Trump'ın tehdit açıklaması tepki topluyor

Trump'ın tehdit açıklaması tepki topluyor

İSTANBUL ,(DHA) - ABD Başkanı Donald Trump’ın sosyal medya hesabından yaptığı, \"Eğer Türkiye Kürtlere saldırırsa, Türkiye\'yi ekonomik yönden mahvederiz\" sözleri tepki toplamaya devam ediyor.

Açıklamayı değerlendiren ASAM Terör Uzmanı, Altınbaş Üniversitesi İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fak. Öğr. Üy. Dr. Eray Güçlüer, \"Aslında ABD, ‘Türkiye’nin olası operasyonuyla büyük oranda silahlı güç kaybına uğrayacak olan PKK/PYD’yi Suriye’nin geleceğinde siyasi olarak aktif bir rol sahibi yapabilir miyiz’ diye arayış içinde. Bu anlamda ABD Başkanı Donald Trump’ın sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamasını ‘Ankara’nın PKK/PYD’ye yönelik operasyonunu engelleyebilir miyiz, en azından sınırlandırabilir miyiz, PKK/PYD’yi koruyabilir miyiz’ kaygısına yönelik siyasi manevraların parçası olarak görüyorum. Çünkü ekonomik ya da başka türlü tehditlerle Türkiye’ye güvenlik stratejisini ve planlarını değiştirtebilmeleri söz konusu değil. Dolayısıyla bu tür açıklamaları, mesajları, Donald Trump’ın dengesizliği üzerinden değil de sahadaki dengeler ve gerçeklikler üzerinden okumalıyız” şeklinde konuştu. 

“PKK/PYD SURİYE’DE KALAMAZ”

PKK/PYD’nin bölgede sadece Türkiye’nin değil, aralarında ÖSO bünyesindeki Kürt Gruplar, Arap aşiretleri ve Türkmenlerin de dahil olduğu pek çok unsurun da hedefinde olduğunu söyleyen Dr. Eray Güçlüer şu değerlendirmede bulundu:

“Şu anda Suriye Demokratik Güçleri (SDG) çatısı altında Kandil dışında herhangi bir unsur kalmamış, yani ABD’nin yıllardır desteklediği PYD/PKK aparatı yalnız kalmıştır. Bu aparat Türkiye’nin olası operasyonuyla da çok büyük oranda bölgeden silahlı güç olarak silinecektir. PKK/PYD’nin böyle bir operasyon sonucunda siyasi bir varlık olarak da Suriye’de kalabilme ihtimali oldukça zayıftır. Bölgede siyasal Kürtçülüğü PYD/PKK üzerinden dayatma çabaları belki de 100 yıllık bir plan. Ve bunu ABD dışındaki pek çok ülke de besliyor, destekliyor.

Ama Türkiye yurt içinde PKK’ya dersini verdi. Yakın sınır çevresinde de verdi. PKK/PYD Suriye’de de yok edilirse Suriye’nin toprak bütünlüğü sağlanmış olacak. Terör ortadan kalkacağı için, ki DAEŞ ve diğer terör örgütleri de Türkiye’nin hedefindedir, yeniden kurumsal bir Suriye devlet yapısının oluşturulması mümkün hale gelecek. Bölgede istikrar ve huzur sağlanacağı için Türkiye’nin de güvenliği ve huzuru sağlanacak. Bunu sağlamak için gereken operasyonları gerçekleştirmek de BM Sözleşmesi’nin 51’nci maddesi başta olmak üzere Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkıdır.” 

“ABD İÇİNDEN TRUMP KARŞITI MESAJLAR GELECEKTİR”

Bölgedeki saha gerçekleriyle uyuşmamasına rağmen Donald Trump’ın Türkiye’yi hedef alan bir açıklama yapmasını, PKK/PYD’nin bir aparat olarak bölgedeki mevcudiyetinin sürdürülmesi amacına bağlayan Dr.Eray Güçlüer şunları söyledi: 

“ABD, nihai hedefi Çin olan İran’a yönelik operasyonunda Körfezi dizayn edebilmek için Suriye’den çekilmek zorunda. Bunun bir diğer nedeni de Türkiye’nin ortaya koyduğu çok yönlü ve çok boyutlu stratejik kapasite. ABD İran üzerinden Çin’e uzanacak operasyonel amaçlarını hayata geçirebilmek için Türkiye’ye ihtiyaç duymaktadır. Bu yüzden de Ankara’dan istediği desteği alamasa bile onu en azından süreçlere müdahale etmeyecek şekilde tarafsız kalmasını sağlama, yani nötralize etmek istiyor.Çünkü bölgede Türkiyesiz denklem kurulamadığını ve kurulamayacağını biliyor.\"

\"BU KAYGAN ZEMİN VE DEĞİŞKEN SÜREÇLER BİR SÜRE DAHA DEVAM EDECEK\"

ABD’nin  taktik siyasi manevralarla Türkiye’ye ekonomik tehditlerde bulunduğunu, PKK/PYD’ye de \'Türkiye’yi fazla tahrik etmeyin, ben Ankara’yı ancak bu kadar tehdit edebiliyorum\' mesajı verdiğini dile getiren Dr. Eray Güçlüer, “İşte tam bu noktada ABD’nin büyük küresel hedefleri, Suriye’deki PKK/PYD’yi aşan bir durum oluşturmaktadır. Bu yüzden ABD tarafından PKK/PYD’ye yönelik bu politikaların inatla sürdürülebileceğini çok olası görmüyorum. Trump’ın kendi ülkesi içinde sallanan pozisyonunu da düşündüğümüzde, bu tür açıklamalar Türkiye’nin kararlılığını değiştirmediği gibi önümüzdeki günlerde ABD başkanı ve diğer ABD’li yetkililerden tam tersi tweet mesajları da gelebilir. Örneğin Türkiye’ye yönelik olarak “stratejik ortağız, ticaretimizi geliştirmeliyiz” gibi başka tweet’ler de atılabilir, başka mesajlar da verilebilir. Bu kaygan zemin ve değişken süreçler bir süre daha devam edecek gibi görünüyor. Bu nedenle şu an için gündemi meşgul etmekten başka bir anlamı olmayan tweet mesajlarından ziyade saha gerçekliğine odaklanmak bizleri daha doğru sonuçlara götürecektir” şeklinde yorumda bulundu.