Trump, yasa dışı göçü durdurmak için Meksika sınırında bir duvar inşa etmek istediğini söylemişti. Protestocular bu seçim vaadine atfen ‘Senin duvarın bizi engelleyemez' yazılı pankartlar taşıdı. Katılımcılar, gösteriyle Trump'ın politikası tarafından dışlanan gruplarla, yani Müslümanlar ve Meksikalılarla, dayanıştıklarını göstermek istediklerini söylediler. Cumartesi günü Washington Square'de de büyük bir yürüyüş planlanıyor.
41 yaşındaki Kim Bayer, "Trump'ın hakaret ettiği insanları desteklemek ve çocuklarımıza insan haklarını savunmanın mümkün olduğunu göstermek için buradayız" şeklinde konuştu. Bayer sözlerine ‘Trump hükümetinin insan hakları için bir felaket olacağından korkuyoruz. Hayatımda bu kadar korkmamıştım. Burada bulunmalı ve sesimizi duyurmalıyız' ekledi. 25 yaşındaki Jamie ise çok fazla belirsizliğin olduğunu söyledi. Jamie, "Bir sevgi mesajına ihtiyacımız var" dedi.
Trump'tan açıklama
Trump'ın Salı gününki sürpriz seçim zaferinden beri ABD'nin birçok şehrinde ‘Benim başkanım değil' (Not My President) sloganı altında gösteriler düzenleniyor. Portland'da ise perşembe günü çatışmalar yaşandı. Üç gündür New York, Miami ve ABD'nin doğusundaki şehirlerde seçim sonuçlarına karşı protestolar düzenlenirken, batıdaki şehirlerde de protestoları bekleniyor. Trump ise kendisine karşı düzenlenen protestoları ilke başta ‘haksızlık' olarak değerlendirdi sonrasında ise cuma günü Twitter hesabından "Geçen gece küçük bir kaç grup protestocu harika ülkemize olan tutkusunu göstermesi benim hoşuma gidiyor. Hepimiz bir araya gelip gurur duyacağız" mesajı verdi.
Henüz hiçbir siyasi deneyimi olmayan Trump popülist ve agresif bir seçim kampanyasından sonra salı günü Başkanlık seçiminde rakibi Hillary Clinton'u alt etmeyi başardı. Bunun üzerine protestocular hiçbir protestoda eksik olmayan ‘Benim başkanım değil' (Not My President) sloganını kullanmaya başladılar.
Uluslararası toplum ve Trump
Wall Street Journal'a yaptığı bir söyleşide Trump seçim kampanyasında kullandığı söylemlerin sınırları aşmadığını ancak bundan sonra ülkeyi birleştireceğini söyledi. Trump, "İnsanların birbirlerini sevdikleri bir ülke istiyorum. Bunu vurgulamak isterim' şeklinde konuştu. Trump'ı tebrik edenlerin arasında Almanya Başbakanı Angela Merkel'de vardı. Merkel Trump'a telefonda, kendisini en geç Temmuz başı Hamburg'daki G20 zirvesinde görmekten mutluluk duyacağını söyledi. Merkel seçimlerin ardından çarşamba günü demokrasi, özgürlük, hukuk ve azınlıklara saygı gibi değerlerin korunması şartıyla Trump ile birlikte çalışacağını söyledi. Trump seçim kampanyasında sık sık sağ popülist söylemler kullanmıştı.
Fransa Cumhurbaşkanı François Holland'da Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde Trump ile teröre karşı mücadele, Ukrayna'daki kriz, Suriye, Irak ve Paris iklim anlaşması hakkında konuşmak istediğini söyledi. Fransız Başbakanı seçimden sonra belirsiz bir dönemin başladığını söylemişti.
Birleşmiş Milletler'in yaptığı bir açıklamaya göre, BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon Trump'a ‘sert bir seçim kampanyasından sonra' bulduğu barışçıl kelimeler için teşekkür etti. Ban ayrıca ABD ve BM'nin barış ve güven için sürdürdükleri ‘geleneksel yakın işbirliğine' devam edecekleri konusunda iyimser olduğunu söyledi. Trump, seçim kampanyasında BM'ye karşı eleştirel bir tavır sergilemişti.
© Deutsche Welle Türkçe
Afp/dpa/DW, CN/BÖ