Milliyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Serpil Çevikcan, 16 Nisan'da yapılacak halk oylamasından sonra Türk Silahl Kuvvetleri'nin (TSK) Irak'ta Sincar bölgesine operasyon düzenleyebileceğini iddia etti.
Çevikcan, "Zorluklara rağmen Ankara, Sincar ve Menbiç’teki PKK varlığının sonlandırılmasını ‘olmazsa olmaz’ ilan ederek, göz yumulmayacağını dünyaya bildirmiş durumda" diye yazdı.
Serpil Çevikcan'ın "Bir yıllık bilanço ve referandum sonrası" başlığıyla yayımlanan (10 Nisan 2017) yazısı şöyle:
Türkiye, dengelerin ve koşulların her an değiştiği, dünyanın nefesini tutarak izlediği bir coğrafyada, bütün tartışmaların odağındaki ülkelerden biri.
Üstelik, bu dengeler ve koşullar, 40 yıldır mücadele ettiği terör örgütüyle yakından ilgili.
Terör örgütü PKK’nın kolları hem Irak hem de Suriye’de sahadaki en tartışmalı aktörlerden.
Türkiye’nin uyarılarına rağmen ABD ve Rusya’nın değiştirmediği tutumları, bir süre önce tamamlanan Fırat Kalkanı harekâtının da yapılmasının nedeni.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Devamı gelecek, yeni harekâtların hazırlıklarını yapıyoruz” sözleriyle ortaya atılan “Nereye ve ne zaman?” sorularına Ankara’daki uzmanlar ve askeri kaynaklarla görüşerek yanıt aradım.
Türkiye, 7 Haziran 2015 seçiminden hemen sonra, PKK’nın saldırılarını sürdürmesi, başta sınırdışına çekilme olmak üzere sözlerini yerine getirmemesi nedeniyle çözüm sürecini sonlandırmak zorunda kaldı.
Ancak terörle mücadele o tarihten itibaren, geride bırakılan 40 yıldan farklı bir konseptte yürütüldü.
Sürekli takip ve aralıksız operasyonlarla devam eden süreçte ilk hedef olarak il ve ilçelerde yapılanan PKK’nın buralardan sökülmesi amaçlandı.
Örgütün ‘hendek stratejisi’ halkın da tepkisiyle çöktü.
Bir yıllık bu dönemden sonra, bu kez örgütün yeni eylemler için üslenmesinin önlenmesi, bulunduğu her yerde operasyon yapılarak nefessiz bırakılması amaçlandı.
6 Nisan 2016’dan, 6 Nisan 2017’ye geçen 1 yılın terörle mücadele bilançosu şöyle:
- Ele Geçirilen Terörist Sayısı:
- Etkisiz Hale Getirilen: 3217
-Yaralı Olarak Ele Geçirilen: 388
- Teslim Olan: 463
- Sağ Olarak Yakalanan: 244
- Ele Geçirilen Silah, Mühimmat, Bomba vb. Malzeme Miktarları:
- El Yapımı Patlayıcı: 3695 adet
- Amonyum Nitrat: 305 ton
- Kalaşnikof Piyade Tüfeği: 1249 adet
- M 16 Piyade Tüfeği: 124 adet
- Bixi Makineli Tüfek: 97 adet
- Doçka Makineli Tüfek: 34 adet
- Kanas Keskin Nişancı Tüfeği: 64 adet
-Zagros Keskin Nişancı Tüfeği: 12 adet
- Av Tüfeği: 796 adet
- Tabanca: 317 adet
- Makineli Tabanca: 13 adet
- RPG-7 Roketatar: 138 adet
- RPG-7 Roketatar Mühimmatı: 1586 adet
- Değişik Çapta Havan: 14 adet
- Değişik Çapta Havan Mühimmatı: 522 adet
- El bombası: 2403 adet
- Law Silahı: 21 adet
- Tüfek Bombası: 15 adet
- Muhtelif Cins Silah Fişeği: 396472 adet
- Düzenlenen Hava Harekâtı Sayısı: 306 adet
- Hava Harekâtıyla İmha Edilen Hedef Sayısı: 1693 adet
- İcra Edilen Operasyon Sayısı: 184 adet
Fırat Kalkanı’yla sağlanan Türkiye’nin yeni terörle mücadele stratejisi zorunlulukların da etkisiyle değişti ve yenilendi.
Değişim, Irak ve Suriye’deki gelişmeler nedeniyle zorunlu hale geldi.
Fırat Kalkanı harekâtının bir nedeni DAEŞ olsa da asıl önemli hedef, PKK-YPG’nin Suriye’nin kuzeyinde ele geçirdiği bölgeler arasında koridor oluşturulmasını engellemekti.
Fırat Kalkanı harekâtıyla Cerablus, Rai, Dabık ve El Bab’ın terörden arındırılması, koridorun oluşturulması planlarının önüne geçti.
Hedef olarak belirlenen El Bab’dan DAEŞ’ten çıkarılmasıyla harekât tamamlandı.
Buna rağmen YPG’nin ABD ve Rusya destekli etkinliği sürüyor.
PKK’nın bir diğer etkinlik alanı ise Irak’taki Sincar bölgesi.
Sincar gerçekleri
- Sonraki aşamalar için uzmanlar ve askeri kaynakların yaptığı değerlendirmeler ise şöyle:
- Sincar, PKK’nın yeni Kandil olarak gördüğü, Türkiye’nin ‘burnunun dibinde’ bir bölge. Zaho’dan girilirse 100, Kamışlı’dan 70 km. uzaklıkta, Irak-Suriye sınırının en kritik birleşim yerinde. Bölge, DAEŞ’in burada yaşayan Ezidiler’e saldırmasıyla dünya gündemine girdi. Ezidiler’den önce bölgedeki Türkmen ve Araplar’a yönelik saldırılara sessiz kalınırken, Ezidiler’e yönelik saldırılardan sonra Sincar’ı dünya tanıdı. Türkmen kenti Telafer’in yanıbaşında, Musul yolu üzerindeki Sincar, bir süre sonra PKK’nın yeni Kandil’i olarak anılmaya başlandı.
- PKK’nın buradaki etkinliği, Suriye’de etkinlik kurduğu bölgelerdekine benzer bir süreçten sonra söz konusu oldu. DAEŞ, bölgeyi ele geçirene kadar sessiz kalan ABD ve koalisyon ülkeleri daha sonra PKK eliyle burayı örgütten temizledi. DAEŞ çıkartıldıktan sonra ise bölge halkı yerine PKK tabanı olarak anılabilecek insanlar ağırlıklı olarak bölgeye yerleştirildi ve demografiyle oynandı. Türkmen ve Araplar bölgeye dönemedi, kalanlar PKK baskısı altına girdi. Suriye’deki senaryonun benzerinin uygulanmasından sonra yeni Kandil’i kurma çabaları başladı.
- Askeri kaynaklar, Sincar’ın PKK için ‘kaybedilmemesi gereken yeni üs’ olmasının gerekçelerini şöyle sıralıyor:
- Türkiye-Suriye-Irak sınır hattında stratejik öneme sahip oluşu
- Dağlık arazinin teröristler için doğal koruma sağlaması
- Güvenlik açısından Kandil kadar olmasa da avantajlarının bulunması
- Konumu açısından Kandil’den çok daha önemli olması, merkezde bulunması
- Bölgede militan bulma açısından insan kaynağı sıkıntısı olmaması
- Ulaşımının ve kaçabilmenin Kandil’e göre kolay olmasından dolayı militanların buraya gitmeyi tercih etmesi
- ABD koruması altında bulunması, Türkiye’nin etki alanına Kandil’e oranla uzak olması
- Savaş uçaklarının kolay ulaşamayacağı düşüncesi
Benzer gerekçeler Türkiye’nin de bölgeyi ‘kırmızı çizgi’ ilan etmesine neden oldu.
- ABD’nin yoğun desteğiyle PKK Sincar’da çok sayıda güvenlik noktası inşa etti. ABD’nin dizayn ettiği kamplarda bu alanda bulunuyor. ABD, bütün bunları gizli saklı değil, devlet kurumlarının yayınladığı haritalarla bölgedeki çalışmaları anlata anlata gerçekleştirdi. PKK’ya verilen desteği “https://info.publicintelligence.net/USArmy-BattleforSinjar.pdf” adresinden okumak mümkün.
- Site, ABD’li stratejist subaylar, ABD Ordusu Eğitim ve Doktrin Komutanlığı’nda (TRADOC) görev yapan askerlerin faaliyetlerini haritalar üzerinde PKK’yı da açıkça zikrederek anlatıyor.
- DAEŞ’ten temizleme bahanesiyle PKK’nın Irak ve Suriye’ye yerleştirilmesi planına karşı Ankara, sürekli planlama ve değerlendirme yapıyor. Buna karşın, son günlerde kamuoyuna ‘Dicle Kalkanı’ adı altında yansıtılan Sincar bölgesine bugün-yarın bir operasyon yapılacağı yolundaki bilgi doğrulanmıyor. Ancak Irak’ta Sincar, Suriye’de Menbiç, Ankara’nın odaklandığı bölgeler.
- Sincar’ın karşı tarafında var olan tugaya ek olarak, Ankara Mamak’tan mekanize bir tugay da aylardır Silopi’de üslenmiş durumda. Sincar’a kara operasyonunun zorunluluklarından biri de Suriye’den farklı olarak operasyonları yapacak tugayın hemen arkasından bir tugayın da destek için sınırdışında bulundurulması. Irak ve ABD’ye uyarılarını yapan Ankara, zorluklara rağmen askeri hazırlıklarını sürekli güncelliyor.
- Menbiç için de Ankara izlemede. El Bab’ı temizleme çalışmaları sürüyor. El Bab’ın güneyinde rejim güçleri, iki yanında ABD destekli, YPG ağırlıklı Suriye Demokratik Güçleri yer alıyor. Bu nedenle kısa vadede Menbiç’e ilerlemenin maliyetleri var.
- Zorluklara rağmen Ankara, Sincar ve Menbiç’teki PKK varlığının sonlandırılmasını ‘olmazsa olmaz’ ilan ederek, göz yumulmayacağını dünyaya bildirmiş durumda. Referandumdan sonraki yeni dönemde de şu anda normalleştirme operasyonunun sürdüğü Fırat Kalkanı’nın güncellenmesi ve adı henüz Dicle Kalkanı olarak konulmayan bir operasyonla Irak’ta Sincar bölgesinin hedef alınması seçenekleri sahada ve masada sürekli gerilimin yüksek olacağını gösteriyor.