Hürriyet yazarı Akif Beki, görevi aldıktan sonra 7 Müslüman ülkenin vizelerine kısıtlama getiren kararnameyi imzalayan ABD Başkanı Donald Trump'ın hükümete yakın çevrelerce eleştirilmemesine değindi. "Çin ordu yetkilisi, Trump’la savaşın eşiğine geldiklerini söylüyor, korkusu cihanı aldı... Derdi dünyayı gerdi; bizdeki sevdalıları ‘Trump da Trump’ diyor, bu ne felaket demiyor" diye yazan Beki, "Anti-Amerikancıydılar, milliciydiler, şimdi fanatik Trump’çı kesildiler. Bizdeki sevdalılarında bir Trump rahatlığı, bir Trump rahatlığı... Gözü kapalı teslim, aşkla şevkle savunuyorlar. Trump’ı, Obama’nın reddettiği kurtarıcı rolüne yakıştırdıkları için bu sevgileri" görüşünü savundu.
Akif Beki'nin Hürriyet gazetesinin bugünkü (2 Şubat 2017) nüshasında yayımlanan 'Yerli ve millicilikten Trump'çılığa' başlıklı yazısı şöyle:
TRUMP onlara güzel, ne yapsa gözlerinde çirkinleşmiyor.
Derdi dünyayı gerdi; bizdeki sevdalıları ‘Trump da Trump’ diyor, bu ne felaket demiyor. Düne kadar bağımsız dış politikadan yanaydılar, anti-Amerikancıydılar, milliciydiler, şimdi fanatik Trump’çı kesildiler. ABD’yi ‘üst akıl’lıktan istifa ettirip, oyunlarından bizi kurtardığı için mi? ‘Üst akıl’ı, vasatın altında bir akla gerilettiği için mi? Amerikan rüyasını bitirdiği için mi? Hiçbirinden değil. Tersine... Trump’ı, Obama’nın reddettiği kurtarıcı rolüne yakıştırdıkları için bu sevgileri.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Ortadoğu’yla ilgili hazırlıklarından rahatsız, yeni Başkan’a karşı temkinli, ihtiyatlı bir iyimserlik içinde...
O Beyaz Saray’da oturuyor diye dünya diken üstünde, karışmadık yeri kalmadı...
Fakat bizdeki sevdalılarında bir Trump rahatlığı, bir Trump rahatlığı... Gözü kapalı teslim, aşkla şevkle savunuyorlar.
PYD’yi zırhlı araçlarla ihya ediyor, işkillenmiyorlar.
Terörist dediğimize silah verme politikasını sürdürüyor, sarsılmıyor güvenleri.
IŞİD’den başka terör örgütü tanımıyor, Esad’a göz kırpıyor, Suriye’de ‘güvenli bölgeler’ kurmaktan kastının PKK kantonlarını korumaya almak olabileceği konuşuluyor...
Yine de halel gelmiyor bağlanmışlıklarına.
Nasıl sevmekse, kara propagandaya veriyorlar bütün olumsuzlukları, rehavetleri bozulmuyor.
Hâlâ ‘Obama ne kötüydü, PYD’ye silah indirirdi, ne iyi etti de geldi, Trump çok hoş geldi’ aymazlığından ayılamıyorlar.
Gelir gelmez Obama’yı aratmaya, ‘üst akıl’a rahmet okutmaya başladı.
Irkçılığa çağ atlattı, Müslüman düşmanı vaatlerini bir bir hayata geçiriyor.
İslam karşıtlığını çılgınlığa vardırdı, kapıdan sokmuyor...
Sözcüsü, 5 yaşındaki İranlı bir çocuğa havaalanında kelepçe takılmasını bile haklı buldu, ‘Tehdit oluşturabilir’ dedi...
Nefret söyleminin, ayrımcılığın, bağnazlığın daniskasını sergiliyor...
Âlem tutuştu, bizdeki Trump sevdalıları oralı değil, tınmıyorlar bile.
Hâlâ Obama’nın nasıl bir hayal kırıklığı olduğunu ispat derdindeler, İslam dünyasının ondan ne hayır gördüğünü anlatıyorlar.
Umut bilmişler bir kere...
Trump’ın İslamofobyasını aklayacağız diye çırpınmaktan helak olacaklar.
Çin ordu yetkilisi, Trump’la savaşın eşiğine geldiklerini söylüyor, korkusu cihanı aldı...
Bizimkiler ‘Tam dünyaya barış getirecekti, Trump’a algı operasyonu çekiliyor, Amerikan derin devleti altını oyuyor, yedirmeyiz’ teraneleriyle basıyor cıyaklamayı.
Gorbaçov, Rusya ile ABD’nin silah çekmesine ramak kaldığını, dünya savaşıyla burun buruna olduğumuzu haykırıyor...
Bizdeki sevdalılarının aklı fikri Trump’ın dünya için nasıl bir son umut olduğunu satmakta.
Kendi eyaletleri birleşip ayaklandı, Avrupa sokakları isyanda, fokur fokur kaynıyor ortalık... Ne öfkelenmesi, ne infiali, bizimkiler cümlesine karşı Trump’ı tutuyor.
Putin’e de böyle hayrandılar, yan baktırmaz toz kondurtmazlardı...
Şimdi Rusya’nın, Suriye’de Kürt Özerk Bölgesi kurma önerisine diyecek söz bulamıyorlar.
Bir laf söyletmeme çabasıdır, yırtınmacasına gidiyor.
Amerikalı taraftarları bile uyandı, yerli sevdalıları yine de ‘Trump gelecek dertler bitecek’ uykusundan uyanamadı.
Sorsan bağımsız dış politikacıydılar. Kralına minnetleri, feriştahına eyvallahları yoktu. Yedi düvele kafa tutuyorlardı, hepsi bir onlar tekti...
Sorsan; gölge etmesinler, başka ihsan istemezdi...
Üstelik, bizi PYD’yle Esad’dan kurtarmaya gelmediği içinse Obama’ya bütün kızgınlıkları...
Trump da Putin gibi, IŞİD’den başka terörist görmüyor Suriye’de.
Ne değişti de kökten anti-Amerikancıyken kara sevdalı birer Trump’iste dönüştüler?
Adını koyamıyorum; günü mü kurtarmaya çalışıyorlar, Trump’ı mı? Neyin pragmatist savrulması yahu bu yaşadıkları?