ABD Başkanı Donald Trump, Orta Doğu'daki stratejisini "ilkeli realizm" şeklinde tanımladı. "Büyük milletler sonsuz savaşlar yapmazlar" diyen Trump, "Göreve geldiğimde IŞİD, Irak ve Suriye'de yaklaşık 52 bin kilometre kareyi kontrol ediyordu. Bugün ise bu bölgenin neredeyse tamamını o kana susamış katillerden kurtardık. Şu anda IŞİD'in kalıntılarını yok etmek için müttefiklerimizle birlikte çalışıyoruz, artık kahraman savaşçılarımızın Suriye'den sıcak evlerine dönme vakti geldi" dedi.
ABD Başkanı Trump, başkanlık koltuğundaki ikinci "Birliğin Durumu" konuşmasını Temsilciler Meclisi Genel Kurul salonunda yaptı.
29 Ocak'ta yapılması planlanan, ancak federal hükümetin kapalı olması sebebiyle 5 Şubat gününe ertelenen konuşmanın yapıldığı oturuma, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ve Temsilciler Meclisinin Demokrat Başkanı Nancy Pelosi başkanlık etti.
Trump'ın eşi Melania Trump'ın da katıldığı gecede, ülkenin farklı yerlerinden davet edilen birçok isim de salonda yerini aldı.
Bir saat 22 dakika süren konuşmasında Trump, Kuzey Kore lideri Kim ile yapacağı 2. zirvenin Vietnam'da 27-28 Şubat'ta gerçekleşeceğini ilan etti.
Trump, Kore Yarımadasında diplomatik bir çözüm için ciddi şekilde uğraştıklarını ve sonuç almaya başladıklarını ifade ederek, "Rehinelerimiz eve döndü, nükleer denemeler durdu ve 15 aydır yeni füze denemesi yapılmadı. Eğer ben Başkan olmasaydım, şahsi kanaatim, Kuzey Kore ile ciddi bir savaşın eşiğinde olabilirdik." dedi.
ABD Başkanı Trump ile Kuzey Kore lideri Kim, 12 Haziran 2018'de Singapur'da yapılan tarihi zirvede ilk kez bir araya gelmişti. Zirvede iki lider kapsamlı bir anlaşmaya imza atmıştı.
Bu görüşmenin ardından Kim yönetimi nükleer silah programını askıya almış ve füze denemelerine son vermişti.
Konuşmasının Orta Doğu ile ilgili bölümünde önceki Amerikan başkanlarının politikalarını eleştiren Trump, kendi yönetiminin Orta Doğu stratejisini "ilkeli realizm" şeklinde tanımlayarak şunları söyledi:
"Başkan adayı olarak yeni bir yaklaşım vaat etmiştim. Büyük milletler sonsuz savaşlar yapmazlar. Göreve geldiğimde DEAŞ, Irak ve Suriye'de yaklaşık 52 bin kilometre kareyi kontrol ediyordu. Bugün ise bu bölgenin neredeyse tamamını o kana susamış katillerden kurtardık. Şu anda DEAŞ'ın kalıntılarını yok etmek için müttefiklerimizle birlikte çalışıyoruz, artık kahraman savaşçılarımızın Suriye'den sıcak evlerine dönme vakti geldi."
ABD'nin Orta Doğu'da yaklaşık 19 yıldır savaştığını kaydeden Trump, "Afganistan ve Irak'ta neredeyse 7 bin Amerikan kahramanı hayatını verdi. 52 binden fazla Amerikalı kötü şekilde yaralandı ve biz Orta Doğu'da 7 trilyondan fazla harcama yaptık." şeklinde konuştu.
Trump, Afganistan'da uzun yıllardır süren çatışmalara artık siyasi bir çözüm bulma noktasına geldiklerini ifade ederek, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Afganistan'da siyasi bir çözüme ulaşmak için müzakerelerimizi de hızlandırdık. Benim yönetimim, Taliban dahil Afganistan'daki gruplarla yapıcı görüşmeler gerçekleştiriyor. Bu görüşmelerde ilerleme sağladıkça bu ülkedeki asker sayımızı azaltabileceğiz ve terörle mücadele alanına odaklanacağız. Bir anlaşmaya varıp varamayacağımızı bilmiyoruz, fakat iki on yıldır süren savaşın ardından en azından barış için girişimde bulunma zamanının geldiğini biliyoruz."
Öte yandan Trump, iki hafta önce Venezuela'nın geçici devlet başkanı olarak Juan Guaido'yu tanıdıklarını hatırlatarak, "Özgürlük için ortaya koydukları onurlu mücadelelerinde Venezuela halkıyla yan yanayız. Sosyalist politikalarıyla Güney Amerika'nın en müreffeh ülkelerinden birini fakir ve sefil bir hale dönüştüren Maduro rejiminin gaddarlığını kınıyoruz."
ABD'de sosyalist bazı hareketlenmeler olduğunu savunan Trump, "Amerika'nın asla sosyalist bir ülke olmayacağına dair kararlılığımızı bugün bir kez daha ortaya koyuyoruz." ifadesini kullandı.
Konuşmasında İran'a da temas eden Trump, "Benim yönetimim, dünyanın teröre en fazla destek veren ülkesi olan İran'la yüzleşmede de kararlı davrandı. Bu yozlaşmış diktatörlüğün hiçbir zaman nükleer silahlara sahip olmaması için ABD'yi felaket bir nükleer anlaşmadan çektim, ardından da şimdiye kadarki en sert yaptırımları getirdik." değerlendirmesini yaptı.
Çin'e yıllarca yüksek oranlarda ticaret açığı verdiklerini belirten Trump, "Sonra Çin'e 250 milyar dolar gümrük vergisi getirdik. Bugün ise Hazine Bakanlığımız, daha önce tek kuruş alamadığımız bir ülkeden her ay milyarlarca dolar alıyor." değerlendirmesini yaptı.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile yakın çalıştıklarını, ancak bu ülkeyle bir anlaşmaya varırlarsa bile bunun ABD için adil bir anlaşma olması gerektiğini vurguladı.
Rusya ile ABD arasındaki Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler (INF) Anlaşmasından ayrıldıklarını hatırlatan Trump, "Biz anlaşmaya uyarken Rusya ise anlaşmayı defalarca ihlal etti. Bundan dolayı INF Anlaşmasından çekildik. Belki Çin ve diğer ülkelerin de katılacağı farklı bir anlaşma müzakere edebiliriz, belki de edemeyiz." şeklinde konuştu.
Geçmişte birçok politikacının Meksika sınırına duvar vaadinde bulunduğunu kaydeden Trump, "Bugüne kadar kimse oraya uygun bir duvar örmedi. Ben o duvarı yapacağım." dedi.
ABD'nin güney sınırına bir duvar örülmesinin ulusal güvenlik meselesi olduğunu anlatan Trump, bu konuda Kongrenin yapıcı davranmasını beklediğini ifade etti.
Amerikan ordusunun bütçesini iki yıldır artırdığını ifade eden Trump, "Benim yönetimimde Amerika'nın çıkarlarını savunduğumuz için asla özür dilemeyeceğiz." yorumunu yaptı.
Konuşmasında salona özel davet edilen isimleri zaman zaman zikrederek onları alkışlatan Trump, ülkedeki Yahudi toplumunun korunması için elinden gelen çabayı ortaya koyduğunu belirtti.
Pennsylvania eyaletinde Demokrat Parti'nin önemli isimlerinden olan ve bölgede yaptığı sosyal sorumluluk projeleriyle bilinen Türk iş adamı Murat Güzel'in, Temsilciler Meclisinin Pennsylvania vekillerinden Demokrat Susan Wild'ın davetlisi olarak Kongrede konuşmayı yerinde takip eden tek Türk davetli olduğu bildirildi.
Beyaz kıyafetler giyinmiş çok sayıda kadın vekilin, Trump'ın kadın siyasetçilerden bahsettiği sırada kendisi lehine slogan atmaları da salonda ilginç görüntülere sahne oldu.
Trump'tan sonra kürsüye çıkan Stacey Abrams ise Demokratlar adına Trump'a yanıtlar verdiği bir konuşma yaptı. Siyahi politikacı Abrams, Trump'ın sınıra duvar örülmesi ve hükümetin kapanması konularındaki tavrını sert sözlerle eleştirdi.