'TSK, Gül’ü sindiremedi'

'TSK, Gül’ü sindiremedi'
Genelkurmay Başkanlığı'na yakınlığıyla tanınan yazar Mehmet Ali Kışlalı, asker-AKP ilişkilerini yorumladı. Kışlalı, TSK'nın Cumhurbaşkanı Gül'ü sindiremediğini ileri sürdü. Kışlalı, Akşam gazetesine verdiği röportajda, sorulara şu yanıtları verdi:AKP döneminde sivil-asker ilişkilerinde Genelkurmay başkanları etkili oldu mu? AKP ilk 5 yıllık iktidar döneminde olay çıkarmayarak dikkatli ve titiz davrandı. Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün de bunda büyük katkısı oldu. Olası krizleri Ahmet Necdet Sezer de engelledi. Özkök’ün ayrı bir üslubu vardı. 55 yıllık meslek hayatımda aynı karakterde Genelkurmay Başkanı hiç görmedim ben. Ama esas aynı. Özkök, ordunun hassasiyetlerini kapalı kapılar ardında Erdoğan’a anlatmaya çalıştı. İş çığrından çıkar gibi olduğunda o zaman Genelkurmay İkinci Başkanı olan İlker Başbuğ’a basın toplantıları ile açıklamalar yaptırdı. Erdoğan o dönemde ‘Ben kimseye türban vaadinde bulunmadım’ diyordu. Büyükanıt döneminde de cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili meşhur “Özde değil sözde” ifadesinin kullanıldığı basın toplantısı düzenlendi. 27 Nisan bildirisi yapıldı. Bildiri Erdoğan’ı güç durumda bıraktı. Anayasa Mahkemesi’nin 367 kararı da ortalığı gerginleştirdi. Daha sonra biliyorsunuz, Erdoğan ve Büyükanıt Dolmabahçe’de baş başa bir görüşme yaptı. Bu görüşmeden sonra Erdoğan dayatmacı tavrından vazgeçti. Genel seçimlere giderken de 100 kadar milletvekilini listeden çıkardı. Büyükanıt sustu. Çünkü onu memnun edecek vaatlerde bulunuldu. Abdullah Gül’ün Köşk’e çıkması nasıl bir etki yaptı TSK kademesinde? TSK, cumhuriyet tarihi boyunca hep arkasına toplum desteğini alarak hareket etmiştir. Bu yüzden seçimler sonrasında “durdu”. MHP’nin desteği ile Gül Çankaya’ya çıktı. Büyükanıt’a sordular, “TSK’nın görüşü değişmez” dedi. GATA’daki devir-teslim töreninde de “cumhurbaşkanı” ifadesi kullanıldı. TSK, Gül’ün seçilmesini içine sindiremediğini hâlâ gösteriyor. B planını devreye soktu. O zaman korgeneral olan Ankara Garnizon Komutanı Arslan Güner, havaalanında Gül’ü karşılarken Hayrünnisa Gül ile tokalaşmamak için protokolden çıktı. Köşk’te verilen resepsiyonlara katılımın seviyesi düşürüldü. TSK Başkomutanı’ndan koptu. Hukuki olarak değil ama moral olarak. Bu seçimi içine sindiremedi. Şeklen ne yapması gerekiyorsa onu yapmaya devam etti ama Gül’ün seçilmesi asker ve Çankaya arasında kopukluk yarattı. AKP ile ordu arasında bir mutabakat mı vardı? O mu çiğnendi? Gül bastırdı ‘Ben aday olacağım’ diye. Halbuki Erdoğan söz vermişti. Gül ısrar edince, Köşk seçimi konusunda Erdoğan muhalefetle mutabakat arayışından vazgeçmek zorunda kaldı. Asker türban düzenlemesine neden ses çıkarmadı? Gül’ün ağırlığını hissettirmeye başladığı bir dönemde, eski RP milletvekili Merve Kavakçı bir açıklama yaptı Erdoğan’ı hedef alan. Tehdit etti: ‘Türban işini halledeceksin, etmezsen sana karşı döneceğiz.’ Gül’ün daha aktif olmaya başlamasıyla birlikte Erdoğan, hayatının hatasını yaparak, türban için “Velev ki siyasal simge” dedi. İşte o zaman ortalık karıştı. Askerden ses çıkmadı, 22 Temmuz seçimlerinin getirdiği hava nedeniyle. Ancak üniversiteler karıştı, Cumhuriyet mitingleri yapıldı, sivil toplum tepki gösterdi, Yargıtay Başsavcılığı AKP’nin kapatılması için dosya hazırladı... Bunların hepsi birer işaretti. TSK AKP’nin kapatılmasını mı tercih ederdi? 2002’de iktidara gelen AKP, Cumhurbaşkanı Sezer ve Orgeneral Özkök’ün yardımlarıyla ülkeyi yönetti ancak, 22 Temmuz’dan sonra ortaya çıkan şartlar ülkeyi kaosa sürükledi. AKP, Anayasa Mahkemesi’nden kıl payı kurtuldu. Bence iyi de oldu. Ders alındı. Gül gitmeden ilişki düzelmez Asker-Köşk ilişkilerinde hiç gelişme olmadı mı sizce? Gül’ün görev süresi içinde TSK ile ilişkilerinde değişiklik olması mucize olur. Anayasa’ya göre, Gül ordunun Başkomutanı. Ben o koltukta otursam, Başkomutan olduğumu hissetmek isterdim. Yarım saatlik haftalık olağan görüşmeler, törenlerde yarım saat yan yana durmakla bu olmaz. Erdoğan sizce bundan sonra ne yapmalı? Erdoğan akıllı, deneyim de kazandı. Bu ortamda sağduyuya dayalı, maceraya kapı açmayacak tutum takınılmalı. Erdoğan’ın tutumu da böyle gözüküyor. İlker Başbuğ, TSK’yı hükümete anlatmalı. TSK personeli 14 yaşında girdiği kurumdan 65 yaşında emekli olarak çıkıyor. Eğitiminden yaşamına Atatürkçü düşünce sistemi rehberi oluyor. Terfi ederken, sicili buna göre işleniyor. İktidar, AB ordularındaki gibi bir ordu istiyorsa, gücü yetiyorsa, askerin eğitim sistemini değiştirsin. Orduyu eleştirmek yeni çıktı Sınır ötesi operasyon sonrasında bir ilk yaşandı ve AKP TSK’ya sahip çıkarken MHP ile CHP askeri hedef aldı. Sizce neden? CHP ve MHP, askere saldırı puan kazandırıyor diye düşünüyorlar. Bu yeni çıktı. Son anketlerde TSK az da olsa halkın güvenini kaybetti gibi bir sonuç çıkıyor. Bunun sebebi sizce ne? Eğitim ve kültür seviyesi arttıkça her şey tartışılmaya başlanıyor.