ABD Başkanı Donald Trump, Amerikan ordusunun yeni bir kolu olarak 'Uzay Gücü' kurulması emri verdiğini açıkladı. ABD Savunma Bakanlığı konuyla ilgili hazırlıklara başlandığını duyururken, projenin Kongre'nin onayını alıp almayacağı merak konusu.
Astronotlar yakın bir tarihte silahlandırılmayacak ama Başkan Yardımcısı Mike Pence'e göre Çin ve Rusya, havada ateşlenen lazerler, uyduları hedef alabilecek füzeler geliştiriyor ve buna yanıt verilmesi gerek. Pence bu yeni uzay gücünün tam olarak ne yapacağını anlatırken "Uzayın çehresi son kuşakta çok değişti. Bir zamanlar barışçıl ve rekabetin olmadığı uzay, artık kalabalık ve hasmane" dedi.
Bu da ABD Ordusu'nda iletişim ve gözetleme için kullanılan yüzlerce uydu gibi ülkenin uzaydaki çıkarlarını savunan bir askeri birim kurulması demek.
Geçtiğimiz aylarda bu planlardan bahseden Başkan Donald Trump, Amerika'nın uzaydaki rakiplerinin kaydettiği ilerlemelerle ilgili uyarıda bulundu.
Trump "Sizin görmek bile istemeyebileceğiniz şeyler gördüm" dedi. Dünyanın başlıca güçleri uzun yıllardır uzayı, askeri amaçlı iletişim ve gözetleme platformu kullanıyor.
Uzayda hem askeri hem de sivil amaçlı faaliyetler yürütülüyor ancak bunlar birbirleriyle çakışabiliyor da.
Küresel Yer Belirleme Sistemini (GPS) kullanan, uyduyla navigasyon teknolojisi, Amerikan ordusu tarafından geliştirilmişti ve bu teknoloji daha sonra sivillerin kullanımına da açıldı.
Royal United Services Institute'tan uzay güvenliği uzmanı Alexandra Stickings "İnsanlar büyük olasılıkla bilmiyor ama uzay şimdiden askeri bir ortam. Uzay 60'lı yıllardan itibaren askerileştirildi." diyor.
Soğuk Savaş sırasında ABD ve Sovyetler Birliği birbiriyle gerçekten savaşmıyordu ama uydularını birbirleri hakkında bilgi toplamak için kullanıyorlardı.
ABD'nin Büyük Okyanus'ta konuşlu bir nükleer uydusavar füzesi vardı ve Soyvetler Birliği'nin yörüngedeki uyduları vurabilen bir silahı bulunuyordu.
Uzaydaki askeri kabiliyetlerin sicilini tutan Güvenli Dünya Vakfı'nın araştırmasına göre Çin, Rusya ve ABD uyduları vurabilecek silahlar denedi.
Doğrudan yörüngedeki uydulara yollanabilen silahlar var.
"Co-orbital" diye bilinen bu silahlar aslında dünyadan fırlatılan bir roket ya da füzeye bağlı uydular. Uydu füzeden ayrılıyor ve hedeflenen uydunun yörüngesine girip çarpıyor. Pence de, Rusya ve Çin'in silah envanterindeki artışa dair kanıtlara dikkat çekti.
Güvenli Dünya Vakfı'ndan Brian Weeden, "Son 10-15 yılda uzaydaki askeri kabiliyetlere saldırabilecek silahların gelişiminde bir artış gördük. Bunun büyük kısmı Rusya ve Çin tarafından yapılıyor ve ABD de bunun üzerinde çalışıyor" diyor.
Leicester Üniversitesi'nden uzay savaşları uzmanı Bleddyn Bowen, ABD'nin yeni bir uzay gücü oluşturmasının kısmen, Çin'in sonuç alan uzay ve uydu programlarından kaynaklanıyor olabileceğini söylüyor.
Çin, 2007'de yeryüzünün 800 kilometre üzerinde yörüngede dolaşan kendi hava durumu uydusunu hedef alarak "uydusavar bir füzeyi" denedi.
Kesin bilgiler olmamasına karşın, ABD ve Rusya'nın da uydusavar füze programları geliştirdiğine inanılıyor. Yerden ya da bir uçaktan gönderilen ışınlar, uydunun alıcılarını bozabilir.
Amerikan Başkan Yardımcısı'nın sözleri, Trump yönetiminin uzaydaki bu yeni tehditleri, askeri öncelikleri kökünden yeniden gözden geçirerek karşılanması gereken bir meydan okuma olarak gördüğünü gösteriyor.