Aysun Kayacı’nın babası Selahattin Kayacı, kızıyla ilgili zehir zemberek sözler söyledi.Kızının kendisi için ‘Şizofren’ demesini kabullenemeyen baba Kayacı ‘ Maldivlerde yakalandığı tsunami dalgaları kafasında arıza bırakmış’ dedi. Ünlü manken ve sunucu Aysun Kayacı'nın babası Selahattin Kayacı, kızıyla ilgili önemli Bugün gazetesi muhabiri Şebnem Özuzcan’a (26.04.2009) önemli açıklamalar yaptı. “Aysun'un parasına ihtiyacım yok, bana devletim bakar” diyen baba Kayacı'nın açıklamaları şöyle; Kızınız Aysun Kayacı kısa bir süre önce Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı'na başvurdu ve sizi hacir altına almak yani kısıtlamak için dava açtı. Dilekçesinde sizin için ‘şizofrendir’ diyor; öyle misiniz? Şizofrenler çevresi tarafından bilinirler, hareketleriyle de hastalıklarını belli ederler. Ben şizofren değilim. Özür diler ya da diyetini öner Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne götürüp sizi muayene edecekler bunu biliyordunuz değil mi? Gelsinler, götürsünler; sağlam olduğum anlaşılınca ben de kanuni hakkımı ararım. Ya Aysun açıklama yapar, ‘Ben yalan söyledim. Babam hasta değildir’ der ya da diyetini öder. Aysın eskiden namaz kılardıAysun nasıl bir kızdı? Aysun ortaokulda namaz kılan bir çocuktu. Oruç tutardı. Uysaldı, kendi halindeydi. Aysun babasına nasıl şizofren diye iftirada bulunur hala anlamıyorum ve çok üzülüyorum: Ben de o zaman, Maldiv'de tatil yaparken yakalandığı Tsunami dalgaları kafasında arıza bıraktı galiba derim. Kafasındaki bitleri unuttu Kızınız size karşı neden böyle davranıyor, utanıyor mu sizden? Benden utanıyor. Kafasındaki bitleri temizlediğimiz günleri ne çabuk unuttu. Sümüklü böcek kabuğundan çıkmış, kabuğunu beğenmiyor. Size para yardımı yapıyor mu? Bir keresinde benim için 100 dolar yatırmış bankaya. Elimi bile sürmedim. Parasını istemem, devletim bakar bana. Babadan kızına öğüt Kızınıza bir baba öğüdü vermek isteseniz ne dersiniz? “Aysun kendini akıllı zannediyor. Halbuki para kazanmak akıllılık değildir. Aysun'un kökten bir yaşantısı yok. O, parayı, şöhreti taşıyamıyor. Ferrari'ye binebilir, o parayı taşıdığını göstermez. Aysun yarın öbür gün yaşlansın parasız kalsın, eski hayatına da geri dönemez. Kızın tabiatını biliyorum, eski arkadaşlarına gidemez. 2 göz oda tutar, devletin verdiği aylıkla yaşar. Yanında da sadece kedileri olur. İnsan içine çıkamaz, korkar. Tıpkı geçmişte bunu yaşamış çok güzel kadınların içler acısı sonu gibi olur, hayatı mahvolur gider. ” Beni dinleseydi evlenirdiAysun zamanında sizi dinleseydi, bugün hayatında neler değişirdi? Beni dinleseydi evli ve çoluk çocuk sahibi olurdu. Futbolcu Emre Aşık ile evli olurdu. Kızın dünyası başkaydı, topçununki bambaşka. Biraz açar mısınız konuyu? 7 sene o topçuyla arkadaşlık yaptın. Ailesi seni istemiyor demek ki anlaman lazım; yoksa seni alırlardı. Bir kere bizimkilere gitmişler. Emre'nin annesi beni de araştırmış, nasıl bir insan olduğumu öğrenmiş. Aysun'a, ‘Ayıp değil mi, neden babanızla konuşmuyorsunuz?’ demiş. O aile bu kızı almaz tabii. Emre ve Aysun birbirlerine çok seviyorlardı; sevginin önünde kim ve nasıl durabilir ki? Aysun o aileye gelin gidemez. Emre'nin annesi geleceği görmüş. Yılan değil kuş olacakŞöhreti yakalayan kızınızla gurur duyuyor musunuz? İçim acıyor ama utanıyorum. Bakın, yüksek bir yerde hem kuşa rastlarsın hem de yılana. Kuş uçarak gelmiştir, yılan sürünerek gelmiştir o noktaya. Demek ki yükseklere, dağlara, tepelere uçarak geleceksin, sürünerek değil. Bir yere gelirken yapımcıya güveneceksin, fiziğini kullanacaksın sonra gazetelere manşet olacaksın ve diyeceksin ki ‘Kızım bir yerlere geldi.’