TRT’nin Güney yayınına kovuşturma yok

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, TRT Genel Müdürü Şahin hakkında, Tuncay Güney canlı yayınıyla ilgili kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin hakkında, Tuncay Güney'in, "Büyüteç" programına konuk olarak katılmasıyla ilgili, "genel müdürü olduğu kurumun tarafsızlığını ve özerk yapısını ortadan kaldırmak", "kurumda kadrolaşma yapmak" ve "görevi kötüye kullanmak" suçlamalarıyla sunulan suç duyurusu dilekçelerinin, iddiaların "soyut ve genel" olması nedeniyle işleme konulmamasına karar verdi. Haber ve Spor Yayınları Dairesi Başkanı Ahmet Çavuşoğlu, program yapımcısı Cengiz Yel ve program sunucusu İbrahim Gürkan Sarı hakkında ise "kovuşturmaya yer olmadığı" kararlaştırıldı. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Tuncay Güney'in, "Büyüteç" programına konuk olarak katılmasıyla ilgili CHP ve Genel Başkanı Deniz Baykal ile İşçi Partisi Ankara İl Başkanı Sefa Koçoğlu'nun suç duyuruları üzerine başlattığı soruşturmayı tamamladı. Memur Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Şadan Sakınan tarafından yürütülen soruşturmada, Şahin yönünden "işleme konulmama"; Çavuşoğlu, Yel ve Sarı hakkında ise "kovuşturmaya yer olmadığı" kararı verildi. Kararda, Ergenekon terör örgütü iddiaları ile ilgili Tuncay Güney'in canlı yayın yoluyla Büyüteç adlı programa bağlandığı anımsatılarak, "Ülke genelinde yayın yapan yerel ve ulusal yayın kanallarında Tuncay Güney'in aynı konularla ilgili değişik programlara katıldığı, ayrıca program konusunu oluşturan Ergenekon terör örgütü iddiası ile ilgili gerek konu gerekse soruşturmanın tarafları nedeniyle çok sayıda ulusal yayın organlarında programların yapıldığı, haber programlarında soruşturma kapsamında ismi geçenlerin yer aldıkları ve yorumlarda bulunulduğu kamuoyunca bilinmektedir" denildi. TRT Kurumu'nun Yasası'nda, özerk ve tarafsız bir kurum olduğunun belirtildiği ve Yasa'nın 5. maddesinde yayın esaslarının düzenlendiği, bu esaslar dahilinde kişilerin haber alma ve kamuoyunun bilgilendirilmesi amacıyla diğer yayın kuruluşları ile rekabetin gerektirdiği yayın faaliyetlerinde bulunmasının doğal olduğu belirtildi. Büyüteç programında da kamuoyunun gündeminde olan ve çok sayıda ulusal yayın organlarında haber değeri görülen Ergenekon terör örgütü iddiaları ile ilgili program formatının belirlenmesinin, rekabet kuralları sınırı içerisinde olduğuna işaret edilen kararda, bu nedenle yayın formatında suç unsuru bulunmadığı kaydedildi. İşleme konulmama kararı Müşteki CHP, Deniz Baykal ve Sefa Koçoğlu'nun suç duyurusu dilekçelerinde, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin yönünden, "genel müdürü olduğu kurumun tarafsızlığını ve özerk yapısını ortadan kaldırmak", "kurumda kadrolaşma yapmak" ve Büyüteç adlı programın yapımı ve yayınlanması ile ilgili "görevi kötüye kullanmak" gibi iddialara yer verildiği anımsatıldı. İddiaların "genel ve soyut" nitelikte olması nedeniyle 4483 sayılı Yasa'nın 4/son maddesinde belirtilen yasal şartlar oluşmadığından, bu hususlar yönünden dilekçelerin işleme konulmamasına karar verildiği belirtildi. Şahin hakkında, "soruşturmanın gizliliğini ihlal etmek" ve "CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a karşı işlenen hakaret suçuna iştirak etmek" ve "yönetim ve denetiminde bulunan kurumun bu suça alet olmasına sebebiyet vermek" iddialarına da yer verildiği aktarılan kararda, Şahin'in TRT Genel Müdürü olduğu, Büyüteç programının Haber ve Spor Yayınları Dairesine bağlı olarak çalıştığı, program formatının yapımcı ve Daire Başkanlığınca belirlendiği ve Genel Müdür İbrahim Şahin ile herhangi bir irtibatının ve sorumluluğunun bulunmadığı kaydedildi. TRT çalışanları hakkında takipsizlik Diğer şüpheliler Haber ve Spor Yayınları Dairesi Başkanı Ahmet Çavuşoğlu, program yapımcısı Cengiz Yel ve program sunucusu İbrahim Gürkan Sarı hakkındaki CHP'nin suç duyurusu dilekçesinde, "hakaret" ve "iftira" iddialarının yer aldığı hatırlatıldı. "CHP ve Genel Başkanı Deniz Baykal'a yönelik hakaret ve iftira niteliği içeren iddiaların canlı yayın ortamında sorulardan ve konulardan bağımsız olarak katılımcı Tuncay Güney tarafından sarf edildiği, şüpheliler tarafından bu sözlere ilişkin herhangi bir soru sorulmadığı ve konuşma geçmediği, ayrıca şüphelilerin sözlere iştirak ettiklerine dair bir beyanın bulunmadığı ve yayın akışı içerisinde yayında ismi geçenlerin cevap haklarının kullanılması hususunda beyanda bulundukları" belirtilen kararda, "suçların şahsiliği ilkesi gereğince canlı yayın içerisinde suç içeren sözlerden, sarf edenlerin sorumlu olacağı" ifade edildi. İşçi Partisi Ankara İl Başkanı Sefa Koçoğlu'nun suç duyurusu dilekçesinde ise Ahmet Çavuşoğlu, Cengiz Yel ve İbrahim Gürkan Sarı'ya yönelik, "soruşturmanın gizliliğini zedelemek", "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" ve "suçluya yardım ve yataklık" iddialarının bulunduğu anlatılan kararda, "Ergenekon terör örgütü iddiası ile ilgili soruşturma yapan ve yargılama safhasındaki mahkeme heyetini etkilemeye yönelik bir yayın yapılması halinde adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs, soruşturma ile ilgili belgeler içeriğinin ve mahkeme işlemleri hakkındaki mütalaanın yayımlanması halinde gizliliği ihlal, suç işleyen bir kişiye araştırma, yakalama, tutuklanma ve hükmün infazından kurtulması için imkan sağlandığı takdirde ise suçluya yardım ve yataklık suçunun oluşacağı" kaydedildi. Kararda, "Büyüteç adlı programda ise Tuncay Güney'in 2001 yılında emniyette vermiş olduğu ifadeye ilişkin görüş ve iddialarının gündeme getirildiği, katılımcılar ile birlikte Tuncay Güney'in iddialarına ilişkin yorumlar yapıldığı, yargılama yapan mahkemeye ve soruşturmaya yönelik herhangi bir yayın söz konusu olmadığı, yayın akışı sırasında mahkeme dosyası ile soruşturma evrakına ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin sunulmadığı ve herhangi bir belge içeriğinin yayımlanmadığı" belirtildi. Ahmet Çavuşoğlu, Cengiz Yel ve İbrahim Gürkan Sarı'nın üzerlerine atılı suçların yasal unsurları oluşmadığından, haklarında "kovuşturmaya yer olmadığına" karar verildiği ifade edildi.