildirgesinin içerisine 'dünyanın en temiz şehri olarak' girdi. Bu çok manidardı.

"Su konusunu Istranca ve Melen'den getirdiğimiz hatla çözdük"

Şu anda 5 milyon 350 bin haneye İstanbul Büyükşehir Belediyesi doğalgazı vermiş durumda. Şu anda hava kirliliği yoksa sebebi bu. Su meselesi vardı. İki kanadı vardı. Bir Ömerli bir de Terkos kanadı. Istranca dağlarından Terkos'a suyun gelmesi gerekiyordu. 140 km. dağları delerek Terkos'a suyu getirdik. Anadolu yakasında da Melen'den 180 km. Oradan ayrıca İstanbul'a suyu getirdik. Sağolsun Veysel Eroğlu Bey, İSKİ Genel Müdürümüzdü. Bunun deplase edilmesi lazım dedi. Bununla ilgili olarak da Boğaz'ın içinde o zamanki Reno aracının geçeceği borular yerleştirildi. Şu anda sıkıntı olsa deplase edilecek şekilde sistem o noktada hazır. Biz o zaman Reno aracına bindik ve oradan geçtik.

"AK Parti belediyeciliği ile bir şey yakaladı"

Ikarus otobüsleri vardı. Bunların içinde seyahat insanı adeta çıldırtı. O zamanlar koltuklar mazotlu bezlerle silinirdi. Havalandırma sistemi yoktu. İstanbulumuza ilk defa Mercedes otobüslerini biz soktuk. 6 bin küsur şu anda Mercedes otobüsü var. Bizden sonraki arkadaşlar sağolsun Metrobus olayını getirdiler. Raylı sistemde yatırım biraz uzun sürüyor. Lastikli sistemde çok daha çabuk güzergahlar yapılabiliyor. bu adımlar da atıldı. İstanbul AK Parti belediyeciliği ile bir şey yakaladı. Şimdi yeni projelerle bu işler çok daha farklı olacak. Bunun yanında tarihi eserlerle ilgili atılan adımlar, bunlar İstanbul'a çok çok şey katacak.

Ülkemizde maalesef bakıyorsunuz bir etnik yapı üzerinden oy toplama zihniyet var. Bölgesel milliyetçilik açısından oy toplama zihniyeti var. Bunlar kendine göre prim yapıyor. Ama Ak Parti belediyeciliğinde biz eserlerimizle konuşuruz diyoruz.

"Karşı taraf proje değil ideolojik mekanizmayla çalışıyor"

Şu anda bu dörtlü mekanizma aslında bir belediyecilik anlayışıyla veya projeye dayalı bir anlayış üzerinden değil ideolojik mekanizmaya oy toplamanın gayreti içerisinde. Malesef etnik yapı üzerinden oy toplama zihniyeti var. Bölgesel milliyetçilik açısından oy toplama gayretleri var. Babadan evlada geçme particilik zihniyeti var. AK Parti belediyeciliğinde ise biz eserlerimizle konuşuruz diyoruz. Halkımızdan eserlerimiz için oy istiyoruz. Halkımız bizim projelerimizi görsün ve size inanıyoruz, söz verdiğiniz zaman yerine getirirsiniz anlayışla oy vermesi noktasında hazırlıklarımız var. Şu anda arkadaşlarımın hepsinin ciddi proje hazırlıkları ve yol yürüyüşü var. Bizim ekibimizin şu anda İstanbul'da Binali Bey'i layık gördük. İstanbul sıradan bir şehir değil. İstanbul'a bizim koordinatör olarak koyduğumuz büyükşehir belediye başkanı aynı zamanda İstanbul'da 39 belediyeyi de koordine edecek. Bizim AK Partili belediye ve Cumhur İttifakı olarak ne kadar belediye alırsak bunun koordinasyonunu Büyükşehir Belediye Başkanımız yapmak suretiyle farklılığını ortaya koyacak. İDO, Ulaştırma Bakanlığı, Başbakanlık.

"CHP'nin Ankara adayı senet mafyası gibi çalışıyor"

Karşı tarafın adayı Beylikdüzü'nde belediye başkanlığı yapmış. Burası ilçe belediyesi değil. Bir büyük şehir. Deneyim burada çok çok önemli. Aynı şey Ankara için de geçerli. Mehmet Özhaseki sıradan bir belediye başkanı var. 5 dönem Kayseri'nin belediye başkanlığını yapmış, 25 sene. Ardından Çevre Şehircilik Bakanlığı ki, belediyenin üst limiti. Daha sonra yeni yönetim sisteminde bu defa Mehmet Bey'i mahalli idarelerden sorumlu genel başkan yardımcısı olarak yanıma aldım. Ankara'ya ancak böyle bir belediye başkanı yakışır dedik. Karşısına CHP'nin çıkardığı aday senet mafyası gibi çalışıyor. İzmir'e ise belediye başkanlığı tecrübesi olan, milletvekili ve bakanlık yapmış olan arkadaşımız var.

"Meydanların diline bakarsak katılım çok yüksek olacak"

Bu seçimlerde bence anket firmalarının hepsi iflas edecek. Çok sayıda anket firmalarıyla gerek belediyelerimizin gerek bizim bazı çalışmalar var. Bakıyoruz ki birbirinden o kadar uzak neticeler önümüze geliyor ki, belli ki bunların hiçbirisi tutturamayacak. Ya sipariş üzerine yapıyorlar ya da birbirleriyle denekler üzerinde ayrıca çalışmaları var. Şu andaki görüntü biz yüzde 85-86 katılımları Türkiye gördü. Bunu dünyada gören ülke yok. Bu seçimde olur mu, olmaz mı? Konuşmalarımda katılama özellikle vurgu yapıyorum. Bu katılımı sağlayacağız ki inşallah seçim neticeleri üzerinde çok daha farklı etki doğuralım. Demokrasi yerelde başlar genelde değil. Geneli güçlü kılar. Burada özellikle büyükşehirlerde, 30 büyük şehirde seçim ve katılım çok çok önemli. Halkımızın katılımı bizim için önem arzediyor. Meydanlardaki dile bakarak değerlendirirsek katılımın yüksek olacağına inanıyorum.

"Bu trenden inen bir daha binemez"

Biz diyoruz ki, ey sevgili, bu işi ihmal etme. Sen gel ama gelmeyeni de al gel. Meydanlar bir siyasi partinin, ittifakın bu ülkeye dahil söyleyeceği sözün asıl yeridir. Miting alanları adeta siyasetin bir Kırkpınar'ıdır. Şu anda diyelim ki aday yapmadınız. Gidiyor olmayacak bir siyasi partiden aday oluyor. İl vermeyeceğim, bunlara sinyal vermemiz lazım. Bu trenden inen bir daha bu trene binemez. Bakıyorsun bizim partimizin elemanı, ayrılıyor, belli bir süre geçiyor, kazanıyor orayı, tekrar dönmek istiyor.  İster istemez teşkilatımız 'Bu bize ihanet etti, ne olur almayalım' diyor. O da haklı. Biz dava olarak bakıyoruz. Davaya ihanet edenin orada yer alması olacak iş değil. Biz şimdi bu küskünler ordusu meydana gelmesin diyoruz. Sizler de affedici olacaksınız diyoruz. Buraya sen gönlünü vermişsen, dava adamıysan davada da küslük olmaz. İman varsa zafer kaçınılmazdır.

Gençler çok dinamikti. O günkü programda gençliğimize olan inancım güvenim daha da arttı. Ankara dışından gelen gençlerimiz de vardı. Sordukları sorularla bir defa farklıydılar. Hakikaten Türkiye'deki ülke sorunlarının dört bir yandan çevreleyerek güzel bir çerçeve ortaya koydular. Sorularda ciddiyeti, kararlılığı gördüm. Bizi kolay kolay bırakmak istemediler. Malum döner ikramı vardı. orada da ayrıca beraber olduk. Oradaki muhabbetimiz işi daha da koyulaştırdı. Rakamlar da çok ciddi rakamlardı. Twitterde 2 milyon 100 bin, facebookta 770 bin, RTÜK'den 10 milyon 700 bin rakam aldık. Gençlerin bereketi oldu. Bundan sonraki süreçte burayı ihmal etmemek lazım. Bunun üzerinden gitmekte fayda var. Meydanlar da güzel ama bu tabii çok daha müessir. Bir de Üsküdar'da Nev Mekan'da gençlerle güzel bir program oldu. Ama böyle bir altyapısı yoktu.

"Yusuf o provokatör kadına tam bir ahlak dersi verdi"

Meral Hanım'ın yandaşları bu, öbür tarafı Yusufumuzun duruşu bu. Kaldı ki, Yusuf'un da bugün bir defin olayı vardı. Yanılmıyorsam amcası rahmetli oldu. Aradaşlar onu bu akşam onu buraya davet ettiler. Çıktı buraya geldi. Mensubu olduğu partinin broşürünü dağıtıyor. Gençlik yıllarımızda yaptığı şeyi yapıyor. Yusuf'u şahsım ve milletim adına kutluyorum. Demek ki lise mezunu olarak bizim böyle gençlerimiz var. O provokatör kadına ve temsil ettiği zihniyete tam bir ahlak dersi verdi. Bundan bayan Meral'in de  ders alması lazım. Senin yandaşların bunlar, öbür tarafta Yusuf. Olayı makarnaya niye getiriyorsun. O CHP'nin işi. Milleti 'göbek kaşıyan', 'makarnacılar' diye yaftalayan onlar. Biz belediye olarak fakir, fukaraya her türlü yiyecek içecek dağıtırız. Bu bizim sosyal devlet anlayışımızın gereğidir. Yusuf ona siyasi ahlâk dersi verdi elhamdülillah. O da Yusuf olarak hangi Yusuf'un izinden gittiğini biliyor. Onun için gözlerinden öpüyorum.

"Adam FETÖ’cülerin şerefine kadeh tokuşturyor, bunu takip edeceğiz"

15 Temmuz 2016 bu devlete karşı darbe girişimi olayında iki şey var. Bir 23.15 bir de 01.15, iki saat ara. Bay Kemal 23.15'de Atatürk Havaalanı'na giriyor. FETÖ'cüler tankların arasından Bakırköy Belediyesi'ne gönderiyor. 01.15'de indiğimizde onbinler havaalanında. 16 saat orada kaldım. Valimiz, 1. Ordu Komutanı süreci yönettik. Bunların genel başkanı kalkıp da oradan tankların arasından kaçıp Bakırköy Belediyesi'ne giderse arkasından gelenlerin de Bulgaristan'da bu olay oldu. Kadeh tokuşturması, geceyi eğlenerek geçirmesi çok çok anormal değil. Biz bunların takibini süreceğiz. Bunu bırakamayız. Bu adam Edirne'de belediye başkan adayı. Bunlardan vatana fayda gelmez. Kılıçdaroğlu'nun tek yanlışı değil ki? Adalar'da belediye başkan adayı. Bay Kemal İstiklal Marşı okuyor, adayı okumuyor. Şu anda Türkiye'de HDP'liler kongrelerinde İstiklal Marşı okumaz, hatta bayrağımızı dahi asmazlar. Zaman zaman ufak ebatta astıkları olur, o da çekindiklerinden. Bay Kemal bunlarla ortaklık yapıyor. Bunlar Türk siyasi hayatına yön verebilir mi?

"Biri kadeh kaldırıyor genel başkanı ise çay kahve yudumluyor"

Benim şahıs bizim partimize girmeye tevessül etti. Sonra birçok arkadaşlarımız bu adamların olumsuz yönleri var, bize yakışmaz dediler. Biz de bunu yaklaştırmayalım dedik. "36 yıl önce haberdar değildik" diyor "Şimdi haberimiz var diye eğleniyor". FETÖ'cülerin şerefine kadeh kaldırıyor. Bütün bu olanlardan haberdar. Genel başkanları zaten çay ve kahve eşliğinde darbeyi izliyor. Birbirlerinden farkı yok. Al birini vur ötekine, durum bu.

"O belediyeler personelin maaşlarını ödesinler yeter"

Yerel seçimle, genel seçimin öncesinde bu tür adımların atılmasını artık benim milletim tefrik etmesi lazım. Bu tür ekonomik türbülanslar meydana getirilmeye çalışması, eğer güçlü bir iktitdar varsa rahatlıkla savuşturur. Seçim öncesinde bu yola tevessül etmeleri, kendilerinin bu işi anlamadıklarını ortaya koydu. Bir anda ters köşe oldular. daha önce 7500'ü görmüşlerdi, bu rakamı yakalayacaklarını düşündüler. Yayınladıkları raporda seçimlere 1 ay kala  rapor yayınlayamayacağız diye açıklama yapmak zorunda kaldılar. Türkiye Cumhuriyeti artık bu tür şeyleri yutmuyor. Ziraat Bankası'nın aldığı netice, bunun sendikasyon olarak göstergesi. Bunun yanında Amerikası, onların orada dünyayı söğüşleyen mekanizmaları da bu işin tutmadığını, yutulmadığını gösterdi. Bu süreci Hazine Maliye Bakanlığımız ve diğer arkadaşlarımızla bu işi atlattıkları gibi, enflasyon geriliyor, politika faizinde Merkez Bankası'nın belli duruşu var, kurlarda lehte gelişme başlamış vaziyette. İdeal konumda olmasa da olumlu olacağı anlaşılıyor. Yerel seçimde kim kazanırsa kazansın, bu kazananlar Türkiye'de ekonomiyi yönlendirebilecek mi? Böyle bir inisiyatifleri var mı? Yönlendirecek olan kim? Yine şahsım ve kabinem. Biz yönlendireceğiz. Bunlar sanki yerel yönetimde aldıkları neticeyle Türkiye'nin ekonomide geleceğini tayin edeceklermiş gibi havanın içerisine giriyorlar. Onlar bir kere aldıkları belediyeyi yönetim kabiliyetini ortaya koysunlar yeter. Personel maaşlarını ödesinler yeter. Onu başaramayacaklar.

"Devlet bankaları o belediyelere el koyarsa şaşırmayın"

İşi merkezi yönetimle sürdürmesi başka bir şey.

Özellikle devlet bankalarından el koyma gelirse şaşmayın. Bu programda bunu söylediğimizi kayıt altına alalım.  Ekonomiyi merkezi yönetim şekillendirir. Merkezi yönetimde güç varsa o zaman da belediyelerde güç olacaktır. Biz HDP'li belediyelere bile imkanları yoktu biz onlara merkezi yönetim olarak su yoktu, su götürdük. İzmir susuzdu. İzmir'in Gördes Barajı'nı çözerek İzmir'e su verdik. Şu anda İZBAN durumumuz nedir? Binali Bey biliyor bunu...

Binali Yıldırım: Dörtte üçünü Demir Yolları karşıladı, dörtte birini belediye karşıladı. Şu anda İzmir'in toplu taşımasının belkemiğini oluşturan yegane hat bu. İZBAN  olmasa İzmir'de toplu ulaşım felç.

Erdoğan: Bu da Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma Bakanlığı devreye girmemiş olmasa İzmir Belediyesi bunu yapabilecek güçte değildi.

Yıldırım: Sayın Baykal'la temelini attık sayın Kılıçdaroğlu ile açılışını yaptık.

"Önümüzde sıkıntılı bir dönem yok artık, huzurluyuz"

Halkıma vereceğimiz en önemli mesaj, Türkiye'nin 1 numaralı baş belası terör. Yatırımcı biliyorsunuz terörün olduğu bölgeye gelmiyor, girmiyor. Bu noktada da Türkiye'de Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu bölgelerimizde oranın evlatları dahi yatırımdan kaçınıyor. Seçim sonrası çok farklı bir çalışmaya gideceğiz. Biz onlara diyoruz ki, her türlü güvenceyi vereceğiz. Konuyla ilgili olarak portföyü hızlandıracağız. Stratejik yatırımlar konusunda büyükşehirlerimiz adeta 6. bölgedeki teşviklerimiz nelerse aynı imkanları zaten tanıyoruz. Bu tür yatırımcıları, girişimcileri çekmek için yoğun bir faaliyetin içerisine gireceğiz. Önümüzde bir sıkıntılı dönem yok. 4,5 yıl önümüz rahat, huzurluyuz. Bizler ciddi manada yatırımcılar bulmak suretiyle, şu anda hazır bekleyen yatırımcılar var. Uluslararası marka diyebileceğimiz yatırımcılar var. İstihdamda çok ciddi bir imkan doğacak. Şu anda bunların hepsi masamızın üstünde. Bazı görüşmeleri ilgili bakan arkadaşlarım yapıyorlar. 1-2 yıl içerisinde bu yatırımlar neticilerini vermeye başlayacak. Kanalistanbul diyoruz. İstanbul'un altında üç katlı tüp geçit diyoruz. Bunlarla ilgili talipler hazır. Onlar geleceği görmek istiyorlardı. Seçimden sonra görecekler.

"Turizmde 40 milyonu bulduk bu rakam 50'ye ulaşacak"

Yaz mevsiminin gelmesiyle turizmde ciddi patlamamız var. 40 milyon dışarıdan 6 milyon kendi turistlerimiz olmak üzere. Hedef inşallah 50'nin üzerine çıkacağız. Tarım, tarım endüsrtisi, savunma sanayinde farklı gelişmeler var. Uluslararası planda dayanışma olduğumuz ülkeler var. Savunma sanayi ihracatı ciddi manada artıyor. Bunlar yerel yönetimlerle olmaktan çok bizim genelde atmamız gereken adımlar. Yereldeki arkadaşlarımıza topu atabilirsek, onları dinleme fırsatımız olur.

Belediye başkan adayları projelerini anlattı

Zeytinburnu Belediye Başkan Adayı Ömer Arısoy: 9 bin 760 otopark hizmete alacağız. Haftanın 6 günü pazar var. Bunları sabit pazar haline getirmeyi planlıyoruz. 10 yılda inşallah Zeytinburnu kentsel dönüşümü planlayacağız.

Erdoğan: Esenler'de TSK'da devasa bir alanı vardı. Oturduk, konuştuk. Belediyemize tahsis etmek suretiyle dev bir proje hayata geçti. Kendisinden dinlersek...

Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu: O alanda çalışmalarımız millet bahçeleriyle başladı. Şimdi Türkiye'nin en büyük millet bahçesinin temelini atıyoruz. Esenler'deki sıkışıklığı telafi edecek ilk etapta 16 bin 500 konutların transferi var. Okul alanı, park alanı var.

Avcılar Belediye Başkan Adayı İbrahim Ulusoy: 99'da deprem yaşadık. Avcılar'da bir de belediyecilik depremi yaşadık. 20 yıl boyunca Avcılar'da imar ile alakalı, depremle ilgili hiçbir çalışma yapılmadı. Sahada insanlarla konuştuğumuzda herkes bu soruyu soruyor. Biz de ilk önce 15 bin konutu ve bütün konutların fizibilitesini yapalım. Çalışma sonucunu halkımıza sunalım. Avcılar depremle değil denizle anılsın. Güzelliği, yeşilliği gelsin. İmar problemleri bitti. İlk işimiz imarı vermek. 20 yıllık zulmü sona erdirmek.

"Bir belediyenin vatandaşa tapu verme yetkisi yok"

Erdoğan: Kentsel dönüşüm, değişimlerle alakalı olarak tapu sorunu ortaya çıkıyor. CHP'li belediyeler 'tapunuzu vereceğim' diyor. Bir belediyenin tapu verme yetkisi yok. Tapuyu Tapu Kadastro verir. O da Çevre Şehircilik Bakanlığı'na bağlı. Burayla bir uyum olmadan tapuyu nasıl veriyorsun? Bizim kentsel dönüşüm, değişimle alakalı elimizde gücümüz var. Sarıyer'de söyledim. Kentsel dönüşümle bilikte tapularınız zaten size verilecek, nitekim Çerve Şehircilik Bakanımıza gerikli talimatı verdik. Adalar'a baktığımızda bizimle koordinesi olan bir belediyeciliğin olması şart. Bu olmazsa zaten Adalar'da beklenen neticeyi almak mümkün değil. Yassıada'yı yapıyoruz şimdi. Yassıada'yı yaslı ada olmaktan çıkardık. Bu faytonlar meselesi çok gündeme geldi. Özlem Hanım'ın ciddi çalışmaları var.

Adalar Belediye Başkan Adayı Özlem Öztekin: Şu anda nostaljik olarak belli sayıda atlı faytonu mesken alanının dışına çıkararak Büyükada'nın ormanlık alanının etrafında hizmet verecek şekilde sunacağız. Meskun alanda elektrikli faytonlarla hizmet vereceğiz. Adalar'da kıyılarla alakalı problemlerimiz var. Ücretsiz denize girilemediği dünyada örneği yoktur diye düşünüyoruz. Bunlarla ilgili çalışmalar yapacağız. Halk plajları oluşmasını sağlayacağız.

Küçükçekmece Belediye Başkan Adayı Temel Karadeniz: Yeni dönemde 6 bin 500 araç kapasiteli otopark planlıyoruz. İlçe ve büyükşehir uyumunu bozmadan ilçemize taşıyacağız. Bazı sözleşmeleri yapılmış olan kentsel  dönüşüm hareketliliğini hızlandırıyoruz.

"Büyükçekmece İstanbul'un en güzel turizm merkezi olabilir"

Büyükçekmece Belediye Başkan Adayı Mevlüt Uysal: Bir taraftan baktığımızda göl, diğer taraftan deniz. İstanbul'un en güzel ilçesi. Hem Büyükçekmece Gölü'nün etrafındaki yeşil olması gelen alanlar bakım olmadığı için çok perişan. Sahiller perişan. Göl ile deniz arasında küçük bir tarihi göl daha var. Büyükçekmece Köprüsü'nün sağı solu. Orası da kültür alanı olarak işlenebilirse cazip alan olabilir. Yatay mimarinin en güzel örneği Büyükçekmece'de olur. Adalar, Sarıyer, Beykoz gibi İstanbul'un en güzel turizm merkezi haline dönüşebilir.

Esenyurt Belediye Başkan Adayı Azmi Ekinci: Esenyurt'ta fabrikalar nitelikli eleman arayışında sıkıntı yaşıyor. Esenyurt'ta meslek edinme kursları gibi ihtiyaçlar var. Bu projeleri kurumsal hale dönüştüreceğiz. Kadınlarımızla ilgili ev hanımlarımıza meslek edindirme kursu açılacak. El işi ürünleri satabilecekleri çarşılar düşünüyoruz. Esenyurt'ta yapılan binalar tarihi mimaride yapılacaktır. Konutta mağdurların yanındayız. Yargıya düşmüş olan hususların daha hızlı karar verme noktasında gerekli bilgi ve belge konusunda yardımcı olacağız.

Eyüp Sultan Belediye Başkan Adayı Deniz Köken: Daha önce Haliç kenarı fabrikalarıyla doluydu. Haliç sayın Cumhurbaşkanımızın daha önceki çalışmalarıyla güzelleşti. İnanç turizmiyle gelen insanlarımız 15-20 dakikada şehri terk ediyorlar. Hem otopark sorunu hem de orada bir etkinlik olmayınca terk ediyorlar. Turizmi kalkındırarak 1 gece kalmasını sağladığımızda esnafın yararlanacağına ve istihdama katkı sunacağına inanıyoruz. Alibeyköy bölgesinin tapu sorunu, otopark sorunu var. İlk defa Eyüp'ten metro ve tramvay geçecek. Biz Haliç Köprüsü'nün altında araçlara otopark hizmeti vermek suretiyle, herkesin caminin dibine kadar arabayla gelme alışkanlıklarını durdurabilirsek trafik meselesini çözeceğimize inanıyorum.

"İstanbul'un Ve Türkiye'nin en büyük kütüphanesi olacak"

Erdoğan: Rami Kışlası'nın bitişi gençliğin oraya kaymasını getirecek. 6 milyon cilt eserin burada olması sağlanacak. İstanbul ve Türkiye'nin en büyük kütüphanesi olacak. Burada mücellit, müzehhip, hattatlara da yer olacak. Rami Kışlası bir cazibe merkezi olacak. Feshane de aynı şekilde. Piyer Loti'nin bütün yapımı bizim belediye başkanlığımız döneminde olmuştu. Oranın yeniden elden geçirilmesi Piyer Loti'nin önemini arttıracaktır. Dünyada Piyer Loti biliniyor. Orada otellerin olması hele hele yatay mimariyle olması çok daha farklı cazibeyi meydana getirecektir.

Fatih Belediye Başkan Adayı Ergün Turan: İnşallah 10 bin araçlı otopark yapacağız. İlçe merkezlerine yaklaştıkça, ücretler yükselmeli, çeperlerde düşük olmalı. Bu planlamayı ekibimizle yapıyoruz. Vatandaşlarımızın Fatih'i aşağı çeken birkaç yerimiz var. Yedikule'den Topkapı'ya gelen alanımız var. 1950'den bu yana çöküntü alanı. Yeni vizyon çerçevesinde Yedikule Zindanları'ndan başlayarak Topkapı'ya kadar millet bahçesi olması, burayı inşallah bisiklet ve yürüyüş yolu olacak. Turizm için yeni bir destinasyon olacak. Süleymaniye Medreseleri şu anda İbn-i Haldun Üniversitesi tarafından yüksek lisans ve doktora öğrencilerine açıldı. Çemberlitaş'tan Fatih havasına kadar bölgeyi ayağa kaldıracak kütüphane ve etüd merkezlerinin olacağı yeni bir havza oluşturacağız.

Erdoğan: Süleymaniye'nin çevresinde Karatlılarla KİPTAŞ'ın attığı adım var. Onlar önem arzediyor. Bütün tarihi konutlar, ahşap konutların hepsi yenilenecek aslına uygun olarak. Onlar bittiğinde o bölge çok farklı bir konum arzedecek. İbni Haldun'a verilen yerler noktasında da aynı şekilde ele alınıp restore edilerek üniversitenin orada farklı bir şekilde akademik çalışmalar için kullanılabileceğine dair arkadaşlarımın verdiği bilgiler var.

"Ayasofya Camii ibadete açılma safhasıyla planlamamızı daha sonra yaparız"

Erdoğan: Ayasofya müze midir, cami midir? Önce bunu çözmemiz lazım. Müze statüsünü yeni kazanmıştır. Önce Ayasofya'ya o asli künyesine sokmamız lazım. Nedir, camidir. Diğeri mabede ücretsiz giriliyor ama müzeye ücretli giriliyor. Ayasofya'ya ücretsiz girmeyi sağlamamız, içeride ciddi mimari müdahalelerin yapılması lazım. Bu girişlerin daha rahat olması için zemin yoklamalarının yapılması, oradaki manevi havayı aslına rücu ettirecek adımın atılması lazım. Seçimden sonra biz bunu oturup çalışalım. Yasal adımları atalım. Burayı artık Ayasofya Camii olarak devreye sokalım. İbadete açılma safhasıyla ilgili olarak yol haritamızı, planlamamızı daha sonra yapalım dedik.

Şişli Belediye Başkan Adayı Nihal Yıldırım: Yaklaşık 3-4 milyon kişinin her gün gelip çıktığı bir metropol. Otoparktan sosyal donatılarına kadar. Sosyal belediyecilik hizmetlerinden mahrum bir ilçemiz. Birçok projemiz var. Vizyon projemizden bir tanesi, yeraltına yapacağımız 4 katlı otopark olacak. Tek band aracılığı ile tek düğmeye basarak araçlarını bırakabilecekler. İncilidere ıslah projemiz var. Kadınlarımızın ürünlerinin sergilenebileceği alan inşa etmiş olacağız. Hayvan bakım otelimiz olacak. Süreçte demokrasinin gözetildiği, saygının gözetilmiş olduğu seçim temenni ediyoruz.

Kadıköy Belediye Başkan Adayı Özgül Özkan: Kadıköy talihsiz bir ilçemiz. Bir kıyı ve kadın kenti. En İstanbullu ilçe. Bütçesine baktığımızda en çok bütçeyi kullanan ilçe. Malesef yağmur suyu kanallarının olmadığı ilçe. İnşallah CHP'ye oy veren komşularımız da benim açıklamış olduğum 66 projeyi desteklediler. Şehir plancısıyım, 23 yıldır devletimize hizmet ediyorum. Bu tecrübeyi Kadıköy'le tanıştırmayı düşünüyorum. Marmaray konusunda en şanslı ilçe Kadıköy. 7 tane durağımız var bizim. Ankara trenimiz de hem Bostancı hem Söğütlüçeşme'ye ulaştı. Yaşlı takip sisteminden hayvan dostlarımıza kadar hazırlığımızı yaptık.

Sancaktepe Belediye Başkan Adayı Şeyma Döğücü: Yeni bir ilçeyiz. İlçemiz birçok ilçemizle yarışır hale gelmiş durumda. 29 Aralık'tan beri bütün kesimlerle görüşüp ihtiyaçları belirledik. Hanımlarımızın isteklerine dikkat ettik. İnanıyoruz ki, toplumda kadınlarımızın ve çocuklarımızın yüzü gülerse herkesin yüzü gülecektir. Bir alışveriş caddesi düşünüyoruz. Atatürk Caddemiz var. Oraya inşallah firmaları getirerek hatta ortasına nostaljik tramvay da dahil ederek güzel bir cadde oluşturacağız. Sizlerin şehir hastanesini orayı öngörmeniz bizim için büyük şans.  4 bin 200 yataklı devasa bir proje. Akıllı şehrin beyni ve merkezi bizim ilçemize öngördü sayın Binali Yıldırım. Metro müjdemizde verildi.

Binali Yıldırım: Sayın Cumhurbaşkanım bahsettikleri program vapurda bir sohbet programı. Biz sanki ev ortamında, vapurda giderken hakikaten özel hazırlanmış program değil. Yolcular yanımıza geliyor. Kıraathane ortamı gibi. Orada anlatırken 'onu da yaptık' demişiz. Öyle bir adetim yok. Sonra gençler sosyal medyada capslar yaparak o kadar eğlenceli hale getirmişler ki...

Erdoğan: Demek ki ihtiyaç vardı...

Yıldırım: Ne kadar gayret etsek o kadar yaygın iletişimi kuramazdık. O bakımdan gençlere 'Benim kankam olur musunuz?' dedim.

Erdoğan: Sayın Bahçeli de bizim birbirimizle kanka olduğumuzu söyledi. Bana da kanka nedir diye sordu. Biz de kanka kan kardeşidir dedik. Bu arada Beşiktaş'taki arkadaşımız dinlemekte fayda var.

Beşiktaş Belediye Başkan adayı Serkan Toperi: Beşiktaş malesef hak ettiği yönetimi görememiş bir belediyemiz.

Erdoğan: Hep muhalefet...

Toperi: Beşiktaş'ın inanılmaz birikmiş problemleri var. En başta otopark problemi. Bizim turizmden bahsediyoruz sahada, teyzeden fırça yiyoruz, 'Bırak oğlum kaldırım yap' diyor. Kentsel dönüşüm noktasında merkezi yönetim ve büyükşehir belediyemizle koordineli olarak hayata geçirmeyi planlıyoruz. Hayvan hastanesi ve hayvan oteli noktasında büylük beklentisi var. Hayvan hakları yasası konusunda Beşiktaş'ın beklentisi var. Ortaköy çarşı, Arnavutköy'de yollar kaldırımlar işgal halinde. Buraların rehabilite edilmesi noktasında beklenti içindeler. Beşiktaşlı bizi sevdi. İnşallah bu dönem Beşiktaş Cumhur İttifakı MHP Beşiktaş adayına oy vererek kötü gidişe son verecek.

Silivri Belediye Başkan Adayı Volkan Yılmaz: Omuzlarıma yüklenen manevi yükün ağırlığını bilen bir kardeşinizim. Silivri'nin sorunları çok büyük. 2023 yılında 23 dev proje dedik. Projelerimizin anlatılmadan vatandaşımızın unutulduğunu farkettik. Elimizi verdik vatandaşın iki eliyle bizi tuttuğunu hissettik. Silivri o kadar unutulmuş ki... 42 kilometre sahil, verimli araziler, tarihi doku, hayvancılık için uygun alanlar, termal sular. Bu potansiyelden bihaber olmak Silivri'den kaçmakla eşdeğer. Biz Silivri'ye dokunarak, Silivri'yi İstanbullular'ın kafasını dinleyeceği, bir marka kent haline getirebilmek için yola çıktık.

"Büyükşehir bütün ilçelerle koordinasyonu yapması lazım"

Binali Yıldırım: Sabah sayın Cumhurbaşkanımız 6 ilçe yapacak. Silivri'de noktayı koyacağız. Büyükşehir belediye başkanının asli görevi koordinasyon. 39 ilçe var. Bazı ilçeler var büyük şehirlerden büyük. Esenyurt, Küçükçekmece. 3 ilçemiz dışında Çatalca, Şile, Adalar'ı çıkarsak her biri bir Anadolu şehrinin 2-3 katı şehirler. Şehrin tamamını ilgilendiren projeleri büyük şehir yapacak. Bu koordinasyonu bütün ilçelerle yapması lazım. Birbirini tamamlayan ilçelere belirli temalar yükleyen kampanya ortaya koyduk. Kadim İstanbul, Tarihi Yarımada, Fatih, İnanç Kültür Merkezi Eyüp Sultan gibi. İstanbul'da sahaya indiğimizde karşımıza ilk çıkan ulaşım ve trafik çilesi. İkincisi otopark, üçüncüsü yeşil alan, dördüncüsü depremsel kentsel dönüşümü, daha sonra engellilerden şehrin altyapısını iyileştirilmesine varıncaya kadar. Kadınların özellikle iş hayatındaki kadınların çocuklarını bırakacakları kreş gibi bir çok ihtiyaç belli. Trafik ve ulaşımla ilgili konuda 5 yıllık bir plan var.

"İstanbullulara katlanılabilir ve akan trafik vaadediyoruz"

Marmaray'ı 5,5 milyon İstanbullu kullandı. Metrobüsün o yoğun saatlerdeki sıkışıklığını belirli ölçüde azalttı. Ulaşımla ilgili vaadimiz, katlanılabilir, akan bir trafik vaadediyoruz. Sürekli trafik akacak. Raylı sistemin payı 518 kilometreye çıkacak. Bütün bunlar yüzde 48 oranına geldiğinde karayollarında oran azalacak seyahat süresi 32 dakikaya düşmüş olacak. TEM'in altında sahile kalan olan yerleşiminin yüzde 80'nin olduğu bütün alanda her yere 750 metre gittiğinde insanlar metro istasyonuna rastlayacaklar. Bunu başarırsak yıllık tasarrufumuz zaman ve yakıttan kaynaklı 25 milyar oluyor. Otoparklarla ilgili tek cümle 244 bin araçlı yeni otopark yapacağız. Daha önce otopark yapılacak diye ruhsatlar verildi sonra yapmadılar. Bundan sonra otoparksız hiçbir şekilde inşaat başlamayacak. Otopark olmazsa izin yok. Deprem İstanbul'da kaçınılmaz. Bir deprem gerçeği var. Burada önemli olan depreme hazır hale gelmek. 1. derecede yenilenmesi gereken 30 bin konut var. Bunun 50 bine çıkabileceği söyleniyor. Bunlarla ilgili yatay mimariyi esas alan ve bütün sosyal alanları, yaşam alanlarını da içeren dönüşümü adasal bazda ve tabii ki rızayı da dönüşümü mutlaka gerçekleştirmemiz gerekiyor.

 

Haber güncellenmektedir...