Trump'tan kovduğu FBI Başkanı'na gözdağı: Konuşmalarımızın tapesi olmadığını ummalı

Trump'tan kovduğu FBI Başkanı'na gözdağı: Konuşmalarımızın tapesi olmadığını ummalı

ABD Başkanı Donald Trump, kovduğu FBI Başkanı James Comey'nin basına konuşma ihtimaline karşı gözdağı verdi.

Trump, Twitter hesabından bugün yaptığı paylaşımda "James Comey basına konuşmadan önce, aramızdaki konuşmaların 'tapesi' olmadığını ummalı!" ifadelerini kullandı.

Donald Trump'ın, gerektiği zaman kullanmak üzere Comey ile yaptığı görüşmelerin gizli kayıtlarını aldığını ima etmeye mi çalıştığı yoksa Comey'nin basına konuşmasının önüne geçmeye mi çalıştığı bu tweette tam olarak anlaşılamadı.

Rusya'nın ABD'deki başkanlık seçimine müdahalesi iddialarıyla ilgili bir soruşturma yürüten Comey, Salı günü Donald Trump tarafından kovulmuştu.

Trump, hakkında herhangi bir soruşturma bulunmadığı konusunda Comey'nin kendisine bilgi verdiğini söylemişti.

ABD Başkanı, Comey'nin bir defa akşam yemeğinde telefonda iki kere kendisine bu bilgiyi verdiğini söyledi:

"Ona 'Eğer mümkünse bana söyler miydin: Hakkımda soruşturma var mı?' diye sordum. 'Soruşturma altında değilsin' dedi."

FBI, Trump'ın kampanyasını yürüten ekiple Moskova arasındaki olası bağlantıları araştırıyordu. Trump, bu iddiaların Demokratlar tarafından kaybettikleri seçimin bahanesi olarak kullanılan "sahte haberler" olduğunu söylemiş, FBI soruşturması için ise "zırva" demişti.

Trump ise bu hafta Comey'i kovma kararının tek sorumlusunun kendisi olduğunu belirtmiş ve Comey hakkında "gösteriş budalası" ve "tribünlere oynuyor" ifadelerini kullanmıştı.

Comey'nin kovulmasının ardından FBI başkanlığına vekalet eden Andrew McCabe, Perşembe günü yaptığı açıklamada devam eden soruşturmanın "son derece önemli" olduğunu söylemişti.

Senato İstihbarat Komitesi'ne de ifade veren McCabe, Beyaz Saray'dan gelen "Ekibi Comey'Ye güvenmemeye başlamıştı" açıklamasına şüpheyle yaklaştığını belirtmişti:

"Size net bir şekilde söyleyebilirim ki istihbarat birimlerinde çalışanların büyük çoğunluğu Comey ile aralarında derin ve pozitif bir bağlantı hissediyordu."