TTB Başkanı Fincancı tutuklandı: Polis, süreci takip etmek isteyen gazetecilerin kimliklerini topladı; çekilen görüntüleri sildirdi

TTB Başkanı Fincancı tutuklandı: Polis, süreci takip etmek isteyen gazetecilerin kimliklerini topladı; çekilen görüntüleri sildirdi

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkında yürütülen hukuki süreci takip etmek için Ankara Adliyesi önüne gelen gazeteciler, polisin müdahalesiyle karşılaştı. Gazeteciler, İletişim Başkanlığı basın kartlarını ve adliye muhabiri kartlarını göstermelerine rağmen adliyeye alınmadı; gazetecilerin kimlik kartları toplandı, çektikleri görüntüler sildirildi, kameralarına zarar verildi.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin sınır ötesi operasyonları ile ilgili iddiasının ardından dün İstanbul’da gözaltına alınan Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, bugün emniyet işlemlerinin tamamlanmasının ardından bu sabah Ankara Adliyesi’ne sevk edildi. Polis, adliye çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı. Adliyenin ön bahçesi polis bariyerleriyle giriş çıkışa kapatıldı, adliyeye gelen herkese kimlik kontrolü yapıldı ve geliş nedenleri soruldu.

TIKLAYIN | TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı tutuklandı!

Bekleyenlere polis müdahale etti

Gazeteciler, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı basın kartlarını ve adliye kartını göstermesine rağmen adliyeye alınmadı. İçeri neden alınmadıklarını soran gazetecilere “Talimat böyle” yanıtı verildi.

Bunun üzerine gazeteciler, polisin izin verdiği alanda beklemeye başladı. Bu sırada, gazetecilerin bulunduğu alana yaklaşık 500 metre uzaklıkta olan adliye binasının D Kapısı’nın önünde bekleyen TTB, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Halkevleri üyelerine polisin müdahale ettiği bilgisi geldi.

Gazetecilerin kimlikleri toplandı 

Müdahalenin olduğu bölgeye yönelen gazeteciler, polis tarafından durduruldu. Gazeteciler, polislere basın kartlarını gösterdi. Kamuoyunda "sansür yasası" olarak bilinen 7418 sayılı Kanun ile Basın Kanunu’na Eklenen Ek Madde 1’de basın kartının resmi nitelikte kimlik belgesi olduğu bir kez daha bildirilmiş olmasına rağmen polis, kimlik kontrolü yapılacağını söyleyerek basın mensuplarının TC kimlik kartlarını topladı. Kontrolün uzun sürmesi üzerine gazeteciler, kimlik kartlarını bırakarak müdahalenin yaşandığı bölgeye gitti.

"Birkaç polis, olayı görüntüleyen bir gazeteciden çektiği görüntüleri silmesini istedi"

Bu sırada adliye D Kapısı önündeki kitlenin gerisinde kalan bir bölgede, sokakta bir vatandaşın polisler tarafından darp edildiğini gören gazeteciler, olayı görüntülemek üzere bu noktaya gitti. Polisler, esnaf olduğunu söyleyen vatandaşı zorla yere yatırdı. Bir sivil polis, “Ya boğuldum” diye bağıran vatandaşa tokat atarak diziyle kafasına bastırdı.

Gazeteciler, bu anları görüntülerken polisler tarafından engellenmeye çalışıldı. Bir polis, bir gazetecinin boynunda İletişim Başkanlığı basın kartı asılı olmasına ve sorulduğu zaman basın kartı olduğunu da söylemesi üzerine, “Ver onu iptal ettirelim” diyerek karşılık verdi. Birkaç polis, olayı görüntüleyen bir gazeteciden çektiği görüntüleri silmesini istedi.

Gazeteci, basın kartının olduğu söyledi ve tekrar kartını gösterdi. Bunun üzerine polis, gazetecinin basın kartını almak istedi. Basın kartını vermeyen ve görüntüleri de silmek istemeyen gazeteci, polise isterse kendisini gözaltına alabileceklerini söyledi. Fakat polis, baskı yaparak gazeteciye görüntüleri sildirdi.

Öte yandan polis, yine aynı müdahaleyi görüntüleyen bir kameramanın da kamerasını alarak içinden görüntüleri sildi. Polis, bu sırada bataryasını da zorlayarak çıkardığı kameraya da zarar verdi. (ANKA)