İstanbul, 6 Kasım (DHA) – Türkiye Sigortalar Birliği (TSB) Genel Sekreter Yardımcısı Aysun Yıldız Özer, otomatik katılım sistemine dahil olan 13 milyon kişiden yalnızca 5 milyon kişinin sistemde kalmaya karar verdiğini belirterek, “Hedefimizin bir hayli gerisindeyiz” dedi.TSB, “Bireysel Emeklilikte Otomatik Katılım: Uygulamada Reform İhtiyacı” başlığıyla, 26. PERYÖN İnsan Yönetimi Kongresi kapsamında bir panel düzenledi. Moderatörlüğünü Noyan Doğan’ın üstlendiği panele TSB Genel Sekreter Yardımcısı Aysun Yıldız Özer, Emeklilik Gözetim Merkezi (EGM) Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Kılıç ve Emeklilik Gözetim Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Bozdağı konuşmacı olarak katıldı. Panelde otomatik katılım uygulamasındaki başlıca sorunlar ve uygulamada reforma ihtiyaç olup olmadığı konuları tartışıldı.TSB Genel Sekter Yardımcısı Aysun Yıldız Özer, otomatik katılım sisteminin özel ve kamuda çalışan 15 milyon insanı ve 600 binden fazla işvereni ilgilendirdiğini söyledi. Uygulama kapsamında bu güne kadar 13 milyon çalışanın sisteme dahil edildiğini belirten Özer, 5 milyonun sistemde kalarak tasarruf etmeye devam ettiğinin altını çizdi. Otomatik katılım sisteminin, tasarrufun tabana yayılması ve çalışanların kendine yeten bir emeklilik hayatı yaşaması amacıyla bir araç olarak tasarlandığını vurgulayan Özer, uygulamanın hayata geçirildiği yaklaşık iki yıllık süre içinde ortaya çıkan reform ihtiyacının nedenlerini ise şöyle özetledi:“Otomatik Katılım ile sisteme dahil olan 13 milyon çalışandan sadece 5 milyonu sistemde kalarak tasarruf etmeye devam ediyor. Çalışanlar arasında sistemden ayrılma oranı yüzde 66 oldu. Kapsamdaki işverenlerin ise sadece 75’i otomatik katılıma dahil olmuş. 5 milyon çalışanın sistemde olması bir kazanım olmakla beraber, hedefimizin bir hayli gerisindeyiz. Dolayısıyla çalışanların daha uzun tasarruf etmesini sağlayacak tedbirler alınmasına ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.”Otomatik katılımın dört ay gibi kısa bir sürede hayat geçirildiğini söyleyen Özer, çalışanların sistemde kalmasını özendirecek bir tedbirin de “işveren katkısı” olabileceğini belirtti. Özer, işveren katkısının işverene yük getirmeyecek teşviklerle sisteme ilave edilebileceğini ve bu durumun da çalışanlarda sistemde kalma motivasyonunu arttıracağına dikkat çekti.Bireysel Emeklilik Sistemini ve otomatik katılımı sunduğu devlet katkısı teşviklerinden ötürü “cömert bir sistem” olarak tanımlayan Emeklilik Gözetim Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Ayşegül Kılıç, yaptıkları araştırmalara göre sistemden çıkışların yüzde 60 ile ilk iki hafta içinde gerçekleştiğini söyledi. Kılıç, Bireysel Emeklilik Sistemine dahil oldukları gerekçesiyle otomatik katılımdan ayrılan kişi sayısının yüzde 18, birikimini kendi yapmak isteyenlerin ise yüzde 20 olduğunu belirtirken, otomatik katılımda ağırlıkla gençlerin kaldığını söyledi ve “Araştırmalarımız alt gelir grubundakilerde çıkmaların az olduğunu gösteriyor. Aynı şekilde kamu çalışanları arasında ayrılmalar daha az” dedi.Emeklilik Gözetim Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Bozdağı ise EGM’nin 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu ve ilgili mevzuat gereğince 2003 yılında kurulduğunu söyledi. Emeklilik Gözetim Merkezi olarak başlangıcından beri sistemin operasyonel süreçlerinin sorunsuz olarak yürütülmesi için çalıştıklarını, gerek katılımcılar gerek işverenler açısından sistemin mümkün olduğunca sorunsuz işletilmesi için sürekli iyileştirmeler yaptıklarını vurgulayan Bozdağı, şöyle konuştu:“Bireysel emeklilik sisteminin güvenli ve etkin biçimde işletilmesini sağlamak, katılımcıların hak ve menfaatlerini korumak amacıyla emeklilik şirketlerinin ve bireysel emeklilik aracılarının faaliyetlerinin gözetimini gerçekleştirmek, gözetime ve denetime yönelik altyapı oluşturmak ve sonuçları yetkili kamu otoritelerine raporlamak, bireysel emeklilik hesapları, emeklilik planları, katılımcılara ve sözleşmelere ait bilgileri elektronik ortamda saklamak, bu bilgileri konsolide etmek ve istatistik üretmek EGM’nin temel görevlerini oluşturmaktadır.” (Fotoğraflı)