ABD Başkanı Donald Trump'ın eski ulusal güvenlik danışmanı Michael Flynn'in, başta Türkiye ve Rusya olmak üzere yabancı ülkelerle ilişkilerine dair yeni ayrıntılar ortaya çıkıyor.
Michael Flynn hakkında ABD'de açılmış birden fazla soruşturma var. Kongre, Savunma Bakanlığı, FBI ve Adalet Bakanlığı ile bazı mahkemelerde eski ulusal güvenlik danışmanının yabancı ülkelerle ilişkileri hakkında açılan soruşturmalar devam ediyor.
Son dönemde bu soruşturmaların birkaç kanaldan eş zamanlı hızlandığı görülüyor.
Flynn'in sadece 24 gün yapabildiği ulusal güvenlik danışmanlığı görevinden istifasına Rus yetkililer ile temasları ve bunun mahiyetine yönelik yanıltıcı bilgi vermesi neden oldu.
Bu nedenle Flynn'in ve daha geniş anlamda Trump'ın Rusya ile ilişkileri mercek altına alınırken, son dönemde eski ulusal güvenlik danışmanının şirketinin Türkiye için yaptığı faaliyetlerle ilgili yayınlar da artmaya başladı.
Şu ana kadar kamuya açık belgeler ve basına sızan bilgilere göre, Flynn ile şirketi Flynn Intel Group ve Türkiye'nin ilişkileri hakkında bilinenleri 5 soruda derledik:
Gerek Türkiye gerekse Flynn Intel Group yetkilileri, aralarında doğrudan bir bağ ya da ilişki olmadığını söylüyor.
Türkiye-ABD İş Konseyi Başkanı Ekim Alptekin'in sahibi olduğu Hollanda merkezli danışmanlık şirketi Inovo BV, Flynn Intel Group ile Ağustos 2016'da üç aylık bir kontrat imzaladı.
Kontratta, Flynn Intel Group'un Türkiye'nin ABD'li yatırımcılar gözündeki imajını düzeltmek için çalışmalar yapması ve Fethullah Gülen'in faaliyetlerine yönelik araştırmalara imza atması öngörülüyor.
Kontrat kapsamında, Flynn Intel Group'un yaptığı araştırmanın sonuçlarının geniş kitlelerle paylaşılabilmesi için bir halka ilişkiler firması ve bir film ekibi oluşturularak bir belgesel çektirmesi de yer alıyor.
Kontratta, Flynn Intel Group'un Inovo adına ve Inovo'nun yönlendirmesine göre açık kaynaklardan araştırma yapacağı belirtiliyor.
Bu araştırmanın ise Gülen'e ve ABD'de kendisiyle bağlantılı olan ya da bağlantılı olduğu iddia edilen okullara odaklanacağı ifade ediliyor.
Tüm bu çalışmaların amacı ise yatırım konusunda ABD iş dünyasının Türkiye'yi yeniden istikrarlı ve uygun bir ülke olarak görmesinin sağlanması olarak tanımlanıyor.
Alptekin, Mayıs ayı sonlarında Washington'da yaptığı bir konuşmada, "Türkiye-ABD ilişkilerinin önündeki engelleri daha iyi anlamak" adına Flynn Intel Group'u tuttuğunu belirtti ve ikili ilişkilerin önündeki en büyük engelin de Gülen olduğunu söyledi.
Flynn Intel Group ile Inovo arasındaki 3 aylık sözleşmenin süresi, ABD başkanlık seçimlerinden 8 gün sonra, yani 16 Kasım'da sona erdi.
Flynn Intel Group'un Inovo tarafından tutulmasının ardından Flynn'in de Türkiye hakkında görüşlerinin değişmeye başladığı görülüyor.
YouTube'taki bir videoya göre, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cleveland'de bir konuşma yapan Flynn, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetiminde "İslamileştiğini" ve ordunun da ülkenin laik kimliğini yeniden tesis etmek istediğini söylüyor. Bu sözler, seyirciler tarafından alkışlanıyor.
Bu konuşmadan bir ay sonra ise Flynn Intel Group ile Inovo arasındaki kontrat yürürlüğe giriyor.
ABD Adalet Bakanlığı'na Mart ayında sunulan belgelerde, Flynn'in Eylül 2016'da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Enerji Bakanı Berat Albayrak ile New York'ta görüştüğü belirtiliyor.
Alptekin'in davetiyle gerçekleşen bu görüşmenin amacı, "o dönemde Türkiye'deki siyasi ortamın daha iyi anlaşılması" olarak nitelendiriliyor.
Toplantıya Flynn ile birlikte eski CIA Başkanı James Woolsey de katılıyor.
Mart 2017'de Wall Street Journal gazetesine konuşan Woolsey, New York'taki toplantıda Flynn ve Türk hükümet yetkililerinin Gülen'in ABD'den kaçırılarak Türkiye'ye götürülmesi olasılığını masaya yatırdıklarını söyledi.
The Daily Caller web sitesi de Ekim 2016'da Flynn'in bu kez İbrahim Kurtuluş ve Erdoğan'ın kuzeni olduğunu öne sürdüğü Hilal Mutlu ile görüştüğünü bildirdi.
Flynn, bu gelişmelerin ardından ABD'de başkanlık seçimlerinin olduğu gün ABD siyasetiyle ilgili yayın yapan gazete ve web sitesi The Hill'e Türkiye ile ilgili bir makale yazdı.
Flynn, "Müttefikimiz Türkiye krizde ve desteğimize ihtiyacı var" başlıklı makalesinde, Gülen'in ABD'de ılımlı bir imam olarak tanınmasına karşın aslında "radikal bir İslamcı" olduğu belirtilerek, ABD'nin dış politikasını Türkiye'ye öncelik verecek şekilde yeniden ele alması gerektiğini ifade etti.
Adalet Bakanlığı'na sunulan belgelerde, bu makalenin Flynn Intel Group'un Inovo ile anlaşması kapsamında yaptığı araştırmada elde ettiği bulgulara dayandırılarak yazıldığı ve taslağının yayından önce Inovo ile paylaşıldığı belirtildi. Ancak yine aynı belgede Inovo'dan gelen geri dönüşler ışığında sadece "teknik değişiklikler" yapıldığı, bunun haricinde makalenin içeriğinde hiçbir değişikliğin yapılmadığı vurgulandı.
Yine aynı belgelere göre, Flynn Intel Group, Gülen hakkında yapılan araştırmaya dayanan, ABD'de gösterilmek üzere bir belgesel hazırlanması için bir prodüksiyon ekibi kurdu ve bu belgesel ile araştırmanın diğer bulgularının dağıtımı için S.G.R. LLC adlı bir halkla ilişkiler ve lobicilik firmasıyla anlaştı.
S.G.R. LLC, "Gulenopoly" adını taşıyan ve masa oyunu Monopoly'ye benzeyen bir oyun hazırladı. Bu oyun kartının üzerinde, "Gülen Hareketi, siyasi ve ekonomik nüfuz yaratma oyununda uzmanlaştı ancak bu karanlık kurumun ortaya çıkarılmasıyla birlikte oyunun da sonu geliyor" yazıldı.
Ancak bu hazırlanan görsel materyal taslak olarak kaldı ve kimseye dağıtılmadı.
Flynn'in Türkiye ile ilişkileri konusunda dikkat çeken bir diğer gelişme de seçimlerden ve Inovo ile yapılan kontratın süresinin dolmasının ardından yaşandı.
Amerikan Washington Post gazetesi, geçiş döneminde Flynn'in eski Başkan Barack Obama'nın Ulusal Güvenlik Danışmanı Susan Rice'a Suriye'de Kürt Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) silahlı kanadı Halk Savunma Birlikleri'ne (YPG) silah gönderilmesi planına onay vermemesini söylediğini yazdı.
Habere göre, Flynn, Rice'a, "Onaylamayın. Bununla ilgili kararı biz vereceğiz" dedi. Flynn, Türkiye'nin başından beri karşı çıktığı bu planı o dönemde durdurmayı başarmış olsa da Başkan Trump daha sonra YPG'ye silah verilmesini onayladı.
Kontratta Flynn Intel Group'a Inovo tarafından yapılan ödemelerin hiçbir kısmının yabancı bir devlet tarafından karşılanmadığı ibaresi de yer alıyor.
Alptekin de Flynn Intel Group'a yapılan ödemelerin tamamının kendi şirketinden karşılandığını söylüyor.
Flynn Intel Group'un ABD Adalet Bakanlığı'na sunduğu belgeye göre, Inovo BV'den üç defada toplam 530 bin dolarlık bir ödeme alındı.
Ancak daha sonra Flynn Intel Group'tan Inovo BV'ye biri Eylül, diğer de Ekim ayında olmak üzere 40'ar bin dolarlık "Danışmanlık Ücreti" adı altında iki farklı ödeme yapıldı.
WSJ'ye konuşan Alptekin, bu ödemelerin danışmanlık ücreti değil, iade olduğunu söyledi.
Alptekin, Flynn Intel Group'un sunması öngörülen hizmetler arasında lobicilik faaliyetleri de bulunduğunu ancak bunun için ortaya somut bir plan koyamamalarından dolayı bu hizmetin bedelinin kendilerine iade edildiğini belirtti.
Sunulan belgelerde, Flynn Intel Group'a yapılan ödemelerin ne kadarının kime harcandığı bilgisi de yer alıyor. Flynn'in kendisi "İdari Destek" adı altında, üç ay boyunca ayda 4 bin dolar olmak üzere, toplamda 16 bin dolar ödeme aldı.
Gülen'le ilgili hazırlanan ancak daha sonra rafa kaldırılan belgesel projesi ekibinde yer alan gazeteci David Enders'a üç defada toplam 3 bin 400 dolar "Videografi" parası ödendi. Projedeki diğer gazeteci Rudi Bahtiyar da mülakatları yaptığı için 1200 dolar kazandı.
"Gulenopoly" oyununu yapan ve belgesel ile araştırma sonuçlarının geniş kitlelere duyurulması için tutulan S.G.R. LLC lobicilik ve halkla ilişkiler şirketine de toplam 40 bin dolar para ödendi.
Ayrıca Hillary Clinton'ın e-postalarıyla ilgili açılan soruşturmada kilit rol oynayan ve emekli olduktan sonra Flynn'in şirketinde çalışmaya başlayan eski FBI ajanı Brian McCauley'ye "Danışmanlık Ücreti" adı altında dört defa ödeme yapıldı ve toplamda 28 bin dolar verildi. Yine "Danışmanlık Ücreti" adı altında 7 bin 500 dolar kazanan bir diğer isim de Tuğamiral Paul Becker oldu.
Ancak daha önce ABD devletinin farklı yerlerinde görev yapmış olan bu kişilerin, Inovo ile Flynn Intel Group arasındaki ilişkilerde oynadığı rolün ve sundukları hizmetin ayrıntılarına resmi belgelerde yer verilmedi.
Kasım ayı sonlarında, ABD Adalet Bakanlığı Ulusal Güvenlik Birimi yetkilileri, Türkiye ile ilişkilerinin niteliği konusunda daha ayrıntılı bilgi almak için Flynn ile temasa geçti.
The Daily Caller'ın haberine göre, Adalet Bakanlığı'nın harekete geçmesini seçim günü Flynn imzasıyla yayınlanan makale ve seçimlerden Flynn'in desteklediği Trump'ın zaferle çıkması tetikledi.
Aralık ayı içerisinde Flynn'in Türkiye ile ilişkileri hakkında FBI soruşturması başlatıldı. New York Times, Mayıs ortasında yayımladığı bir haberinde, Flynn'in Ocak ayı başında Trump'ın geçiş dönemi ekibinin baş hukuk danışmanı Donald F. McGahn'ı açılan soruşturmayla ilgili bilgilendirdiğini bildirdi.
Soruşturmanın açılmasının temelinde Flynn'in Inovo ile kontrat imzaladıktan sonra Türkiye adına lobi faaliyetlerinde bulunduğunu Adalet Bakanlığı'na bildirmemiş olması yatıyor.
Flynn Intel Group, kendisini Inovo'nun lobicisi olarak Eylül ayında kaydettirmiş olmasına karşın Türkiye ile ilgili herhangi bir bildirim yapmadığı görülüyor.
ABD yasaları gereğince, bir ABD vatandaşı, yabancı bir devletin çıkarlarını temsil etmeye başladığı zaman Adalet Bakanlığı'na bildirimde bulunarak, kendisini "yabancı ülke lobicisi" olarak kaydettirmesi gerekiyor.
Flynn ve avukatları, kendileri tutanının doğrudan Türkiye Cumhuriyeti devleti olmaması, bir Türk iş adamının sahibi olduğu Hollanda merkezli bir şirket olmasından dolayı ilk etapta bu bildirimi yapmalarına olmadığını düşündüklerini söylüyor.
Ancak Flynn, hakkındaki soruşturmanın açılmasından sonra Mart ayında Adalet Bakanlığı'na avukatı aracılığıyla Inovo ile yaptığı kontratla ilgili geçmişe dönük bildirimde bulundu.
Avukatı Robert Kelner, "yapılan anlaşmadan öncelikli olarak Türkiye Cumhuriyeti'ne fayda sağladığı şeklinde yorumlanabilme ihtimali" olmasından dolayı geçmişe dönük bu bildirimi yapmaya karar verdiklerini söyledi.
Son dönemde Flynn hakkındaki soruşturmaların ve yargı süreçlerinin hızlandığı görülürken, lobicilik faaliyetleriyle ilgili dava açılıp açılmamasına karar vermek üzere Kuzey Virginia'da "büyük jüri" oluşturuldu.
New York Times, Flynn'in şirketinde çalışanlara mahkeme celbi gönderildiğini ve Flynn ve Flynn Intel Group'un yaptığı işlerle ilgili her türlü "kayıt, araştırma, sözleşme, banka kaydı, iletişim" ve diğer belgelerin mahkemeye sunulması istendiğini bildirdi.
Benzer bir celbin Alptekin için de çıkartıldığı ifade edilirken, haberde, Türk iş adamıyla ilgili de soruşturma açıldığına işaret eden herhangi bir gösterge bulunmadığı vurgulandı.
Michael Flynn hakkında Rus yetkililer ile kurduğu temasların içeriği ve bununla ilgili beyanları hakkında da devam eden soruşturmalar var.
Flynn'in henüz resmi görevi yokken seçimin ardından Rusya Büyükelçisi Sergey Kislyak'la yaptırımların kaldırılması konusunu görüştüğü ve bu görüşmeyle ilgili Başkan Yardımcısı Mike Pence'e hatalı bilgi verdiği ortaya çıkmıştı. Flynn bunun üzerine istifa etmiş ancak hakkında hem ABD Savunma Bakanlığı hem de Kongre nezdinde bir dizi soruşturma açılmıştı.
Flynn'in Rusya ile ilişkileri sadece kendisini değil, Başkan Trump'ın da başını ağrıtmaya aday görünüyor.
Trump'ın görevden aldığı eski FBI Başkanı James Comey, başkanın kendisinden Flynn ile ilgili soruşturmayı kapatmasını istediğini söylemişti.
Bazılarına göre, Flynn'in hem kampanya döneminde hem de seçim sonrası kısa da olsa Trump'ın ekibinde yer almasından dolayı yabancı ülkelerle olan ilişkilerinde tespit edilecek sıkıntılar ve hakkında yapılacak olası bir cezai işlem başkanın da azledilmesine gidebilecek bir süreci başlatma potansiyeli taşıyor.