Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi 2. Başkanı Ali İhsan Ökten, tüm emek demokrasi güçlerini TTB Merkez Konseyi’nin görevden alınması için açılan davanın 10 Ocak’taki Ankara Dışkapı Adliyesi ve Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın tutuklu olarak yargılandığı davanın 11 Ocak’taki İstanbul Çağlayan Adliyesi’ndeki duruşmalarına davet etti. Ökten, “Biliyoruz ki, dayanışma tüm ezilenlerin inceliğidir ve inanıyoruz ki bu baskı dolu ve karanlık günleri, dayanışma ve önlüğümüzün beyazıyla aşacağız. Topluma ve hekimlere sözümüzdür; aynı umutlu ve eylemci iyimserlikle mücadeleye devam" dedi.
TTB Merkez Konseyi yöneticileri, bugün birlik binası önünde "TTB susturulamaz" başlıklı açıklama yaptı. TTB üyeleri, “Emek bizim söz bizim, yürüyoruz umuda”, “Hak hukuk adalet”, “TTB susmadı, susmayacak”, “Şebnem Hoca onurumuzdur” sloganları attı. Açıklamayı okuyan TTB Merkez Konseyi 2. Başkanı Ali İhsan Ökten, şunları söyledi:
“Bizler insanlık tarihiyle aynı geçmişi paylaşan hekimlik sanatına gönül verenleriz. Canlıların yararına her türlü ayrıcalık ve özgünlükle, her canlıyı eşsizliğiyle sağaltan bir yaşatma çabasını ortaya koyanlarız ve yaşatma sanatımız barış ve huzurla birlikte anılmıştır. Bundandır her canlı için, doğa için, ayrım yapmadan tüm insanlar için, sadece tedavi eden değil koruyan sağlık için mücadelemiz. Biliriz ki; toplum sağlıklıysa biz sağlıklıyız, biz sağlıklıysak toplum sağlıklı. Yine biz biliriz ki; bilim ve tıbbın kaygısı toplumsa, canlıların sağlığıysa, onu savunmak cesaret de gerektirir. Hekimlik Andı aldığımız bu sorumluluğun topluma verilmiş bir garantisidir. Yani bizi susturacaklarını, korkutacaklarını zannedenler bilsin, bir yemin ettik ki dönmeyiz. İmhoteplerden, Hipokratlardan, İbn-i Sinalardan, Paracelsuslardan, Virchowlardan, Crumplerlardan, Lavinia Docklardan, Nusret Fişeklerden bize emanettir; topluma verdiğimiz bu söz, bu cesaret, bu sağlık ve emek mücadelesi.
TTB de insanlık tarihi kadar köklü böylesi mücadelenin yakın tarihteki somutlaşmış örneklerinden biridir yalnızca. Herhangi bir iktidara yaslanmayı her zaman reddetmiş, eleştirel, bilimsel, etik aklı en büyük dayanağı olmuştur. Mücadelesi uzun solukludur ve onunla baş etmeye çalışanların soluğu yetmemiştir.
TTB’nin en büyük dayanağı toplumdur, hekimlerdir. TTB bu güç ve sorumlulukla üzerinde oluşturulmaya çalışılan algılarla; linç kampanyalarıyla, baskılarla dün olduğu gibi yarın da mücadele edecek birikim ve inanca sahiptir.
Biz bugün burada TTB Genel Yönetim Kurulu (GYK) için bir araya gelmiş olan tabip odalarının yönetici, temsilcileri, TTB kollarının temsilcileri, seçili kurullarımızın temsilcileri, TTB Merkez Konseyi üyeleri olarak hekimlere ve topluma; sağlıklı, emeğimizin sömürülmediği, demokrasi ve barışın bâki olduğu bir gelecek için mücadele edeceğimize buradan bir kez daha söz veriyoruz. 8 Ocak Pazar günü 18.00’da TTB binamızdaki TTB ile Dayanışma Nöbetine; 9 Ocak Pazartesi günü 18.00’de TTB binamızdaki Ulusal ve Uluslararası Katılımlı Panele; 10 Ocak Salı 14.30’da TTB Merkez Konseyimizin görevden alınması için Ankara Dışkapı Adliyesi 31. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki duruşmamıza; 11 Ocak Çarşamba günü 10.00’da TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın İstanbul Çağlayan Adliyesi 24. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davasına tüm emek demokrasi güçlerini, toplumun tüm kesimlerini bir kez daha davet ediyoruz. Biliyoruz ki, dayanışma tüm ezilenlerin inceliğidir ve inanıyoruz ki bu baskı dolu ve karanlık günleri, dayanışma ve önlüğümüzün beyazıyla aşacağız. Topluma ve hekimlere sözümüzdür: aynı umutlu ve eylemci iyimserlikle mücadeleye devam.”