Trump'ın sözlerinin ardından Hilal Kaplan'dan ilk açıklama: Söylenen sadece basit bir espriydi

Trump'ın sözlerinin ardından Hilal Kaplan'dan ilk açıklama: Söylenen sadece basit bir espriydi

ABD Başkanı Donald Trump'a sorduğu soru ve aldığı yanıt ile sosyal medyanın gündemine oturan Sabah yazarı Hilal Kaplan, ilk kez konuştu. Kaplan "Trump'ı sıkıştıran bir soru sorduk onda da yine çarpıtacak bir şey buldular. Çok üzerinde durmak istemiyorum o yüzden. Söylenen de sadece basit bir espriydi aslında" dedi.

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'daki görüşmelerinin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte gerçekleştirdikleri basın toplantısında Türkiye'den 'sadece dost canlısı' gazetecilerden soru alınacağını söyledi. Trump, "Sadece dost canlısı gazeteciler, onlardan çok fazla yok zaten" sözlerinin ardından Erdoğan'dan birini seçmesini isterken; Cumhurbaşkanı'nın tercihi Sabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan oldu. Kaplan'ın kendisine yönelttiği sorunun ardından bir soru da Cumhurbaşkanı Erdoğan'a sormasını isteyen Trump, Kaplan'ın duraklamasının ardından da şunları söyledi: "Haber yaptığınıza emin misiniz? O soruyla Türkiye için çalışmıyor musunuz?"

Kaplan, o an neler yaşadığını ilk kez anlattı. A Haber'e konuşan Hilal Kaplan, "Mazlum Kobani'nin eli kanlı bir katil olduğunu bildiğimiz için o soruyu sordum. Ve bu teröristi senato ve meclis de ağırlamak istiyor. Bu skandal bir şey aslında." dedi.

"Çarpıtmak artık bazılarının kariyeri olmuş"

Sputnik'in aktardığına göre Hilal Kaplan'ın ifadeleri şöyle:

"Çarpıtmak artık bazılarının kariyeri olmuş. Biz orada hiç soru sormasak, 'uçaktaki gazeteciler gidiyorlar, hiç soru sormadan dönüyorlar', Trump'ı memnun eden bir şey sorsak 'Trump'a yakın görünmek için' diyecekler. Trump'ı sıkıştıran bir soru sorduk onda da yine çarpıtacak bir şey buldular. Çok üzerinde durmak istemiyorum o yüzden. Söylenen de sadece basit bir espriydi aslında. Esas mevzu burada ABD'nin kalbinde Beyaz Saray'da başkana 'Bu katili Beyaz Saraya Davet etmeyi düşünüyor musunuz? Çünkü bu çok gücendirici olacaktır' diye ifade etmekti yüzüne benim amacım. Toplantıda maalesef YPG ile ilgili başka bir soru sorulmadı."

"Trump, net bir cevap veremedi, bu önemli bir gelişme"

"Trump, net bir cevap veremedi. Bu da önemli bir kazanım olarak görüyorum. Obama döneminde Ferhat Abdi Şahin'e plaketler verildi. Zaten ABD'nin askeri kanadı muhatap alıyor. Dışişleri bakanlığı da vize verilmesi noktasında olumlu görüş bildirebiliyor. Biz Merasim Sokağı, Vodafone Park'ı, Güngören'i unutmayacağız. Terör saldırılarını unutmayacağız. Her seferinde bunu onlara hatırlatmak, bizim şehitlerimizin kanı üzerinden böyle bir şey yapamazsınız' demek. Erdoğan ile ilişkisine zarar vermekten kaçındığı için kaçamak bir cevap verdi Trump."

Kaplan, İngilizce olarak Trump’a şu soruyu yöneltmişti:

"Obama’nın kusurlu dış politikalarını devraldınız. Bu kusurlardan birisi ABD’yi terörist gruplarla ortaklık ettirmekti. PKK ve Suriye’de YPG. Siz bunun ABD-Türkiye ilişkilerine verdiği hasarı düzeltmeye çalışıyorsunuz. Ancak siz aynı zamanda YPG’nin sözde liderini Beyaz Saray’a davet ettiniz. İsmi Mazlum Kobani. Ve bu kişi Türkiye’de en az 18 terörist saldırıdan sorumlu, bu saldırılar da 184 askerin ve 48 sivilin ölümüne sebep oldu. Bugünkü toplantıdan sonra hala onu Beyaz Saray’a çağırmayı düşünüyor musunuz? Ki böyle bir şey Türkiye toplumu için son derece gücendirici ve kırıcı olur."